One Piece dünyasında sular bir an olsun durulmuyor, değil mi? Biz Fanzade ekibi olarak Elbaph Arkı’nın sonuna yaklaşırken kemerlerimizi bağladık, ancak Eiichiro Oda yine yapacağını yaptı ve bildiğimiz her şeyi tepetaklak eden bir geçmiş hikayesiyle karşımıza çıktı. Luffy ve tayfasının Kutsal Şövalyeler ile kapışmaya hazırlanmasını beklerken, manga bizi bir anda Kral Harald’ın trajik geçmişine götürdü. Ve sıkı durun; yıllardır “kötü evlat” olarak bildiğimiz Loki meğerse tamamen masummuş!
Yıllarca babasını öldürdüğü gerekçesiyle zincirlenen ve tüm Elbaph krallığının nefretini kazanan Loki’nin aslında bir kumpasa kurban gittiğini öğrenmek hepimizi şoke etti. Olayın iç yüzü ise sandığımızdan çok daha karanlık ve politik entrikalarla dolu. Kral Harald, aslında bir tiran değil, Devler için daha aydınlık bir gelecek kurmaya çalışan vizyoner bir liderdi.
Kral Harald’ın Trajedisi ve Imu’nun Tuzağı
Harald’ın tek isteği, Elbaph’ı şiddet sarmalından kurtarıp eğitim ve ticaret yoluyla kalkınan bir medeniyet haline getirmekti. Bunun için Dünya Hükümeti ile masaya oturmayı bile göze aldı. Ancak biz One Piece okurları olarak Dünya Hükümeti’nin, özellikle de Imu’nun “anlaşma” anlayışının ne kadar tehlikeli olduğunu iyi biliyoruz. Harald, Beş Kadim’i etkilemek uğruna Kutsal Şövalyeler’in en alt kademesine katılmayı bile kabul etti. Ne yazık ki bu fedakarlığı, onun sonunu hazırlayan bir tuzağa dönüştü.
Manganın 1168. bölümünde gördüğümüz üzere, Harald’a bahşedilen güç aslında bir lütuftan ziyade bir lanetti. Kutsal Şövalyeler ve Beş Kadim’in sahip olduğu o meşhur “iyileşme” ve yaşlanmama gücü, Harald’a da sunuldu. Ancak bu güç, bedelsiz gelmiyor.
Ölümsüzlük Gücü: Bir Hediye mi, Yoksa Tasma mı?
One Piece evreninde ölümsüzlük kavramı her zaman büyük bir bedel gerektirir. Imu’nun doğrudan emrindeki isimlerin, yani Beş Kadim ve Kutsal Şövalyeler’in sınırsız bir rejenerasyon (yenilenme) gücüne sahip olduğu zaten doğrulanmıştı. Ancak 1168. bölümle birlikte taşlar yerine oturdu: Harald, bir görevden kaçan Shanks’ın yerine terfi ettirilmişti. Evet, yanlış duymadınız, Shanks’ın boşluğunu doldurmak için Harald seçildi ve o da Boş Taht’ta birinin oturduğunu görmenin şokunu yaşamasına rağmen bu gücü kabul etti.
Ancak bu “ölümsüzlük”, kişiyi Imu’nun iradesine kayıtsız şartsız bağlayan bir pranga işlevi görüyor. Harald, krallığını korumak için bu yükü omuzlasa da, Imu’nun asıl planının tüm Elbaph ulusunu köleleştirmek olduğunu öğrendiğinde iş işten geçmişti. Artık bir kuklaya dönüşen Harald’ın direnecek iradesi kalmamıştı. Bu çaresizlik, hem kendi ölümüne yol açtı hem de oğlu Loki’nin bu kaosun ortasında haksız yere suçlanmasına neden olan olaylar zincirini tetikledi.
One Piece Hakkında En Çok Merak Edilenler (SSS)
Bu sarsıcı bölümün ardından Türkiye’deki One Piece topluluğunda en çok konuşulan soruları ve teorileri sizler için derledik:
One Piece 1168. bölümde Imu’nun gücü tam olarak ne?
Son bölümde Imu’nun, astlarına “ölümsüzlük” veya sınırsız iyileşme gücü verebildiği, ancak bunun karşılığında onların iradesini tamamen kontrol altına aldığı (bir nevi kukla yaptığı) kesinleşti. Bu güç, fiziksel bir üstünlükten ziyade mutlak bir itaat mekanizması gibi çalışıyor.
Loki gerçekten kötü bir karakter mi?
Hayır, son flashback sahneleri Loki’nin masum olduğunu ve babası Kral Harald’ın ölümüyle ilgili haksız yere suçlandığını ortaya çıkardı. Loki, Imu ve Dünya Hükümeti’nin Elbaph üzerindeki oyunlarının bir kurbanı olarak yıllarca hapis yattı.
Kutsal Şövalyeler ölümsüz mü?
Evet, manga Kutsal Şövalyeler’in ve Beş Kadim’in yaşlanmadığını ve ölümcül yaralar alsalar bile kendilerini sınırsızca iyileştirebildiklerini doğruluyor. Ancak bu güç, onları Imu’ya doğrudan bağımlı kılıyor.
Elbaph Arkı sona ererken, One Piece evrenindeki güç dengelerinin nasıl değişeceğini hep birlikte göreceğiz. Fanzade olarak gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz!
Kaynak: Comicbook Anime
Yorum (0)