Bağlı bulundukları sektörlere yaptıkları işlerle (sanatla) kalite artışı sağlayan nadir şirketler var. Bu şirketlerin elinden asla ortalama altı bir yapım göremezsiniz. Her zaman en tepeyi, en kaliteliyi hedefleyip; izleyicinin, oyuncunun, okuyucunun beklentilerinin üstünde yapımlar sunarlar. Örneğin; oyun sektörü için Naughty Dog ne kadar değer ifade ediyorsa, anime dünyasında da Studio Ghibli o kadar ve hatta daha fazla değeri tek başına taşıyor. Ghibli’nin her filmi, sadece bir animasyon olmanın ötesinde, derin duygusal katmanlar, büyüleyici görseller ve unutulmaz karakterler sunan bir sanat eseridir. Bu eşsiz stüdyo, izleyicilerini hayal gücünün sınırlarını zorlayan, bazen hüzünlü bazen de umut dolu evrenlere taşır.
Ateşböceklerinin Mezarı desem izleyip de ağlamayan yoktur. Argo tabirle en odunumuzun bile gözünden bir damla yaş akmıştır. Prenses Mononoke, Ruhların Kaçışı, Pom Poko, Komşum Totoro ve daha saymakla bitiremeyeceğim onlarca güzel animesiyle, anime seven birçok kişiye görsel şölen yaşattı bu firma. Ghibli’nin küresel etkisi yadsınamaz; Japonya’yı 3 milyar doları aşan uluslararası popülariteye taşıyan anime küresel bir fenomen haline gelmesinde, stüdyonun payı büyüktür. Şimdi de yine Studio Ghibli elinden çıkmış, Omoide no Marnie (When Marnie Was There) isimli animeyi gelin hep beraber inceleyelim. Bu film, yalnızlık, dostluk ve kendini keşfetme temalarını işleyen, her yaştan izleyiciye hitap eden dokunaklı bir başyapıttır.
Omoide no Marnie: Yalnız Bir Ruhun Gizemli Macerası
Hikaye adına sürpriz bozmadan özet geçecek olursam; ailesini daha bebekken kaybeden Anna, koruyucu annesiyle birlikte yaşamaktadır. Hiç kimseyle arkadaşlık kuramaması ve astım hastalığının olması, koruyucu annesini çok endişelendirir. Bu endişe yüzünden Anna’yı doğayla iç içe olabileceği, samimi sıcak insanların bulunduğu taşra bir yere gönderir. Anna’nın içe kapanık ve sanatsal ruhu, bu yeni ortamda beklenmedik bir dostlukla karşılaşır. Bu dostluk, onun sadece dış dünyayla değil, kendi iç dünyasıyla da bağ kurmasına yardımcı olacaktır.
Anna burada Marnie adında gizemli bir kızla tanışır. Marnie, bataklığın oradaki terk edilmiş, eski ve görkemli bir evde yaşamaktadır. Anna, başlangıçta bu arkadaşlığın gerçek olup olmadığını sorgular; hiç arkadaşı olmadığı için Marnie’yi hayalinde kurguladığını düşünür. Ancak Marnie’nin varlığı, Anna’nın hayatına beklenmedik bir canlılık ve gizem katar. İki kız arasındaki bağ derinleştikçe, Anna hem Marnie’nin sırlarını hem de kendi geçmişinin kayıp parçalarını keşfetmeye başlar. Bu, sadece bir dostluk hikayesi değil, aynı zamanda bir kimlik ve aidiyet arayışıdır.
Durağan bir dram filmi olmasına rağmen, ilk yarım saatten sonra konu sizi tamamıyla içine çekiyor ve merakla izliyorsunuz. Hikayenin devamını tahmin etmek, yanılmak, Anna’nın duygusal yolculuğunu izlemek; sizi hep merak içinde tutuyor. Bu merak, Omoide no Marnie gibi yavaş tempolu filmlerde en çok aradığım etkilerden biridir. Aksiyonla, bilim kurguyla, macerayla, akıl oyunlarıyla işi olmayan bu tarz yapımların, izleyici cezbetmesi için, kaliteli bir senaryoya ihtiyaç duymaları gerekir. Bu yüzdendir ki hikaye adına vasat olan aksiyon filmleri tutarken, hikayesi vasat olan dram filmlerini kimse hatırlamaz. Omoide no Marnie, bu kuralı bozan, senaryosuyla izleyiciyi derinden etkileyen bir yapımdır.

Karakter Analizi: Anna ve Marnie’nin Duygusal Bağları
Anna: Yalnızlığın ve Sanatın İçinde Kaybolan Bir Ruh
Anna Sasaki, içe dönük, sosyal kaygıları olan ve kendisini ‘sıradan’ olarak gören bir kızdır. Astım hastalığı ve ailesini kaybetmiş olmanın getirdiği travma, onun insanlarla bağ kurmasını zorlaştırır. Sanatsal yeteneği olmasına rağmen, özgüven eksikliği onu izole bir hayata sürükler. Taşraya gönderilmesi, aslında onun için bir kaçış değil, kendini yeniden keşfetme fırsatıdır. Anna’nın iç monologları, onun derin düşüncelerini, korkularını ve ait olma arayışını gözler önüne serer. İzleyici, Anna’nın bu kırılgan ama bir o kadar da güçlü iç dünyasına tanıklık eder.
Marnie: Gizemli Bir Dostluk ve Geçmişin Yankısı
Marnie, Anna’nın hayatına aniden giren, adeta bir hayal ürünü gibi görünen gizemli bir kızdır. Bataklığın kenarındaki terk edilmiş malikanede yaşayan Marnie, Anna’nın tam zıddı; neşeli, dışa dönük ve maceraperest bir karaktere sahiptir. Onun varlığı, Anna’nın içine kapanıklığını kırmaya yardımcı olur. Marnie’nin hikayeleri ve sırları, Anna’yı sadece bir arkadaşlık ilişkisine değil, aynı zamanda kendi ailesinin ve geçmişinin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarır. Marnie’nin kimliği ve Anna ile olan bağının gerçekliği, filmin en büyük gizemlerinden birini oluşturur ve izleyiciyi son ana kadar merakta bırakır.
Görsel ve İşitsel Şölen: Ghibli’nin Sanatsal Dokunuşu
Durağan olan dram filmlerinde aradığım bir diğer özellikse görsellik: görsel şölen, günlük hayattaki detaylığın filme aktarılabilmesi ve görüntü yönetmeninin özgünlüğü gibi. Tabi bir Studio Ghibli işi izlediğimiz için izleyiciyi her zaman büyüleyeceklerini biliyoruz. Omoide no Marnie, Ghibli’nin imza niteliğindeki el çizimi animasyon kalitesini bir kez daha gözler önüne seriyor. Filmin her sahnesi, bir tablo güzelliğinde; özellikle Hokkaido’nun yemyeşil doğası, parıldayan suları ve eski malikanenin gotik atmosferi, izleyiciyi adeta içine çekiyor. Suyun akışı, rüzgarın yapraklarla dansı, evdeki bir vazonun üzerindeki ışık yansımaları, perdenin hareketi gibi küçük ama detaylı dokunuşlar görmek beni mest ediyor. Sırf bu yüzden bile Studio Ghibli’ye hayran olunabilir. Bu detaycılık, filmin duygusal derinliğini pekiştirerek Anna’nın iç dünyasının dışa vurumu haline geliyor. Ghibli filmlerinin görselliği, sadece estetik değil, aynı zamanda hikaye anlatımının ayrılmaz bir parçasıdır.
Müziklere gelecek olursak, filmin durağanlığına uygun kaliteli müzikler seçilmiş. Film bittiğinde çalma listenize ekleyebileceğiniz türden, etkili müzikler. Müziklerin etkisini arttıran noktaysa, animenin sizi soktuğu duygusal yoğunluk. Takatsugu Muramatsu’nun bestelediği film müzikleri, Anna’nın yalnızlığını, Marnie ile olan neşeli anlarını ve hikayenin gizemli atmosferini mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Özellikle ana tema olan ‘Fine On The Outside’, filmin genel ruhunu özetleyen, hüzünlü ama umut dolu bir melodiye sahip. Müzikleri animeyi, Anna’yı, Marnie’yi anımsamak için defalarca dinleyebilirsiniz (ben öyle yapıyorum). O müziklerden birini hemen aşağıya ekledim.

Omoide no Marnie’nin Derin Temaları ve Mesajları
Omoide no Marnie, sadece bir dostluk hikayesi olmanın ötesinde, birçok derin temayı ustalıkla işler. Filmin psikolojik derinliği, onu en sevilen psikolojik animeler arasına sokar. Anna’nın iç dünyasındaki çalkantılar, izleyiciye kendi yalnızlık, aidiyet ve kimlik arayışlarını sorgulatır.
Yalnızlık ve Ait Olma İsteği
Anna’nın hikayesi, modern dünyada birçok insanın deneyimlediği yalnızlık ve yabancılaşma hissini merkezine alır. Kendini bir ‘bataklık çiçeği’ gibi gören Anna, etrafındaki insanlarla bağ kurmakta zorlanır ve ait olduğu bir yer bulma arzusu içindedir. Marnie ile kurduğu dostluk, bu boşluğu doldurmaya yönelik ilk adımı temsil eder.
Hafıza, Geçmiş ve Kimlik
Film, hafızanın ve geçmişin bireyin kimliği üzerindeki etkilerini derinlemesine inceler. Anna’nın Marnie ile olan deneyimleri, onun kendi ailesinin geçmişiyle yüzleşmesine ve kimliğini oluşturan parçaları bir araya getirmesine olanak tanır. Gerçek ve hayal arasındaki ince çizgi, Anna’nın geçmişini anlamlandırma sürecinde önemli bir rol oynar.
Gerçeklik ve Hayal Arasındaki İnce Çizgi
Marnie’nin varlığının gizemi, filmin en büyüleyici unsurlarından biridir. Anna’nın Marnie’yi hayal edip etmediği sorusu, izleyiciyi sürekli bir belirsizliğin içinde tutar. Bu durum, filmin psikolojik derinliğini artırır ve gerçekliğin kişisel algılarımızla nasıl şekillendiğini sorgulatır. Bu, aynı zamanda çocukluk hayal gücünün gücünü ve bazen gerçekliğin acımasızlığından kaçmak için nasıl bir sığınak olabileceğini de gösterir.
Yönetmen Hiromasa Yonebayashi’nin Vizyonu ve Mirası
Omoide no Marnie, Studio Ghibli‘nin son filmlerinden biri olma özelliğini taşırken, yönetmen Hiromasa Yonebayashi’nin yeteneğini de bir kez daha kanıtlar. Yonebayashi, Ghibli’de uzun yıllar animatör olarak çalıştıktan sonra, Aşırıcılar (The Secret World of Arrietty) ile ilk yönetmenlik deneyimini yaşamıştır. Marnie, onun ikinci Ghibli filmi ve stüdyonun kapılarını kapatmasından önceki son yapımı olmuştur. Yonebayashi, Ghibli sonrası kariyerine de devam etmiş ve Mary ve Cadı Çiçeği (Mary and the Witch’s Flower) gibi başarılı animasyonlara imza atmıştır. Onun yönetmenlik tarzı, Ghibli’nin estetik çizgisini korurken, karakterlerin iç dünyasına odaklanan, duygusal ve hassas hikaye anlatımıyla öne çıkar. Omoide no Marnie, onun bu vizyonunun en güzel örneklerinden biridir.
Neden Omoide no Marnie Herkes Tarafından İzlenmeli?
Omoide no Marnie filminin tüm yaş grubuna hitap etmesi ve ana karakterin 12 yaşında olması; hem animeye uzak insanların hem de yaşı büyük izleyicilerin, bu filmi rafa kaldırmalarına sebep olabilir. Sonrasında denk gelip izlediklerinde, “keşke rafa kaldırmasaydım, keşke daha önce izleseydim!” diyebilirler. Siz bu pişmanlığı yaşamayın derim. Film, hayatın içinden hüzünlendirecek bir hikayeyle geliyor ve bunu size sunuş tarzı, gözlerinizi dolduracak. Buram buram sanat kokan yapımlarda eksi yön aramayı doğru bulmuyorum; çünkü o kadar kaliteli bir iş ortaya konuluyor ki eksi yönler çok ufak tefek hatalar olarak kalıyor. Bunları da incelemenin içine dahil etmek, düşmanca bir tavır olur. Hem Omoide no Marnie için söylemiyorum, bazen bir şeyin kusurlu olması onu daha mükemmel yapıyor.
Omoide no Marnie ortalamanın çok üstünde, her detaya özenerek çizilmiş bir yapım. Bu yapım, yavaş tempolu olmasına rağmen, izleyiciyi derinden etkileyen ve düşündüren bir deneyim sunar. Ghibli’nin kalitesi, her sahnede kendini gösterir ve izleyiciyi Anna’nın duygusal iniş çıkışlarına ortak eder. Anime, aksiyon ve hızlı olay örgüsü arayan izleyiciler için belki ilk tercih olmayabilir, ancak sabırla izlendiğinde, sunduğu duygusal zenginlik ve sanatsal derinlik paha biçilmezdir. Tıpkı bazı eleştirmenlerin vasat bulduğu animelerin aksine, Omoide no Marnie, her karesiyle kalite kokan bir başyapıttır.
Sonuç: Ghibli’den Unutulmaz Bir Duygusal Yolculuk
Omoide no Marnie, herkesin izlemesi gereken filmler arasına sokulabilir ama durağan filmleri sevmeyenler için daha fazla keyif almaları adına; stresli yaşamdan sıkıldıklarında, animeyi yalnız kalıp izlemelerini tavsiye ederim. Bu film, sadece bir animasyon değil, aynı zamanda bir terapi gibidir; ruhunuza dokunacak, sizi düşündürecek ve uzun süre etkisinden çıkamayacağınız bir deneyim sunacaktır. Ghibli’nin eşsiz mirasının önemli bir parçası olan bu yapım, Anna’nın içsel büyüme hikayesiyle izleyicisine umut ve kabullenme mesajları verir. İyi seyirler.
Omoide no Marnie
Süre: 1 Saat 43 Dakika
Tür: Psikolojik, Dram, Gizem
Yönetmen: Hiromasa Yonebayashi
Gösterim Tarihi: 19 Temmuz 2014
Editör Puanı: 8.7/10


Yorum (0)