Nier: Automata, Platinum Games tarafından geliştirilip Square Enix tarafından piyasaya sürülen ve 2B karakteriyle oyun dünyasına damga vuran bir aksiyon-macera JRPG başyapıtıdır. Oyunun PC ve PS4 platformlarında satışları, son verilere göre 7 milyonu aşarak Square Enix için büyük bir ticari başarıya imza atmış, eleştirmenlerden ve oyunculardan tam not almıştır. Japonya’da 23 Şubat 2017’de ilk kez piyasaya sürülen bu eşsiz yapım, insanlığın kaderini sorgulayan derin hikayesi ve akıcı dövüş mekanikleriyle oyuncuları kendine hayran bırakmaya devam ediyor.
Oyunun PC ve PS4 platformlarında satışları 31 Mart 2018 tarihinden itibaren iki buçuk milyonu geçti bile. JRPG olarak da sınıflandırılabilen bir aksiyon-macera oyunu olan Nier: Automata, Japonya’da 23 Şubat 2017’de ilk kez piyasaya sürüldü.
Nier: Automata Evrenine Derin Bir Bakış
“Bu benim lanetim mi? Yoksa günahım mı?” Nier Automata; konusuyla, atmosferiyle, müzikleriyle ve dinamikleriyle pek çok oyuncunun aklını başından aldı. Dünyalar arası süregelen büyük bir savaş var. Dış dünyaların gelişmiş uygarlıkları en güçlü robotlarını ve makinelerini dünyaya göndererek burayı ele geçirmek istiyor. İnsanlar ise son bir umut olarak aya saklanıyor. Kendileri ayda gizlenirken Dünya’yı koruma görevini kendi ürettikleri robotlara bırakıyorlar. İnsanlığın kaderi ise bilinmez bir sır olarak kalıyor. Tüm ümitlerini bağladıkları 2B adlı androidi kontrol ediyoruz. Dünya’yı tekrar ele geçirmek için gözünü kırpmadan canını ortaya koyabilen bu robot ile maceraya atılıyoruz. Oyunun evreni, kıyamet sonrası bir dünyayı tasvir ederken, insanlığın varoluşsal krizini ve makine yaşam formlarının gelişimini çarpıcı bir şekilde ele alıyor. Bu distopik gelecek, oyuncuyu “insan olmak” ne demek sorusu üzerine düşünmeye zorluyor.

Hikaye ve Temalar: Varoluşun Anlamı
Nier: Automata’nın hikayesi sadece bir eğlence aracı değil, aynı zamanda oyuncuları türlü duygular içine sokan karmaşık ve felsefi bir anlatım sunuyor. Temelinde varoluşçuluk, insanlık nedir, ölüm, yaşamın anlamı ve makinelerin bilinç kazanması gibi derin sorular yatıyor. İnsanlığın yok olmaya yüz tuttuğu bir dünyada, androidler ve makineler arasındaki savaş, sadece fiziksel bir çatışma olmaktan öte, kimlik ve aidiyet arayışına dönüşüyor. Oyun, farklı karakterlerin bakış açılarından bu temaları işleyerek, oyuncuların empati kurmasını ve kendi ahlaki sorgulamalarını yapmasını sağlıyor. Özellikle birden fazla sona sahip yapısı, her bir sonun hikayeye yeni bir katman eklemesiyle, anlatının derinliğini katbekat artırıyor.
Ana Karakterler ve Gelişimleri: 2B, 9S ve A2
Nier: Automata’nın kalbinde, unutulmaz karakterleri yatıyor. YoRHa birliğinin elit androidleri 2B (YoRHa No.2 Type B), 9S (YoRHa No.9 Type S) ve A2 (YoRHa Type A No.2), oyunun hikayesini şekillendiren temel figürlerdir. 2B, soğuk ve görev odaklı görünümünün altında derin duygular barındıran, kılıcını ustaca kullanan bir savaşçıdır. 9S ise keşif ve hacking konusunda uzman, daha duygusal ve meraklı bir kişiliğe sahiptir. A2 ise geçmişin yükünü taşıyan, yalnız bir intikamcıdır. Her bir karakterin kendi motivasyonları, travmaları ve gelişimleri, oyuncuyu derinden etkileyen ve hikayenin katmanlarını açan önemli unsurlardır. Pascal gibi “barışçıl” makineler ve Adam ile Eve gibi antagonistler de bu zengin karakter kadrosunu tamamlayarak evreni daha da ilgi çekici hale getirir.

Nier: Automata’nın Benzersiz Oynanış Mekanikleri
Nier: Automata, 60 fps ile deneyimleyebileceğimiz bu açık dünya oyununun Steam yorumları iyi ve puanları oldukça yüksek. Oyunun yapımı 2014 yılında, serinin yaratıcısı Yoko Taro ve yapımcısı Yosuke Saito ile birlikte başladı. Hikaye aslında Yoko Taro’nun önceki çalıştığı projelerle benzerlik gösteriyor. İnsanların öldürme iç güdüsünün yanı sıra ön yargıyla yüzleşme ve zorlu durumlardan kaçma güdülerini de barındıran bu oyun, daha önceki projelere kıyasla çok daha iyi bir savaş mekaniği sunuyor. Dövüş mekanikleri içinde ve ayrıca açık dünyada gezerken, yaya gezme olasılığının yanı sıra çeşitli araçları da kullanabiliyoruz. Bazı yabancı hayvanları binek olarak kullanabildiğimiz gibi uçaklarımız ve diğer uçuş cihazlarımız da mevcut.
Akıcı Savaş Sistemi ve Pod Desteği
Dövüşler, aksiyon tabanlı ve oldukça dinamiktir. Oyuncu düşmanlarla oyun içi atmosferde savaşırken aynı anda hem hafif ataklarını hem de ağır ama yavaş ataklarını kullanabilir. Bu kombinasyonlar, hızlı tempolu ve görsel olarak etkileyici kombolar yapmaya olanak tanır. Oyunculara yardımcı olması için bir tane pod da görevlendirilmiş. Bu podun desteğini kullanarak oyuncular istediği zaman düşmanın yaşam barını azaltma konusunda yardım alabilir. Podlar, farklı programlarla (lazer, kalkan, füze vb.) özelleştirilebilir ve stratejik derinlik katar. Düşmanların çeşitliliği de göz doldurucu. Pek çok farklı düşmanla karşılaşacağız. Boss savaşları dışında irili ufaklı düşmanlar ve mini düşmanlar da bizi bekliyor, her biri farklı taktikler gerektiren mücadeleler sunuyor.
Açık Dünya Keşfi ve RPG Elementleri
Nier: Automata’nın açık dünyası, keşfedilmeyi bekleyen gizemler ve yan görevlerle doludur. Harita üzerinde farklı bölgeler arasında hızlı seyahat edebilir, gizli alanları keşfedebilir ve karakterlerinizi geliştirebilirsiniz. Oyunun RPG elementleri, karakter özelleştirmesi için önemli bir derinlik sunar. Oyuncular, 2B ve 9S’in yeteneklerini “chip” sistemi aracılığıyla kişiselleştirebilir. Bu çipler, saldırı gücünden savunmaya, otomatik iyileşmeden düşman tespiti gibi çeşitli pasif ve aktif yetenekleri sağlar. Bu sistem, oyunculara kendi oyun tarzlarına uygun stratejiler geliştirmeleri için geniş bir özgürlük sunar. Tıpkı DRAGON AGE 4 gibi serinin yeni oyunlarında beklenen derin RPG elementleri, Nier: Automata’da da başarıyla uygulanmıştır.

Yoko Taro’nun Vizyonu ve Serinin Mirası
Nier: Automata, oyun dünyasında eşine az rastlanır bir yaratıcı dehanın, Yoko Taro’nun vizyonunun ürünüdür. Taro’nun kendine özgü anlatım tarzı ve oyun tasarımı felsefesi, seriyi diğerlerinden ayırır. Onun projeleri genellikle karanlık, melankolik ve felsefi derinlik içeren hikayelerle doludur. Oyuncu seçimlerinin ve bakış açılarının hikayeyi nasıl değiştirebileceğini vurgulayan çoklu sonlar, onun imzası haline gelmiştir. Taro, oyuncuyu rahatsız etmeye, onları zor sorularla yüzleştirmeye ve hatta oyunun kendisinin bir “oyun” olduğunu hatırlatmaya bayılır.
Drakengard’dan Nier’a Yolculuk
Nier serisi, aslında Drakengard serisinin alternatif bir zaman çizelgesinden doğmuştur. Bu karmaşık bağlantılar, Yoko Taro’nun evrenler arası hikaye anlatma yeteneğini gözler önüne serer. Her ne kadar Nier: Automata, önceki oyunları oynamamış oyuncular için bağımsız bir deneyim sunsa da, serinin hayranları için gizli referanslar ve daha derin anlamlar barındırır. Bu, Taro’nun hikaye anlatımındaki ustalığını ve uzun soluklu bir vizyonu olduğunu kanıtlar niteliktedir.
Felsefi Derinlik ve Anlatım Tarzı
Yoko Taro, oyunlarında sıkça dördüncü duvarı yıkarak oyuncuyu doğrudan hikayenin bir parçası yapar. Nier: Automata’da da bu durum belirgin bir şekilde görülür; oyunun sonu, oyuncudan kişisel bir fedakarlık isteyerek bu sınırı daha da ileriye taşır. Bu anlatım tarzı, oyunun sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp, bir sanat eseri haline gelmesini sağlar. Oyun, insanlığın öldürme içgüdüsü, ön yargıyla yüzleşme ve zorlu durumlardan kaçma güdülerini işlerken, aynı zamanda umut ve varoluş mücadelesini de merkeze alır. Tıpkı The Walking Dead oyununun Clementine’ın hikayesi gibi, Nier: Automata da karakterlerinin duygusal derinliğiyle oyunculara unutulmaz anlar yaşatır.
Müziklerin Büyüsü: Keiichi Okabe’nin Eseri
Nier: Automata’nın atmosferini ve duygusal etkisini en çok artıran unsurlardan biri de şüphesiz Keiichi Okabe liderliğindeki MONACA ekibi tarafından bestelenen muhteşem müzikleridir. Oyunun soundtrack’i, operatik vokallerden elektronik seslere, hüzünlü piyano melodilerinden epik orkestral düzenlemelere kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Her bir parça, oyunun geçtiği bölgeye veya yaşanan ana mükemmel bir şekilde uyum sağlayarak, oyuncunun duygusal yolculuğunu derinleştirir. Müzikler, oyunun felsefi temalarını ve karakterlerin iç dünyasını yansıtan güçlü bir anlatım aracı olarak görev yapar ve Nier: Automata’yı unutulmaz kılan en önemli detaylardan biridir.
Nier: Automata’nın Popüler Kültürdeki Yeri ve Başarısının Sırları
Nier: Automata, piyasaya sürülmesinden bu yana oyun dünyasında kalıcı bir iz bırakmış ve popüler kültürde önemli bir yer edinmiştir. Oyun, eleştirmenlerden tam not almanın yanı sıra, sayısız ödül kazanarak yılın oyunları listelerinde kendine yer bulmuştur. Bu başarının sırrı, sadece akıcı oynanış mekaniklerinde ya da görsel şöleninde değil, aynı zamanda derinlikli hikayesinde, eşsiz atmosferinde ve unutulmaz karakterlerinde yatmaktadır.
Oyunun hayran kitlesi hızla büyümüş, 2B karakteri özellikle cosplay ve fan art dünyasında bir ikon haline gelmiştir. Oyunun sunduğu felsefi sorular ve alternatif sonlar, oyuncular arasında uzun soluklu tartışmalara yol açmış, oyunun etkisi sadece oynanışla sınırlı kalmamıştır. Nier: Automata, yapay zeka, insanlık ve sanal gerçeklik gibi temaları işleyerek, Sword Art Online gibi sanal gerçeklik temalı yapımlarla benzer ilgi alanlarına sahip oyuncuların da dikkatini çekmiştir. Bu derinlikli yaklaşım, Nier: Automata’yı sadece bir oyun olmaktan çıkarıp, günümüz popüler kültürünün önemli bir parçası haline getirmiştir.
En İyi 5 Nier: Automata Anı (Spoiler İçerebilir!)
- Pascal’ın Köyü ve Trajik Sonu: Makinelerin barışçıl bir toplum kurma çabası ve bu çabanın acımasızca yok edilmesi, oyuncuya makinelerin de “canlı” olabileceği fikrini derinden hissettirir.
- Ending E: “Weight of the World”: Oyunun gerçek finali olan Ending E, dördüncü duvarı yıkarak oyuncudan kişisel bir fedakarlık ister ve oyun deneyimini unutulmaz kılar. Kendi kayıt dosyalarınızı feda etme kararı, oyunun mesajını zirveye taşır.
- Devola ve Popola’nın Fedakarlığı: Serinin önceki oyunlarından gelen bu karakterlerin, geçmişlerindeki hataları telafi etmek adına yaptıkları kahramanca fedakarlık, oyuncuyu derinden sarsar ve empati kurmasını sağlar.
- 9S’in Hacking Yetenekleri ve Duygusal Çöküşü: 9S’in hikayesi boyunca yaşadığı olaylar, özellikle de hacking yetenekleri sayesinde öğrendiği gerçekler ve bunun sonucunda yaşadığı duygusal çöküş, karakter gelişiminin en çarpıcı örneklerindendir.
- “Amusement Park” Boss Savaşı: Görsel olarak büyüleyici ve müzikleriyle akılda kalıcı olan bu boss savaşı, oyunun sanatsal yönünü ve benzersiz atmosferini en iyi yansıtan anlardan biridir.
Sonuç: Neden Nier: Automata Oynamalısınız?
Nier: Automata, sadece göz alıcı grafikleri ve akıcı dövüş sistemiyle değil, aynı zamanda derinlemesine işlenmiş hikayesi, unutulmaz karakterleri ve felsefi temalarıyla da öne çıkan bir başyapıttır. Yoko Taro’nun eşsiz vizyonu ve Keiichi Okabe’nin büyüleyici müzikleriyle harmanlanan bu oyun, oyunculara sadece bir macera değil, aynı zamanda varoluş üzerine düşündüren, duygusal bir yolculuk sunar. Eğer aksiyon-RPG türünü seviyor, derinlemesine hikayelere ve karakter gelişimine önem veriyorsanız, Nier: Automata’yı deneyimlemek, oyun kütüphaneniz için kaçırılmaması gereken bir fırsattır.


Yorum (0)