Zack Snyder ve DC arasındaki ilişki, Hollywood tarihinin en çalkantılı, en tutkulu ve kesinlikle en çok tartışılan “aşk-nefret” hikayelerinden biri olarak tarihe geçti bile. Çizgi roman sayfalarını sinemaya uyarlama konusunda kendine has (ve bol slow-motion’lı) bir vizyonu olan Snyder, işe kült eser Watchmen ile başladığında geek dünyasını tam ortadan ikiye bölmüştü. Kimimiz “Bu bir başyapıt!” derken, kimimiz “Çizgi romana ihanet!” diye bağırdık. Ama Warner Bros., bu vizyoner bakış açısını sevmiş olacak ki, Superman‘in anahtarlarını ona teslim etti ve hepimizin bildiği o DC Genişletilmiş Evreni (DCEU) serüveni başladı.
Yıllarca süren başarısız denemelerin ardından Batman ve Superman’i aynı ekranda buluşturan, Justice League’i (her ne kadar olaylı olsa da) bir araya getiren ilk isim o oldu. Ancak stüdyo ile yaşadığı gerilimler, ailevi trajediler ve yönetmen koltuğundan alınmasıyla sonuçlanan süreç, sinema tarihinin en büyük hayran kampanyalarından birini doğurdu: #ReleaseTheSnyderCut. İmkansız denilen oldu, o 4 saatlik destansı kurgu yayınlandı. Peki sonra? Hayranlar “SnyderVerse devam etsin” diye haykırırken, rüzgarın yönü çoktan değişmişti.
Snyder’ın Netflix Macerası: Özgürlük mü, Dağınıklık mı?
Zack Snyder’s Justice League yayınlandıktan sonra Snyder, Warner Bros. defterini kapatıp “Yaratıcılara sonsuz özgürlük veriyoruz” diyen Netflix’in kollarına attı kendini. Kağıt üzerinde bu harika bir eşleşmeydi. Stüdyo baskısı yok, süre sınırı yok, sadece Snyder ve vizyonu var.
Netflix macerası, yönetmenin zombi köklerine döndüğü Army of the Dead ile başladı. Dave Bautista’lı kadrosuyla film, Snyder’ın hem yönetip hem de görüntü yönetmenliğini üstlendiği (ki o sığ alan derinliği kullanımı hala tartışılır) eğlenceli bir işti. Netflix için de gayet başarılı bir başlangıçtı. Hatta bu evren o kadar sevildi ki, hemen ardından Army of Thieves geldi.
Ancak işler Rebel Moon serisine gelince biraz sarpa sardı. Yıllar önce bir Star Wars fikri olarak sunulan bu proje, Netflix’te devasa bir bilimkurgu evrenine dönüşecekti. Ancak yayınlanan iki film de hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden geçer not almakta zorlandı. Akış platformundaki izlenme sayıları da o beklenen patlamayı yapamadı. Üstüne bir de İskandinav mitolojisini işleyen animasyon serisi Twilight of the Gods‘ın tek sezonda iptal edilmesi eklenince, Snyder’ın Netflix’teki “dokunulmaz” havası biraz dağıldı. Şimdilerde ise daha kişisel ve küçük ölçekli bir proje olan The Last Photograph üzerinde çalışıyor.
Warner Bros. Satılıyor mu? SnyderVerse İçin Son Bir Umut Işığı
Şu sıralar Hollywood kulislerinde kazanlar kaynıyor. Gelen dedikodulara göre Warner Bros. Discovery tekrar satış tezgahında. Paramount, Skydance ve Comcast gibi devlerin yanı sıra, masadaki en ilginç alıcı adaylarından biri de Netflix. Bu ihtimal, #RestoreTheSnyderVerse etiketini profillerinden hiç silmeyen sadık hayran kitlesinin kalp atışlarını hızlandırdı. Mantık düz: “Eğer Netflix WB’yi satın alırsa, zaten onlarla çalışan Snyder’ı evine, yani DC’ye geri döndürür!”
Bu teori kulağa heyecan verici gelse de, sektörün gerçekleri biraz daha karmaşık. Disney’in Fox’u satın alıp X-Men ve Fantastic Four’u evine döndürmesi gibi bir senaryo hayal ediliyor. Ancak Warner Bros.’un yeni bir sahibinin olması, halihazırda James Gunn ve Peter Safran liderliğinde kurulan yeni DC Studios planlarını çöpe atacakları anlamına gelmiyor.
Gerçekçi Olalım: SnyderVerse’ün Dönüşü Neden Zor?
David Zaslav’ın Warner Bros. Discovery’nin başına geçmesiyle başlayan “temizlik” harekatı, James Gunn’ın DC’nin yeni patronu olmasıyla sonuçlandı. Gunn, Snyder’ın kurduğu temelleri tamamen yıkarak yepyeni, daha aydınlık ve klasik çizgi roman havasına yakın bir evren inşa ediyor. Superman (eski adıyla Superman: Legacy) ve Peacemaker gibi projelerle bu yeni dönem şimdiden start aldı ve gelen ilk tepkiler, stüdyonun Snyder’ın karanlık tonundan uzaklaşmaktan memnun olduğunu gösteriyor.
Snyder hayranları, Matt Reeves’in The Batman‘i gibi “Elseworlds” (Ana evrenden bağımsız hikayeler) etiketi altında SnyderVerse’ün devam edebileceğini umuyor. Ancak Snyder’ın kendisi bile artık süper kahraman yorgunluğu belirtileri gösteriyor. Röportajlarında, The Dark Knight Returns‘ün birebir uyarlaması veya bir Daredevil filmi olmadığı sürece bu türe dönmeye pek sıcak bakmadığını ima ediyor.
Dahası, Netflix WB’yi satın alsa bile, Snyder’ın platformdaki son performansı (özellikle Rebel Moon fiyaskosu), stüdyo yöneticilerini ona tekrar yüz milyonlarca dolarlık dev bütçeli DC filmleri emanet etme konusunda iki kez düşündürecektir. Snyder’ı Netflix’e getiren yönetici Scott Stuber’ın da şirketten ayrılmış olması, yönetmenin kalesindeki bir diğer gedik.
Sıkça Sorulan Sorular ve Geek Dedikoduları
Türkiye’deki DC hayranlarının forumlarda ve sosyal medyada en çok tartıştığı konuları ve merak edilenleri sizin için derledik:
SnyderVerse geri dönecek mi?
Şu anki tabloya göre bu ihtimal oldukça düşük. James Gunn’ın kurduğu yeni DCU (DC Universe) resmi olarak başladı ve Warner Bros. tüm yatırımını bu yeni döneme yapıyor. Snyder’ın Netflix projelerine odaklanması da bu defterin kapandığını gösteriyor.
Zack Snyder’ın yeni filmi ne olacak?
Snyder şu anda aksiyon ve bilimkurgudan biraz uzaklaşarak, yıllardır hayata geçirmek istediği tutku projesi The Last Photograph üzerinde çalışıyor. Ayrıca bir UFC (dövüş sanatları) filmi olan Brawler da geliştirme aşamasında.
Warner Bros. kime satılıyor?
Henüz resmi bir satış yok ancak Netflix, Paramount ve Comcast gibi devlerin ilgilendiği konuşuluyor. Bu satış gerçekleşirse DC filmlerinin geleceği ve yayın stratejileri kökten değişebilir.
Rebel Moon 3 gelecek mi?
İlk iki filmin beklenen etkiyi yaratmaması ve eleştirel başarısızlığı nedeniyle Netflix’in seriyi devam ettirme konusunda iştahsız olduğu biliniyor. Snyder evreni genişletmek istese de, platformun onayı şu an için belirsiz.
Son Söz: Bir Devrin Sonu
Zack Snyder, süper kahraman sinemasında kimsenin inkar edemeyeceği bir iz bıraktı. Karakterleri tanrısal bir boyuta taşıyan, her karesi tablo gibi duran o görsel dili, Christopher Nolan veya Sam Raimi gibi bu türü şekillendiren yönetmenler arasına girmesini sağladı. Filmleri herkesin zevkine hitap etmeyebilir, kurgusu bazen dağınık olabilir ama cesur ve özgündü.
Bugün gelinen noktada, Snyder’ın DC defterinin kapandığını kabul etmek gerekiyor. Bu kötü bir şey değil; her yönetmenin bir dönemi vardır ve o dönem biter. Nolan üçlemesini bitirdi, Raimi Spider-Man’e veda etti. Snyder da kendi destanını (biraz yarım kalsa da) anlattı. Şimdi önümüze, James Gunn’ın rengarenk dünyasına ve Snyder’ın kamerasını çevireceği yeni hikayelere bakma zamanı.


Yorum (0)