Jujutsu Kaisen evreninin en trajik karakterlerinden biri olan Suguru Geto, hem ölümüyle hem de ardında bıraktığı ideolojik enkazla serinin en çok tartışılan figürlerinden biridir. O, sadece bir “kötü adam” değil, ahlaki bir ikilemin kurbanıdır. Peki, bir zamanlar “güçlüler zayıfları korumalıdır” diyen bu adaletli büyücüyü soykırım isteyen bir radikale dönüştüren neydi? Gojo Satoru ile olan dostluğu neden bu kadar kritikti ve Kenjaku bu trajediyi nasıl kullandı? İşte Suguru Geto’nun yükselişi, düşüşü ve mirasına dair kapsamlı bir inceleme.
1. Suguru Geto Kimdir? İdealist Bir Büyücünün Portresi
Suguru Geto, Tokyo Jujutsu Lisesi’nin en parlak iki öğrencisinden biri ve Gojo Satoru’nun “biz” diyebildiği tek dostuydu. Hikayenin başında, ahlaki pusulası son derece düzgün, empatik ve sorumluluk sahibi bir karakter olarak karşımıza çıkar.
Onu diğerlerinden ayıran temel özellikleri şunlardı:
- Sarsılmaz Görev Bilinci: Gücün bir ayrıcalık değil, zayıfları korumak için bir sorumluluk olduğuna inanırsı.
- Ruhsal Fedakarlık: “Lanet Manipülasyonu” tekniği, iğrenç tadı olan lanetleri yutmasını gerektiriyordu. Bu, onun her gün sessizce ödediği bir bedeldi.
- Şefkat: İnsanlara zarar verme fikrine en başta tahammülü yoktu ve daha iyi bir dünya için savaşıyordu.
Ancak Geto’nun hikayesi, bu saflığın ve idealizmin, gerçek dünyanın acımasızlığı altında nasıl ezildiğinin hikayesidir. O, iyi bir insanın kötü bir dünyada yavaş yavaş delirmesinin simgesidir.
2. Geto Neden Öldü? (Jujutsu Kaisen 0 Olayları)
Geto’nun ölümü, ideolojisinin onu dönüştürdüğü şeyin kaçınılmaz bir sonucuydu: İnsanlığın güvenliğini tehdit eden bir terör unsuru. Jujutsu Kaisen 0 filminde gördüğümüz “Hyakki Yagyo” (Yüz İblis Gece Yürüyüşü) saldırısı, onun dönüşü olmayan noktayı geçtiğini kanıtlamıştı.
Bu süreçte Geto:
- Yuta Okkotsu’nun taşıdığı “Rika”nın gücünü ele geçirerek “lanetsiz bir dünya” yaratmak istedi.
- Büyücü olmayan insanları “maymunlar” olarak nitelendirip, onların yaşam hakkını reddetti.
- Shinjuku ve Kyoto’da yüzlerce sivilin hayatını riske atan büyük çaplı bir lanet saldırısı başlattı.
Bu noktada, eski en iyi arkadaşı Gojo Satoru onu durdurmak zorunda kaldı. İkilinin son yüzleşmesi, basit bir düşmanlık değil; dostluğun en ağır bedelinin ödendiği andı. Gojo tetiği çekerken, aslında sadece bir tehdidi değil, gençliğinin bir parçasını da öldürüyordu.
3. Karanlığa Sürükleniş: Psikolojik Kırılma Noktaları
Geto’nun düşüşü bir gecede gerçekleşmedi. Bu, birikmiş travmaların ve varoluşsal sancıların yarattığı kademeli bir çöküştü. İşte onu uçuruma iten üç ana faktör:
3.1. Lanetlerin Kaynağı ile Yüzleşmek
Büyücüler hayatlarını insanları lanetlerden korumaya adar. Ancak ironik bir şekilde, lanetler bizzat insanların negatif duygularından doğar. Geto, lanetleri her yuttuğunda insanlığın karanlık yüzünü midesinde hissediyordu. Kendi kendine sorduğu soru şuydu: “Neden bizi yok eden şeyi üretenleri korumak için hayatımı feda ediyorum?”
3.2. Güç Dengesi ve Yalnızlaşma
Riko Amanai görevinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Gojo, “En Güçlü” olmak için kendini geliştirdi ve neredeyse tanrısal bir seviyeye ulaştı. Geto ise geride kaldı. Gojo artık her şeyi tek başına halledebilirken, Geto kendi içindeki karanlıkla baş başa kalmıştı. Aralarındaki güç uçurumu, duygusal bir kopuşa neden oldu.
3.3. Köydeki Vahşet ve Son Damla
Bir görev sırasında, sırf büyü yetenekleri var diye köylüler tarafından işkence gören ve öldürülmeye çalışılan iki küçük kızı (Mimiko ve Nanako) gördüğünde, Geto’nun içindeki son bağ da koptu. İnsanların bu vahşeti, onun radikal kararını kesinleştirdi: “Dünya sadece büyücülerden oluşmalı.”
4. Gojo ve Geto: Serinin Duygusal Merkezi
Gojo ve Geto arasındaki ilişki, Jujutsu Kaisen’in duygusal omurgasıdır. Onlar zıt kutuplar değil, aynı madalyonun iki yüzüdür. Gojo gücü “korumak” için kullanmayı öğrenirken, Geto gücü “özgürleşmek” ve yeni bir düzen kurmak için kullanmayı seçmiştir.
Geto öldüğünde Gojo şu acı gerçeği kabul eder: “Dünyada benimle aynı frekansta olan başka kimse yok.” Bu kayıp, Gojo’yu öğretmenliğe iten temel motivasyondur. Yalnız kalmamak için yeni ve güçlü bir nesil yetiştirmek zorundadır.
5. Yuta ve Yuji Üzerindeki Miras Etkisi
Gojo’nun öğrencilerine yaklaşımı, doğrudan Geto ile yaşadığı travmaya dayanır:
- Yuta Okkotsu: Gojo için bir “ikinci şans”tır. Yuta da devasa bir güce sahiptir ve karanlığa kayma potansiyeli vardır. Gojo, Yuta’yı kurtararak aslında Geto’yu kurtaramayışını telafi etmeye çalışır.
- Yuji Itadori: Yuji, Geto’nun nefret ettiği her şeyin panzehiridir. İnsanları kurtarmak isteyen, başkalarının acısını hisseden ve lanetli dünyaya rağmen iyiliği seçen Yuji, Gojo’nun insanlığa olan inancını tazeleyen kişidir.
6. Nietzsche Felsefesi ve Mahito Paralelliği
Geto’nun ideolojisi, Nietzsche’nin “Üstinsan” (Übermensch) kavramının çarpıtılmış bir yansımasıdır. Ona göre büyücüler, evrimin bir sonraki halkasıdır ve zayıfların (insanların) ahlak kuralları (kitle ahlakı) tarafından sınırlandırılmamalıdırlar. Amacı kaostan ziyade, büyücüler için “adil ve acısız” bir düzen yaratmaktır.
Bu noktada Mahito ile ilginç bir tezat oluşturur:
- Mahito: İnsanları oyuncak olarak görür, kaostan beslenir ve “İnsan kötüdür” diyerek onlarla oynar.
- Geto: İnsanları bir “engel” olarak görür, düzen ister ve “İnsan kötüdür” diyerek onları yok etmek ister.
Her ikisi de insan doğasından nefret eder ama yöntemleri farklıdır. Kenjaku’nun Shibuya’da bu ikiliyi bir araya getirmesi tesadüf değildir; biri insan ruhunu, diğeri insan bedenini manipüle ederek büyük yıkımı getirmiştir.
7. Kenjaku Kimdir? Beden Hırsızlığının Ardındaki Strateji
Serinin ana antagonisti Kenjaku, kendi beynini başka bedenlere aktarabilen bin yıllık bir lanet kullanıcısıdır. Suguru Geto’nun bedenini seçmesi, serinin en stratejik hamlesidir. Neden mi?
- Lanet Manipülasyonu Tekniği: Geto’nun tekniği, Kenjaku’nun planları için hayati önem taşıyan “lanetleri emme ve kontrol etme” gücünü sağlar.
- Sosyal Etki: Geto’nun tarikat lideri olarak kurduğu ağ ve karizması, Kenjaku’nun işini kolaylaştırır.
- Gojo Satoru’ya Karşı Silah: En önemlisi, Gojo’nun karşısına “öldürdüğü en iyi arkadaşının” yüzüyle çıkmak, Gojo’yu bir anlığına donduracak tek şeydir. Shibuya Olayı’nda Gojo’nun mühürlenmesi, tamamen bu duygusal şok sayesinde mümkün olmuştur.
8. Sonuç: Geto’nun Hikayesi Neden Önemli?
Suguru Geto, Jujutsu Kaisen’in sadece bir kötüsü değil, aynı zamanda kalbidir. Onun hikayesi, iyi niyetin nasıl felakete dönüşebileceğinin, bir dostluğun dünyayı nasıl şekillendirebileceğinin ve bir bedenin ölümünden sonra bile nasıl büyük bir savaşın merkezi olabileceğinin kanıtıdır. Gojo Satoru’nun “en güçlü” olmasının ardındaki hüzünlü sebep, Suguru Geto’nun boşluğudur.
Yorum (0)