Gotham sokaklarında yıllardır süregelen o meşhur kedi-fare oyununu hepimiz biliyoruz. Batman’in o sarsılmaz “öldürmeme kuralı” olmasa, Joker’in çoktan tarihin tozlu sayfalarına karışacağını düşünürüz. Genellikle Joker’in hayatta kalmasını Batman’in merhametine veya Arkham Asylum’un döner kapılarına bağlarız. Ancak DC evreninden gelen son bilgiler, işin renginin hiç de öyle olmadığını, Suçun Palyaço Prensi’nin aslında çok daha karanlık bir avantaja sahip olduğunu yüzümüze çarpıyor. Görünüşte DC evreninin en “kırılgan” kötülerinden biriyle karşı karşıyayız. Süper hızı yok, kurşun geçirmez derisi yok. Tek bir kurşun işini bitirebilir. Ama gelin görün ki, onca yıldır kimse ona o son darbeyi indiremedi. Peki, bu sadece şans mı? Kesinlikle hayır.

Joker’in Gerçek “Süper Gücü” Ortaya Çıktı: Ölümü Umursamamak
Yıllardır beklenen yüzleşme sonunda gerçekleşiyor. Jason Todd, namıdiğer Red Hood, kendisini öldüren o manyaktan intikamını almak için sahneye çıkıyor. Ancak DC K.O.: Red Hood vs The Joker serisinde Jason, rakibini analiz ederken tüyler ürpertici bir tespitte bulunuyor. Joker’in üç temel yeteneği var: İnanılmaz hızlı, tamamen öngörülemez ve hepsinden önemlisi; ölümden zerre kadar korkmuyor. Hatta durum korkmamaktan da öte; Joker, ölümün kıyısında gezmekten sapkın bir zevk alıyor. Kendi hayatına veya başkalarının hayatına duyduğu saygı koca bir sıfır. Harley Quinn ya da Punchline gibi en yakınındakiler bile onun empati yoksunluğundan nasibini alıyor. Joker’i durdurulamaz kılan şey, kesin ölümle sonuçlanacak bir duruma balıklama atlaması ve hayatta kalıp kalmayacağını hiç umursamaması. İşte bu umursamazlık, onu yaşayan bir kaos makinesine dönüştürüyor. Jason Todd için bu gerçekle yüzleşmek, fiziksel bir kavgadan çok daha acı verici. Düşünsenize, intikam almak istiyorsunuz ama karşınızdaki kişi ölmekten rahatsız olmuyor, hatta bunu eğlenceli buluyor. Joker turnuvada ölse bile, bu onun için bir yenilgi sayılmayacak. Ancak Jason başarısız olursa, palyaçonun elinde ikinci kez mağlup olmanın travmasını sonsuza dek taşıyacak.Batman ve Joker: Aynı Madalyonun İki Yüzü
Aslında bu noktada Batman ve ezeli düşmanı arasında garip bir benzerlik yakalıyoruz. DC evreninin tanrısal güçlere sahip varlıkları arasında, bu iki “normal” insan her zaman merkeze oturmayı başarıyor. İkisi de teknik olarak süper güçsüz ama ikisi de neredeyse yenilmez.

Sıkça Sorulan Sorular: Joker’in Güçleri ve Doğası
Bu yeni gelişmeler ışığında, Joker hakkında en çok merak edilen konuları ve akıllardaki o deli soruları sizler için derledik.
Joker’in süper gücü var mı?
Teknik olarak Joker’in uçmak veya lazer atmak gibi biyolojik bir süper gücü yoktur. Ancak DC K.O. serisiyle de tescillendiği üzere; acıya karşı inanılmaz toleransı, zehirli kimyasallara bağışıklığı ve “ölüm korkusunun olmaması” onu meta-insanlardan bile daha tehlikeli bir seviyeye taşıyor. Bu psikolojik üstünlük, onun en büyük gücüdür.Joker neden ölmüyor?
Joker’in hayatta kalması sadece “yazarların isteği” veya “Batman’in kuralı” ile açıklanamaz. O, hayatta kalma içgüdüsünü tersine çevirerek savaşır. Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan biri, her şeyi olan birinden daha tehlikeli hamleler yapabilir. Bu umursamazlık, rakiplerinin tereddüt ettiği anlarda ona avantaj sağlar.
Red Hood Joker’i yenebilir mi?
Jason Todd (Red Hood), Batman’in aksine öldürme konusunda bir sınıra sahip değil. Ancak Joker’e karşı kazanmak sadece onu öldürmekle bitmiyor. Joker’in ölümden zevk aldığı bir senaryoda, onu öldürmek ona istediğini vermek anlamına gelebilir. Red Hood’un asıl mücadelesi fiziksel değil, psikolojik bir zafer kazanmak üzerine kurulu.


Yorum (0)