Japonya’da yaşayan yabancı tipleri, genellikle ülkenin benzersiz kültürüne verdikleri tepkilere, adaptasyon süreçlerine ve sosyal etkileşimlerine göre beş ana kategoriye ayrılır. İster kısa süreli bir turist olun, ister uzun vadeli bir göçmen; Japonya sokaklarında aşırı heyecanlı ‘Şeker Dükkanındaki Çocuk’tan, yerel halka karışmış ‘Gizli Ninja’ya kadar farklı profillerle karşılaşmanız kaçınılmazdır.
Japonya, düşük suç oranları, eşsiz mutfağı ve yüksek yaşam standartlarıyla dünyanın dört bir yanından insanı kendine çeker. Ancak bu kültürel şok, her yabancıda farklı bir etki yaratır. Rocketnews24 tarafından derlenen ve Fanzade ekibi olarak yorumladığımız bu 5 karakteri tanıdığınızda, Japonya seyahatiniz çok daha anlamlı hale gelecek.
1. Şeker Dükkanındaki Çocuk

Bu profil, genellikle Japonya’ya ilk kez gelen ve hayallerindeki ülkeye kavuşmanın sarhoşluğunu yaşayan kişidir. Enerjileri hiç bitmez ve her şeye hayret ederler. Onları şu cümlelerden tanıyabilirsiniz:
- “İnanmıyorum, sokaktaki otomat sıcak kahve mi veriyor?”
- “Hemen bir Pokemon salonuna gitmeliyiz!”
- “Maid Cafe’ye gitmeden şuradan şuraya adım atmam.”
- “Japonya seni seviyorum, sonsuza kadar burada kalabilirim!”
Bu kişiler için Japonya bir oyun parkıdır. Her pirinç topu (onigiri) bir macera, her metro yolculuğu bir keşiftir.
2. Plastik Sensei (Yapay Usta)

Yüzlerce anime izlemiş, manga okumuş ve Japon kültürünü çözdüğünü sanan kişidir. Kendini bir Japon’dan daha Japon sanır ancak yerel halkın gözünde genellikle biraz komik duruma düşer. Japonların Weeaboo’lar hakkında düşündükleri gibi, bu kişiler de bazen aşırıya kaçabilirler.
Plastik Sensei’nin Belirgin Özellikleri:
- Gereksiz Formalite: Japonların bile kullanmadığı Seiza oturuşunu yapmaya çalışır.
- Dil Beklentisi: Japonların İngilizce kelimeleri “Japon aksanıyla” söylemesini bekler, düzgün İngilizce konuşan bir Japon görünce şaşırır.
- Bilgiçlik: Yanındaki diğer yabancılara sürekli Japon kültürünü (genellikle yanlış bildiği şekliyle) anlatır.
3. Nefretikus Japonikus (Sürekli Şikayet Eden)

Bu grup, Japonya’da yaşayıp her şeyden nefret etmeyi başarabilen nadir insanlardır. “Neden ülkelerine dönmüyorlar?” sorusunun cevabı yoktur. Hem gitmezler hem de sürekli söylenirler.
Şikayet konuları genelde şunlardır:
- Lise öğrencilerinin sürekli “Kawaii!” (Şirin) diye bağırması.
- Japonların soru sorulduğunda düşünürken çıkardıkları sesler.
- Trenlerin kalabalığı veya marketteki kasiyerin aşırı nezaketi.
4. Fanusta Yaşayanlar

Japonya’da fiziksel olarak bulunan ama zihnen kendi ülkesinde yaşayanlardır. 10 yıldır Tokyo’da yaşıyor olabilirler ama Japonca kelime dağarcıkları “Merhaba” ve “Teşekkürler”den öteye gitmez.
- Sadece kendi kültürlerine ait restoranlarda yemek yerler.
- Japon arkadaş edinmek yerine sadece diğer yabancılarla sosyalleşirler.
- Japonya’da olmaktan mutludurlar ancak Japonya’ya “dahil” olmak istemezler.
5. Gizli Ninja

İşte karşılaşması en zor ama en saygı duyulası karakter. Plastik Sensei’nin tam zıttıdır. Japonya’ya o kadar iyi entegre olmuştur ki, kalabalığın içinde fark edilmez bile.
Gizli Ninja’nın Özellikleri:
- Japonca’yı akıcı konuşur ama hata yapmaktan korkmaz.
- Japon arkadaşlarıyla doğal bir şekilde sosyalleşir.
- Tarihi tarihine Meiji dönemini ezbere bilmeyebilir ama sosyal kuralları (tatemae/honne) bir yerli gibi uygular.
- Belki Hatsune Miku ile evlenen adam kadar uç noktalarda değildirler ama Japon toplumunun doğal bir parçası haline gelmişlerdir.


Yorum (0)