Bilim kurgu edebiyatının “uyarlanamaz” denilen, hayranları tarafından kutsal kase muamelesi gören o devasa eseri sonunda ekranlara taşınıyor. Yıllardır süren dedikodular ve bekleyiş nihayet son buldu. Syfy kanalı, Dan Simmons‘ın Hugo ödüllü efsanevi serisi Hyperion‘u diziye uyarlamak için düğmeye bastı. Üstelik projenin arkasındaki isimler, bu işin ne kadar ciddiye alındığının kanıtı niteliğinde.
Hollywood Devleri Yapımcı Koltuğunda
Bu devasa prodüksiyonun yapımcı koltuğunda Hollywood’un ağır topları oturuyor. Yıldız oyuncu ve yönetmen Bradley Cooper, Graham King ve Todd Phillips (Joker’in yönetmeni) güçlerini bu proje için birleştirdi. Senaryo ise Boardwalk Empire gibi başarılı işlerden tanıdığımız Itamar Moses‘a emanet. Syfy’ın bu hamlesi, kanalın bilim kurgu alanındaki iddiasını yeniden zirveye taşıma çabası olarak görülüyor.
Edebiyat uyarlamaları her zaman risklidir. Tıpkı fantastik edebiyatın bir başka kalesi olan Shannara Efsanesi’nin diziye uyarlanma süreci gibi, Hyperion da kaynak materyalin yoğunluğu nedeniyle yapımcıları terletecek bir proje.
Hyperion: Zaman Mezarları ve Shrike’ın Gizemi
Dan Simmons’ın yarattığı Hyperion Cantos evreni, insanlığın galaksiye yayıldığı (Hegemonya) uzak bir gelecekte geçiyor. Hikaye, gizemli Hyperion gezegenindeki Zaman Mezarları’na doğru yola çıkan yedi hacının etrafında şekilleniyor. Bu hacıların her biri, gezegeni koruyan ve zamanı manipüle edebilen korkunç metalik varlık Shrike (Örümcek Kuşu) ile yüzleşmek zorunda.
Eser; din, felsefe, zaman paradoksları ve yapay zeka gibi ağır konuları işliyor. Bu tür derinlikli bilim kurgu yapımları, izleyiciyi sadece görsel efektlerle değil, düşünsel olarak da zorlar. Bu atmosferi anlamak için sinema tarihinin en kült örneklerinden biri olan 2001: A Space Odyssey ve felsefi derinliğine bakmak, Hyperion’un tonunu yakalamak adına iyi bir referans olabilir.
İsim Karışıklığı: Marvel Evrenindeki Hyperion Kimdir?
Syfy’ın duyurusuyla birlikte sosyal medyada küçük bir kafa karışıklığı da yaşandı. “Hyperion” ismini duyan çizgi roman tutkunlarının aklına doğal olarak Marvel karakteri geldi. Dan Simmons’ın romanıyla bir alakası olmasa da, geek kültürünün bir parçası olarak Marvel’ın Hyperion’una (Mark Milton) değinmeden geçmeyelim.
Marvel evrenindeki Hyperion, aslında DC’nin Superman’ine bir saygı duruşu (veya pastiş) olarak yaratılmıştır. Uçma, süper güç, atomik bakış gibi yetenekleriyle Çelik Adam’ın Marvel şubesindeki karşılığı gibidir. Çizgi roman okurları sık sık bu iki karakteri kıyaslar. Hazır iki devin kapışmasından bahsetmişken, sinema dünyasında bu rekabetin zirve noktası olan Batman v Superman filmi hakkındaki detayları hatırlamak, süper kahramanların güç dengelerini anlamak açısından faydalı olabilir.
Sonuç olarak, ister Dan Simmons’ın edebi şaheseri olsun, ister Marvel’ın pelerinli kahramanı; “Hyperion” ismi önümüzdeki dönemde popüler kültürde sıkça karşımıza çıkacak gibi duruyor. Syfy’ın dizisi için henüz kesin bir yayın tarihi verilmese de, gelişmeler için takipte kalın!
Yorum (0)