Çok önyargılı başladığım bir oyun, Valheim. Sevmeyeceğim dedim, anlaşamayız dedim ama bir baktım en yakınım olmuş. Evet, bugün çok önyargılı başladığım hatta çok da oynamak istemediğim bir oyundan bahsedeceğiz.
İskandinav Mitolojisi Hayranlarına Müjde
Valheim yapımının hikayesi İskandinav Mitolojisine dayalı. Öyle çok hikayesi var diyemem ama yaratıklar, bosslar, yaşadığımız bölge ve ortam hep İskandinav mitolojisinden geliyor. Ben mitolojiyle ilgilenen birisi değildim hala da değilim ama Valheim’da bunu çok güzel işlemişler. Anlayan ve bilen birisi olmasanız bile oyunun verdiği atmosferi hissedebiliyorsunuz. Yerdeki taşlar ve üzerindeki yazılar, bossların ismi ve her birini öldürdükten sonra yeni açılan yetenekler oyunu süsleyen parçalar olmuş.
Valheim açık dünya, arkadaşlarınızla veya tek başınıza oynayabileceğiniz bir hayatta kalma oyunu. Hayatta kalmak için kendinize sıcak bir yuva inşa ediyorsunuz ve tabi yemeğe de ihtiyacınız var bu sebepten avlanıyorsunuz. Oyunun sonuna kadar tek bir yere kurulup yaşamak pek de mümkün değil. Harita çok büyük ve keşfedilecek çok yer ve yaratık var. Başka yerleri keşfettikçe farklı madenler bulabilirsiniz ve onlar sayesinde daha da gelişebilirsiniz. Bir sonraki boss’u öldürmek için hep gelişmeniz lazım. Bence Valheim bu şekilde sürekliliğini sağlıyor ve oyundan sıkılmayı mümkün kılmıyor.
Köy Kurup Ağa Oldum
Valheim’da bana çok zevkli gelen bir kısım da köy yaratmak oldu. Arkadaşlarımla oynarken büyük köyler inşa ettik. İçerisine han, evler, çalışma alanları, meydan gibi yerler yapmak çok güzel bir deneyimdi. Eğer siz de inşa etmeyi seviyorsanız eminim bu oyunun yaratma kısmından çok zevk alacaksınızdır. Sevmiyorsanız da sizin için başka güzel deneyimler var. Mesela avlanırken çok dikkatli olunmalı. Sessizce yaklaşıp avlamanız gereken geyikler sesinizi uzaklardan duyup kaçabilir, o yüzden dikkatli olmanızı tavsiye ediyorum. Başka bir alternatif de arkadaşlarınıza veya başka insanlara karşı da oynayabilirsiniz. Biraz daha haraketli bir yaşam tarzı istiyorsanız göçebe hayatı sürdürmeyi deneyin. Bossları kovalayın, yeni madenler elde edip hızlı bir şekilde gelişmeye çalışın.
Bu Oyuna Bu Grafikler… Mis Gibi Olmuş
Fark edeceğiniz üzere normalden değişik bir grafiği var Valheim yapımının. Bunun nedeni gerçekçi yapamamışlar zor gelmiş diye değil. Bu oyunda kendine has stilize bir grafik tarzı kullanmak istemişler. Bence çok da yakışmış. Biraz çizgi film gibi biraz gerçekçilik biraz da peri masalı gibi. Atmosferini bir o kadar sıcak ve aynı zamanda da bir o kadar korkunç yapmayı başarabilmişler. Oyunda karar orman diye geçen bir yer var. İçerisinde binbir tehlike ve bir o kadar da cevher yatıyor. Ben sizi uyarayım ormana hazırlıksız girmeyin, sizi yerler !
Hayatta Kalmaya Çalışmak Hiç Bu Kadar Zevkli Olmamıştı
Çoğu hayatta kalma oyununda benim eksik bulduğum bir taraf vardı; etkileyici atmosfer yaratmak. Bu oyunda grafikler ve ortam müzikleri bir araya gelip bu atmosferi yakalamış. Enstrümantal ortam müzikleri oyuna bir değişiklik katmış gibi geldi bana. İskandinav mitolojisiyle de bir hikaye yaratmak oldukça başarılı. Hayatta kalma türünde bir çok oyun var, eminim sizlerin de deneyimlediği oyunlar vardır. 20 farklı hayatta kalma oyununu incelediğimiz bu yazımıza da bir göz atabilirsiniz, eğer bu oyunu çok da beğenmediyseniz ve hayatta kalma oyunu arıyorsanız belki size göre bir oyun bulabilirsiniz bu listemizde : https://fanzade.com/gamerhead/oyun-listeler/pc-icin-20-mukemmel-hayatta-kalma-oyunu/
Ağaç Kütüğü Ayağınıza Değerse Ölebilirsiniz ?!
Gelelim oyunun ilginç mi ilginç mekaniklerine. İlk olarak en komik olaydan bahsetmek istiyorum. Ev vb. inşa etmek için baya bir ağaç kesmeniz gerekiyor. Bu olayın can sıkıcı iki kısmı var. Birincisi bir ağaçtan çok az odun çıkıyor ve sürekli ağaç kesmek gerçekten çok sıkıcı bir hale geliyor. İkincisi de bu ağaçları keserken ilk ağacı deviriyorsunuz kütük oluyor. O kütük kafanıza düşerse zaten öldünüz orada sorun yok. Kütüğü düşürdünüz ve kırıp odun çıkarmak istiyorsunuz. Bu sürede eğer kütük ayağınıza değerse de canınız baya bir gidiyor. Bu baya ilginç çünkü elbette ki ayağınıza değiyor bu kütük. İlk başta can sıkıcı gelse de bir süre sonra çok komik bir olay olarak görmeye başladım. Ben sizi uyarayım, kütükten korkun !
Bir diğer zorluk da inşa etmekte. Bir şeyler inşa etmek o kadar da kolay değil. İstediğiniz yere istediğiniz şeyi koyamamak zaman zaman sizi çıldırtabilir, ama Valheim’da en az 10 saatlik tecrübe biriktirdikten sonra her şey çok daha kolay gelmeye başlıyor açıkçası.
Erken Erişimde Böyleyse Daha Göreceğimiz Çok Var
Iron Gate AB tarafından geliştirilen ve Coffee Stain Publishing tarafından 2 Şubat 2021 yılında yayınlanan bu oyun daha erken erişimde. Bu oyunu yapan takım sadece 5 kişi. Bu kriterlere göre değerlendirince söyleyecek bir kelime bulamıyorum. Çok başarılı bir yapım olarak gözüküyor Valheim.
Ben daha 40 saat deneyimledim bu oyunu ve daha gidecek çok yolum var. Heyecanla bekliyorum yeni maceralara atılmayı. Steam üzerinde 32 tl olan bu oyun fiyatının karşılığını veriyor. Bizim şartlarımızda belki biraz fazla gelebilir bu fiyat fakat çok başarılı bir yapım olmasıyla beraber fiyatının hakkını verecektir.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere…