Dile kolay, tam tamına 47 yıl. Neredeyse yarım asırlık koca çınar Square Enix biz oyun severlere kim bilir kaç unutulmaz hikaye yaşatmayı başardı. Final Fantasy, Kingdom Hearts, Tomb Raider, Nier, Dragon Quest ve daha niceleri. Square Enix benimde J-RPG türüne olan merakımı ateşleyen, hatta bu türün büyük bir hayranı olmamda bolca emeği olan önemli bir stüdyo. 47 yıl boyunca türlü türlü maceralara yelken açmamıza vesile olan Square Enix’in son zamanlara pek de iyi durumda olduğu söylenemez. Stüdyo gelişen ve her geçen gün değişen oyun dünyasına adapte olma konusunda pek de başarılı değil gibi. Peki gelin hep beraber irdeleyelim, Square Enix ne yapmaya çalışıyor?
Square Enix Son Dönem İşleri
Son zamanlarda oyun janrasını oldukça kısıtlı bir alana şıkıştıran firma özellikle son 5-6 yıldır aklımda sadece Tomb Raider ve Final Fantasy dışında hiçbir yapımları dışında hafızalarda yer edinememiş durumda. Tomb Raider’ın ise yeni üçlemesinin ilk oyununu saymazsak, hemen akabinde çıkan iki devam oyunu da maalesef beklentileri verememiş ve satış olarak hayal kırıklığı yaşatmıştı. Final Fantasy serisi ise artık o eski macera kompseptinden uzaklaşmış, serinin eski hayranları başta olmak üzere bir çok oyun sever tarafından yerden yere vurulur hale gelmişti. Her ne kadar serinin son oyun Final Fantasy 7 Remake benim gönlüme that kursada, bunu daha çok benim nostalji bağımlılığıma veriyorum.
Hali hazırda oyun dünyasının en çok sevilen, en az Half-Life kadar devam yada yeni bir remake projesi beklenen oyun bence o büyük heyecanı yakalayamadı. Çok daha büyük bir rüzgar estirmesini beklerdim şahsen. Üstüne Kingdom Hearts ve Nier gibi özellikle batida niş kitlelere hitap eden oyunlarının satışları da firmayı tatmin etmeyince Square Enix yeni bir yola tevessül etti.
İşte biz oyuncaların en çok korktuğu nokta tam olarak burası. Zira bu değişim sadece bir oyun firmasının ticari girişimlerinde değişikliklere gitmesi değildi. Bu aynı zaman hızla değişen evrimleşen, yeni bir anlayışa hızla giren oyun dünyasının acı bir tezahürüydü aynı zamanda. Bu yüzden Suare Enix’in girdiği bu değişimi iyice idrak etmek elzem diye düşünüyorum.
Yıllarca J-RPG janrası üstünden unutulmaz oyunlar çıkaran Square Enix son zamanlarda daha çok batılı işleri taklit etmeye başladı. Bir Japon firmasının yapabileceği en büyük günahı yani. Bu yola girip henüz başarılı olan bir tek, bakın bir tek firma dahi yoktur. Şimdiye kadar hangi Japon firması elindeki oyunları veyahut yeni ürünlerini batı takliti şeklinde evirdiyse başına iş aldı. Başımızda zaten yeterince yaratıcılıktan uzak, para düşkünü, otomatiğe bağlamış ruhsuz firmalarken varken birde bunların Japon versiyonu… Aman Allah’ım evlerden ırak!
Batılılaşma Hastalığı
Bu hataya yakın zamanda düşen ilk firma Capcom oldu. Japon oyun devi işe ilk olarak ellerindeki en büyük marka olan Resident Evil serisini 3. Sınıf Hollywood aksiyon filmlerine çevirerek başladı. Harcanan milyonlarca dolar, gereksiz korkunç aksiyonlar, patlamalar, gök taşı yumruklayan ana karakterler. ABD başkanın kızını zombilerden kaçırmaya çalıştığımız iğrenç ötesi senaryolar darken Capcom kendine, kendi özüne ihanet etmişti. Resident Evil, yılların korku hayatta kalma oyunu Micheal Bay filmine dönmüştü adeta. Komik denecek kadar ciddiyetsiz amerika’lı olmaya çalışırken Fast and Furious olmuşlardı.
Hatta Capcom daha ileri gitmiş 2012 yılında şirketin yapımcılarından Motohide Eshiro şu talihsiz açıklamaları yapmıştı.
“Uluslararası markette Japon oyunları ve Japon oyun sektörü için oldukça büyük bir yer var fakat Doğu ve Batı’nın beraber çalıştığı yapımları daha sık görmek isteriz.” diyen Eshiro, “Belki her ekip omuz omuza beraber çalışamaz fakat bence başka ülkelerin yapım metodolojisini ve kültürünü daha iyi anlamak oyunlarda kaliteyi arttıracaktır” diye devam etti.
Motohide Eshiro 2012
Gayet güzel başlayan konuşmanın son cümlesi maalsef çok korkunç. O dönem Capcom’un şimdilerde ise Square Enix’in içinde bulunduğu garabetin en mumtazam örneğidir adeta. Japon oyunlarını bu kadar başarılı kılan Amerikan kültürünü anlamak mıdır? Onu özel yapan, farklı yapan şeyler çakma batı oyunları çıkarması mıdır?
Japon Aurası
Herkesin kabul ettiği bir norm var. Japon oyunlarının kendi şahsına münhasır bir aurası vardır. Bunu menüden bile görebilirsiniz. Japon oyunları daha oyunlardır. Amaçları gerçekçi olmak değil, yarattıkları evrende tutarlı, samimi bir hikaye anlatmaktır. Zira gerçek hayat yeterince sıkıcıdır. Japon oyunlarını menüsünden bile farklı bir tarzı olduğunu anlamak mümkün.
Tabiki kalkıp size sake içtikten sonra imparatora saygı duruşunda bulunup, kamikaze yapan karakterler koyun demiyorum. Japon oyun kültürü batı ve doğunun hali hazırda muhteşem bir karışımı. Bu kültür modern Japon Kültürünün bir aynası aynı zamanda.
Bırakın Batı oyunlarını batılılar yapsın. Onlar patlatsın gezegenleri. Bırakın onlar loot box satsın. Bırakın onlar çeksin Rambo’yu. Siz kendi en iyi bildiğiniz işi yapın ki söktörde farklı desenlerde hayat bulsun. Offf ne ciddiye bağladım yine. Neyse devam edelim.
Capcom uzun bir inadın ardından özellikle The Last of Us serisinin ortalığı adeta yıkıp geçmesinden bir kaç hafta sonra yediği haltı anlamıştı. Demek ki Afrika’lı zombilere dönen tekme atan, uçakla zombie avına çıkan karakterler olmadan da bu işe oluyormuş dedi adeta. Tabii bunda çakılan oyun satış rakamları ve şirketin batma aşamasına gelmesininde ufak bir yardımı olmuş olabilir.
Ayrıca yüzünü tamamen batıya dönmenin bir büyük bedeli daha var. Ana toprakları, yani Japon müşterileri kaybetmek. Son zamanlarda iyiden iyiye Japonya’yı ihmal eden Sony bile bunun acı sonuçlarına katlanmak zorunda kalmıştı.
Velhasıl kelam Capcom bu büyük garabetten kendini bir şekilde kurtardı. Artık daha aklı başında işler yapıyor. Bunun meyvelerini çok geçmeden yemeye başladı. Monster Hunter ve Resident Evil ardı ardına satış rekorları kırdı. İki oyun bir anda şirket tarihinin en çok satan oyunları oluverdiler.
Peki ya bizim asıl mevzumuz olan Square Enix? Square Enix özellikle elindeki markaların artık eski popüleriteye sahip olmaması, son dönemde çıkan hemen hemen hiç bir oyununun istenen satış rakamlarını elde edememesi ile rotayı adeta 180 derece kırmış durumda.
Avengers Faciası
Özellikle yaşanan son Avengers oyunu ile akılları başlarına gelir dedim ama yok. E3 konferansında gösterdikleri işlerden anladık ki Suquare Enix kolay kolay akıllanmayacak gibi. Ticari olarak kötü bir dönem geçiren şirket adeta aç bir insan gibi bulsa saldırmaya başladı. Unutmayın aç insan doğadaki en tehlikeli ve salak türdür.
Muhtemelen şirkette ne yapacağız ulan diye dolaşan 40 yaş üstü bir kaç boomer’ın kulağına; ‘’Abi bu lootbox işinde çok para varmış yav’’ yada ‘’Hocam benden duymuş olma ama a live service oyunlar iyi karlıymış yahu’’ diye fısıldamıyorsa benimde adım Yusuf değil. Az önce dediğim gibi aç insan salak olur genelde.
Square Enix’de hali hazırda para kazanabileceği. Hatta çok ama çok para kazanabileceğini düşündüğü ne iş varsa üstüne atlıyor gibi gözüküyor. Avengers denen devasa fiyasko bile adamlarda en ufak tereddüt yaşatmadı. İlla biri tutar mı diyorlar nedir anlamadım ki? Hani bu işi yapabilmiş bir kaç istisnai örnekten başka neye güvendiniz?
Tanrı aşkına gerçekten Hulk’a pezevenk gömleği almak için para vermek isteyen insanlar olduğu fikrine nereden kapıldınız? (Pezevenk gömleğinin karakterinizin savunmasını arttırdığı rezaletine girmiyorum bile. Bu gömlek bela çeker kardeşim. İt çakal bu derler, şu manyağı alalım ilk derler)
Hayır zaten hali hazırda inanılmaz bir popüleriteye sahip bu marka. Koskaca Avengers için aklına gelen ilk şey bu mu gerçekten. Black Widow’a seksi kıyafet satmak mı? Oldu olacak Rule34 hesabı açın tam olsun!
EA Bile Akıllandı
Bunun işe yaramaz bir metot olduğu zaten yakın zamanda EA tarafından tescillendi. Star Wars Battlefront oyunları herkes için bir ders olmalı. Kan emici EA bile; ‘’Böyle olmayacak bu, bırakalım düzgün hikayeli oyun yapsın adamlar’’ demişken size ne oluyor? Yılların EA’si bile elini çekti bu sevdadan sevgili Square Enix.
Peki bizi ne bekliyor? Gerçekten Square Enix akıllanacak mı? Yoksa sonu Konami gibi mi olacak. Final Fantasy Survive oyunu mu yapacaklar ? ?
E3 konferansı bu kuşkularımı maalsef doğrular nitelikte gözüküyor. PlayStation için özel geliştirilen Final Fantasy dışında koca bir karanlık içindeler. (O oyunda sipariş aslında)
Yeni çıkaracakları marvel oyunu Guardians of Galaxy’den maalsef hiç ama hiç ümitli değilim sevgili oyun severler. Evet belki bu oyun a live service bir olmayacak. Belki küçük rakun için renkli kuruklar satmayacaklar ama bu seferde başta değindiğimiz noktaya gelmiş oluyoruz.
Batı taklidi boş oyunlar. Hali hazırda çoğu Marvel filmi içi boş zaten. Hatta sinemayı bu hale getirdikleri için inanılmaz öfkeliyim. Marvel filmleri içerik olarak bu kadar sığ, ucuz aksiyon filmleri iken Square Enix’in bununla bir mucize yaratmasını beklemiyorum. Zira karşımızda ne Rocksteady need Imsomaniac Games var. Karşımızda yıllarını J-RPG türünün en nadide örneklerini yapmış bir firma var.
Kısacası manav açan bir kasaptan çokta başarılı bir şeyler yapmasını beklemiyorum. Umarım yanılırım. Umarım sektör için önemli bir yere sahip olan Square Enix bu korkunç hatalar silsilesinden döner. Bu adamlar Final Fantasy VII yapmış adamlar. Sektörde yoklukları çok hissedilir. Önce Konami arıdından Sony Japan. Şimdi de tehlike potasında Square Enix var. Umarım ben hakszı çıkarım. Seviliyorsun Square ?
Yorum yap