Selamlar hâlâ Half Life 3’ü bekleyen dostlarım. Çok eski, herkesin bildiği ve çoğu kişi tarafından sevilen bir yapım, Portal. Dürüst olayım ilk oynadığımda çok küçüktüm ve hikayesine dikkat etmemiştim. Bunun en büyük nedeni İngilizcemin yetmemesiydi tabi. Ama birkaç yıl önce tekrardan düzgünce oynadıktan sonra dedim ki bu şaheser, bu başka bir şey, bu ne ? Büyük bir çoğunluk da benimle aynı fikirde olsa gerek ki günümüzde bile hala sevilen ve sayılan bir oyun. Bu zamanda oynadığım oyunlardan bu kadar keyif alamamamın suçlusunu Valve olarak görüyorum. Çıkardıkları neredeyse her oyunla beni ve birçok oyuncuyu etkilemeyi başardılar. Portal serisinde 2 adet oyun bulunmakta (3.ler çıkamıyor Valve’da). Ben ikisini de bitirdim ama ilk olarak bu yazımda Portal 1’i ele alacağım. Takipte kalırsanız yakın zamanda 2. de gelecek. Bakalım Portal bizi neden ve nasıl etkilemiş. Spoiler vermeden dikkatlice inceleyeceğim.
Ben Kimim ve Neden Portal Silahım Var ?
Oyuna eğlenceli bir müzik ve hoş bir robot sesiyle giriş yapıyoruz. Duyduğunuz ve duyacağınız robot sesi, GLaDOS, aslında robottan çok daha fazlası ama spoiler yok. GLaDOS sizin eğitmeniniz olacak ve belki dostunuz belki de düşmanınız. Ama ne olursa olsun bir sempatiniz olacak ona karşı. Soğuk mu soğuk esprileriyle ve kara mizah anlayışıyla (her şakanın altında gerçek yatar derler ama…) bir şekilde kendini sevdirecek. Portal boyunca sesiyle sürekli yanımızda olacak olan GLaDOS bizden sonra en önemli karakter görevini üstleniyor.
Ana amacınız bu testleri geçerek sonunda sizi ödüllendirecek bir partiye gitmek (pasta de olacak). Bu testlerin hepsi birbirinden farklı bir puzzle. İlk başta çok kolay olan bu bulmacalar giderek ciddi bir zorluğa ulaşıyor. Peki ne tarz bir bulmacadan bahsediyorum ? Ulaşmanız gereken yerlere bir portal silahı ile gidebileceksiniz. Zaman zaman direkt gideceğiniz yere portal açabileceksiniz, zaman zaman da bu silahı bir araç olarak kullanmanız gerekecek. Burada bir not düşeyim, her duvarda kullanamıyorsunuz silahınızı. Sadece gri beton duvarlarda işe yarıyor. Bu sebepten her şey o kadar kolay olmuyor zaten. Gelelim portalların mantığına. Elinizdeki silah ile biri mavi biri turuncu olmak üzere iki adet farklı portal açabiliyorsunuz ve bu ikisi birbiri arasında geçit sağlıyor.
Bazen En Yakın Arkadaşınız bir Küp Olur…
Testleri geçmeye çalışırken portal silahınızdan başka kullanmanız gereken bir obje olacak, küp. Bu küpleri düğmelerin üstüne koyup kapıların açık kalmasını sağlayabilirsiniz ya da altınıza koyup daha yükseklere ulaşabilirsiniz. Ama bir test odası gelecek, diğer küplerden farklı bir küp olacak. O bir yoldaş küp, sizin yoldaşınız ve en yakın arkadaşınız olacak. Bu test bölümünde aslında test ettikleri sadece bulmacayı çözmeniz değil, başka bir olay daha var ama ben bunun sürprizini bozmak istemiyorum.
Oyunun grafiklerine de değinmek istiyorum bu noktada. 14 yıl önce çıkmış bir oyun ama hala hiçbir eksik hissettirmiyor. Bunun nedeni grafiklerin gerçekçi olması değil. Grafiklerin tamamıyla bütün ve akıcı olmasıyla alakalı bence. Nereden baksanız kaliteli duruyor oyun görselleri. Etraftaki objeler, göstergeler ve çevre tasarımı başarılı bir şekilde ortaya koyulmuş. Portal tasarımına gelirsek, sanki 2020 yılında yapılmış gibi akıcı ve modern gözüküyor. Burada diyebileceğim tek bir şey var, zamanında kaliteli olan bir oyunun göze eski gelmesi çok zor gibi duruyor. Testlerdeki bulmacalar da akıllıca tasarlanmış ve oyunun oynarken hiçbir zaman “daha geçen bölümde bunu yapmıştık” diyemiyorsunuz. Bulmacaların çeşitliliği ve zamanla zorlaşması oyunun tasarımındaki en büyük etken. Sonuçta ana amacınız puzzle çözmek.
Söz Verilen Kekim Nerede ?
Oyunun sonuna yaklaştıkça beklentileriniz ve son hakkında düşünceleriniz çok değişecek. Size vaat edilen bir kek ve parti var, testleri başarılı bir şekilde bitirmeniz şartında. Hatta sizi motive etmek için sona yaklaştıkça etrafta kek resimleri görebilirsiniz. Ama Portal yapımının sonu sizi daha önce hiç şaşırmadığınız kadar şaşırtabilir. “Oyun nerelere geldi ya ?!” diye haykırışlarda bulunabilirsiniz. Ne kadar anlatmak istediğim şey olsa da kendimi tutmayı seçiyorum ve kendimi bu yazıyı yazarken dinlediğim portal müziklerine veriyorum.
Bu başyapıtın müzikleri de ayrı bir güzel. Sadece müzik değil, diğer ses unsurlarıyla sizi gerçekten o ortamdaymışsınız gibi hissettiriyor. Atmosfer müzikleri diyebileceğim sesler oyunu daha da bütünleştirmiş. Gelelim GLaDOS’un seslendirme sanatçısına. Hem sanatçı hem de sesi düzenleyen ekip çok başarılı bir iş yapmışlar. Oyun boyunca en çok duyacağınız ses GLaDOS’un sesi olduğundan, onun başarılı olması önemli bir unsur.
Portal tek bir sona sahip ama buna rağmen hayatınız boyunca birkaç kere oynamak isteyeceğiniz bir oyun olabilir. Açıkçası ben birazcık unutmayı bekliyorum ki tekrardan oynayabileyim. Oynayışı çok rahat ve kolay. Oyunda tek zorlanma ihtimaliniz olan şey bulmacalar ve lazerli taretler diyebilirim. Ama taretleri de yenmenin yolları var, unutmayın elinizde bir portal silahı var !
Valve Ne Yaptın Sen Oyunculara ?!
2007 yılında Valve tarafından geliştirilip piyasaya sunulan bu şaheser Steam üzerinde 18,50 tl, indirimlerde 4 tl civarına düştüğünü de gördüm. Ama eğer oynamayı düşünüyorsanız portal 1 ve 2nin beraber bulunduğu paket ise 27 tl. Bu denli başarılı olan bir yapım için bu fiyat çok uygun. Bir zamanlar Portal filmi hakkında bir duyuru yapmıştık. Yakın zamanda Portal filminin yapımının tekrar düzene girdiğine dair bir habere rastladım. Umarız ki bu filmi de yakın zamanda görürüz. Eminim birçok oyunseveri mutlu edecektir.
Umarız ki Valve bizi güzel haberlerle mutlu eder. Tabii Portal 3’ü beklediğimden değil ama birkaç yıl önce Portal serisinin senaryo yazarı tekrardan işe alınmıştı. Belki ?
Belki serilerin 3. oyunlarında belki de bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle…
Yorum yap