Merhaba kovan-kent sever okurlarımız. Bu yazımızda sizleri, çarpık kentleşmenin alıp yürüdüğü, yiyecek ve giyecek için birbirimize lazer silahlarıyla saldırdığımız, garip kafada bir oyun olan Necromunda Underhive Wars ile tanıştırıyoruz.
Silahlandıysanız, başlayalım.
Sonsuz Metal Duvarlarda Dev Boruların İçine Doğmuşum
Yazımın ilk cümlelerinde hemen reklam yapayım. Necromunda UnderHive Wars, Warhammer 40k evreninde geçiyor. Hakkında bir ara mutlaka detaylı yazı(lar) yazacağım 40k evreni pek bir kanlı, pek bir karanlık ve sonuna kadar distopik bir evren. Açlık, sefalet, yobazlık bilinen en korkunç seviyelere ulaşmışken, bu sefaletin içinde bir de insanlar hayatta kalmak için birbirleriyle savaşıyor, kardeş kardeşe ihanet ediyor. Evet bir kez daha “Underhive” a hoş geldiniz.
40k evreninde aslında neredeyse her şey “büyük ve çoktur.” Yani gezegenlerin bir çoğunda korkunç bir insan (ve bazen başka ırklar) nüfusu vardır. Uzayda yol alan gemilerde çalışan kişilerin sayısı binleri bulabilir. Bir ekonomik kural olarak çok olan şeyin değeri azalır, belki de bu yüzden insanın değeri de genelde azdır. Değerli olmanın ise tek bir kriteri vardır; güçlü olmak.
Güçlü Olmak İçin Nereye Başvuruyoruz?
Necromunda şehri de, bir çok şehirde olduğu gibi aşırı nüfus nedeniyle çökmüş bir yerleşim yeridir. Kovan şehir (hive city) olarak da adlandırılan bu tarz şehirlerde, yerleşim yerleri kat kat ve üst üste yapılmıştır. En üst katlar bazen bulutların üstüne kadar çıkabilmesine rağmen, aşağı ilerlendikçe cehenneme ulaşılmaktadır. En alt katlarda insanların güvenliği yoktur, çocuklar çıplak ayakla gezer, bir silahı olmayanları ise ölüm her an ziyaret edebilir. Yağma, şiddet, tecavüz gibi olgular günlük sıradan şeylerdir.
Mafya diyemesek de, durum böyle olunca insanlar kendi aralarında gruplar kurmuşlardır. Çete dediğimiz bu örgütler, prestij, güç ve ayçöreği (yazar ay çöreğini çok sevmektedir) için savaşmaktadırlar. İşte bizde burada devreye girmekteyiz. Çetemizi hazırlamak, ayakta ve güçlü tutmak en birincil görevlerimiz.
Kola, Fanta ya da Pepsi?
Focus Home Interactive tarafından yapılan oyunumuzun türü, tur tabanlı strateji. Çetemizi oluşturduktan sonra haritaya yerleşiyoruz. Genelde amacımız karşı çeteyi yok etmek. Ancak bir çok kural var, ve yok etme işini bu kuralları iyi bilirsek yapabiliyoruz. İyi bilmezsek karşısı bize yapıyor. İlginç kurallara değinmeden önce, kimleri seçebiliyoruz çete olarak, oraya hafiften bir değineyim.
Escher
Tamamıyla hanımefendilerden oluşan bir çete. Kendileri sarı rengi ve leopar desenlerini seviyorlar. ( O kadar yoklukta bu kadar leopar desenini nereden buldunuz, resmen sermayeyi kediye yüklediniz) Aynı zamanda sağlık malzemleri, stimm ve çeşitli uyuşturucular başta olmak üzere genelde insanların ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Tabii burası Warhammer öyle hayrına yapılmıyor yapılanlar. Zehirdir, iyileştirmedir bu tür şeyleri seven (bir de grappling gun’ları var, Batman’den araklamışlar) oyunculara hitap edebilirler.
Goliath
Kendilerine verdikleri isimden beyin ve hayal güçlerinin ne kadar sonsuz (!) olduklarını tahmin edebilirsiniz. Kas gücü ve dayanıklılığı her şeyin önünde tutan bu tosun arkadaşlarımız, silah üretiminde genel olarak söz sahibiler. Ancak genelde her türlü soruna şiddetle yaklaşıyorlar, ve ani sinir patlamaları var. Kırmızı rengin hastasılar.
Orlock
Bu arkadaşların da madencilik konusunda ellerine su dökebilecek kimse yok. (belki cüceler?) Aynı zamanda ticaret yollarını iyi muhafaza ediyorlar. Benzin, kolonya falan istedik mi bunlara gidiyoruz. Daha çok her şeyi ortalama yapmak isteyen oyuncuların tercihleri olabilir. Kendilerini Avatar sandıkları için de mavi giyiyorlar.
Konu hakkında şunu da yazmadan geçmeyeyim; maalesef saydığım çetelerin hiç biri çok özel çok kendine özgü değil. Her oyunda bulabileceğimiz, mutlaka bir oyuncu ürüne hitap eden, ama standart gruplar. Oyunumuz yeni bir şey sunmadığı için, ilk eksisini almış oluyor.
Kuralları Yıkmak İçin Kuralları Öğrenmek
Necromunda Underhive Wars, çıkış noktasına bakacak olursak aslında bir masaüstü oyunu. Figürlerle oynanan, çete üyelerinin ve kahramanlarının kendilerine özgü kuralları olan bir adet oyun. Rogue Factor de düşünmüş ki biz bu olayı dijital ortamlara taşıyalım. Yanii aslında pek iyi bir düşünce olmamış.
İlk olarak öğrenilmesi gereken bir çok kural var. Yani hem nasıl yürünür, nasıl aksiyona girilir nereden avantajlı vurulur vb. Haritada çevre şartlarının da bizi fazlasıyla etkilediği oyunda, genel kurallardan sonra çete üyelerimizin sınıflarına göre kendi kurallarını öğrenmemiz gerekiyor. Bunları da cebe attıktan sonra en iyi nasıl kullanılır, hangi sınıftan kaç tane almak lazım, yok ekipman, ay toksit atığa bastım, ay leoparlı eteğimden frikik verdim falan derken insan biraz boğuluyor.
Aslında bu durum biraz kişisel. Biraz benim gibiyseniz, yaz sıcaklığında bir sürü kural öğrenmemin karşılığında güzel bir oyun bekliyordum. İşte maalesef onu bulamadım. Çok detay seven biriyseniz, sizin için problem olmayabilir. Peki beni asıl sıkan şey ne oldu?
İsmin Arkasına Saklanmakla Olmuyor O İşler
2020 Çıkışlı oyun, maalesef her açıdan 2020 nimetlerinden maalesef yararlanamamış.
İlk olarak grafiklere çok diyeceğim bir şey yok. Işıklandırmalar, ortamların kaplamaları, gaz-toz-duman gibi efektler güzel yapılmış. Karakter görselleri gayet detaylı ve insanı havaya sokuyor. Bu noktada bir sorun yok.
Ancak o güzelim grafikler, tur düşman takıma geçti mi (yapay zeka ile oynuyorsanız) yavaş yavaş albenisini kaybediyor. Yapay zeka tüm adamların özelliklerini biliyor ve mümkün olduğunca etkili kullanıyor ama kesinlikle havayı, savaşma isteğini oyuncudan alıyor. iyice bombalamak için detaylı açıklayayım.
Diyelim ki 2 çete üyemiz, bir rakibi kıstırdı. Rakip, bazen çok taktiksel hareketler yaparken, bazen de iki düşmanından birini rastgele vuruyor. Birden fazla hedefe yapabileceği atakları yapmıyor ya da yapabiliyor. hayır kaynaklar da sınırlı dedik, çete savaşlarına neden içip içip geliyorsunuz?
Yapamayan Zeka
Çete savaşları yasaları gereğince, her karakter yürüyebilir, sonrasında da başka hareketler yapabilir. Yani yürüme ve diğer bütün aksiyonlar (mesela zehir kullanmak, şarjör değiştirmek, sınıfsal özellik kullanmak vb.) şeklinde bir ayrım var. Bu sistem güzel olsa da, karakterler gerçekten de çok fazla yürüyebiliyorlar. Bu durum çok gerçek dışı olmuş. Çoğu kez bir turda, koştum, 2 uzun merdiven çıktım, biraz daha koştum ancak sonrasında yürüme enerjim bitmişti. Evet tur tabanlı oyunlarda, tur dışına hareket edilmez ama satranç oynamıyoruz. Bu kadar çok koşturabilmek hoş değil.
Necromunda Underhive Wars beterine de sahip. Söz konusu koşmaları yapay zeka çok daha çirkin bir halde gerçekleştiriyor. Rakibin üstüne yüksek bir yerden hücum ettiğimizde (diving charge) daha çok hasar veriyoruz. Tamam bu güzel. Bir keresinde yapay zeka bunu yapmak için yanında olan adamımdan uzaklaştı, iki merdiven çıktı, tam üstümde durdu ve atlayıp ekstra hasar verdi. Yani… oldu mu güzel kardeşim?
Deneyimli Askerden Siper Alma Dersi Verilir
İçinizde gerçek hayattaki kılıç dövüşlerini incelemiş, meraklısı vardır bilmiyorum ama gerçek bir bilgi vereyim; yakın dövüşlerde, rakibe arkanızı döndüğünüzde, genelde anında karşıdaki kılıcı size monteler. Yani sinemadaki gibi öyle döne döne vurmalar çok kolay yapılan ve etkili şeyler değildir. Keşke bu durumu oyunun yapımcılarına da söyleselerdi.
Tabanca tüfeğe sahip olan yapay zeka yönetimindeki karakterler genelde ateş ettikten sonra düşmanlarına arkalarını dönüyorlar. Arkadaşım sen anime karakteri misin? Amerikan sinemasında patlamalara bakmayan cool kişi misin? Neden bana arkanı dönüyorsun? Çok mu çirkinim?
Bunun gibi, daha haritayı keşfetmeden kilit noktaların nerede olduğunu bilen rakipler mi dersin, bazen tam bizim strateji ve ekipmanı egale edecek şekilde gelen rakip mi dersin (bakınız anti kasmak) bunlar gibi oyunun tadını kaçıran bir çok, irili ufaklı korkunçluk maalesef sık sık oyunu ziyaret ediyor. Oyunu arkadaşlarınızla oynayacaksanız sorun yok ama kendi başınıza yapay zeka, asla güzel bir oyun zevki sunamıyor. Bu nedenle oynanabilirlik sağlam bir darbe almış oluyor.
Bu Çağda Robot Olmak ya da Olmamak?
Oynanabilirlik hasarlı olsa da bazı hoş şeyler de yapılmış. Örneğin kendi çetemizi baştan yaratırken, hangi sınıftan ne kadar alacağımızı, ekipmanımızı biz seçiyoruz. Genelde aldığımız arkadaşa bir de “sıfat” veriyoruz. Mesela “öfkeli” gibi. Karakter de bu sıfata göre hareket ediyor böylece adamlar birbirine ateş eden birer kukla olmamış oluyor…gibi.
Sanıyorum amaç kukla olmamalarıymış ama söz konusu olan sıfatların sayısı çok az. Yani amaca çok ulaşılmış gibi gelmedi. Bir çok noktada olduğu gibi düşünce güzel ama uygulama mundar. Açık konuşmak gerekirse belki dlc ile geliyordur ama o noktasını bilmiyorum.
İmparatorun Meleklerinin Sesleri Kulağımızda (Değil)
Oyunun seslendirmeleri oldukça başarılı. Karakter seslendirmeleri cuk oturmuş, haricinde müzikler orta, efektler de fena değil. Bir şaheser diyemem ama kötü de olmamış hani.
Gelelim oyunun senaryo kısmına. Pc, ps4 ya da ps5 üstünden oynayabildiğimiz oyunda, tek kişilik oynanabilecek bir senaryomuz da bulunmakta. Escher çetesinin aldığı bir haberle başlayan senaryomuz, açıkçası pek kaliteli değil. Zaten oyunun da itiraf etmiş olduğu gibi, aslında mekaniklerin öğretilmesi için yapılmış. Yani senaryodan da aman aman bir şey beklemek doğru olmaz. Onun da üstünü çizdik gibi. Pardon elimizde ne kaldı?
Kovan Şehirde Bir Arı Kadar Değer Bulamazken
Necromunda Underhive Wars, maalesef çoğunlukla sınıfta kalmış bir oyun. Eğer çılgın bir Warhammer 40k meraklısıysanız, “her oyununu mutlaka oynamalıyım” diyorsanız, size hitap etme olasılığı var. Ama onun dışında ayrıntılı tur tabanlı strateji oyunları severlere bile tavsiye etmiyorum. Hem bu türde, hem de çok daha iyi oyunlar rahatlıkla bulabilirsiniz.
Steam üstünden rahatlıkla ulaşabileceğiniz oyunun link bağlantısını şuraya bırakıyorum https://store.steampowered.com/app/566440/Necromunda_Underhive_Wars/ an itibariyle de asla 190 tl etmeyeceğini bir kez daha hatırlatıyorum.
Bir de not olarak düşeyim. Güzel, tur tabanlı ve apokaliptik başka bir oyun denemek isterseniz (görsellere takılmayanlar için) buraya tıklayabilirsiniz https://fanzade.com/gamerhead/wasteland-2-sagim-solum-rasrasyon-iken-hayatta-kalma-calismalari/