Günümüzde oyuncu(gamer) adı altında toplanan kitle, kendine bir veya birden fazla amaç verildiği takdirde vakit öldürmek isteyen insanlarla doludur. Nitekim bu kitle mücadeleler ve zorluklar ile başa çıkmaktan zevk alan oyuncuları da kapsar. Bu zevkin kaynağı aslında zorlu mücadelelerin sonunda tadılan zafer hissindedir. Oyuncuyu bu zafer hissine iten şey ise boss savaşları ve oyunun mekaniklerinden geçer. Son 20 yıl içinde çıkış yapmış oyunlara bakıldığında, zorluğu ile öne çıkan oyunların listesini yapmak istesek liste bir hayli kabarık olurdu. Fakat bu yazımda listesini oluşturduğum bu oyun serilerinden bir tanesine değinmek istiyorum ve karşınızda Dark Souls.
Bir oyunu oynanması zor hale getiren şey nedir? Cevap: oyunun mekaniklerini ve karşınıza getirdiği zorlukları anlamaya çalıştığınız süredir. Dark Souls’un en çok takdir ettiğim özelliklerinden birisi, size oyuna dair bilmeniz gerekenleri tutorial(video oyunlarında karşılaştığımız öğreitici bölümler) ile değil de kendinize bırakmasıdır. Oyunun ilerleyen noktalarında yeni ekipmanlar ve bosslar ile karşılaştığınızda deneme-yanılma yoluna başvurursunuz. Oyunun can alıcı noktası ise burada başlar. Üstte belirttiğim süre ardından aklınızda yapmanız ve yapmamanız gereken şeylerin bir takım listesi oluşur. Aslında birçok oyuncunun (buna kendimi de katabilirim) kendisine bir süre eziyet etmesinin sebebi budur.
Peki nedir bu Dark Souls serisi?
Dark Souls, içinde geçtiği karanlık evrenin ihtişamı ile oyuncuyu büyüleyen ve birbirinden farklı bölüm ve bosslardan oluşan; kendi türüne ev sahipliği yapan soulslike bir oyun serisidir. Dark Souls’u oynamaya iten diğer şeylerin arasında yer alan en önemli unsurlardan birisi kesinlikle bölüm dizaynıdır. İlk başta öğrenmekte zorlanacağınız fakat aradan geçen 3 saatin ardından açılan bir kısa yol ile bölüm tasarımlarının ne kadar detaylı yapıldığına tanık olacaksınız. Şayet açılan bu yollar hem işinizi kolaylaştıracak hem de keşif duygunuzu daha da körükleyecek.
Oynanış ve Bonfire Sistemi
Dark Souls denilince akla gelen ilk şeyler save sistemi ve oynanışıdır. Dark Souls’un save sistemi diğer oyunlara nazaran daha farklı ve oynayışınıza bağlıdır. Oyunun birçok bölgesinde denk geldiğimiz bonfire adı verilen save noktaları bulunur. Bu save noktaları sayesinde canınızı yenileyebilir ve topladığınız ruhları kullanabilirsiniz. Oyunu zor kılan etmenlerden birisi bu bonfire’lardan geçer. Çünkü oyunda her ölümünüzün bir karşılığı vardır. Öldüğünüzde ise son oturduğunuz bonfire’da uyanırsınız.
Öldürdüğünüz her düşman başına belirli bir miktarda ruh elde edersiniz. Basitçe açıklamak gerekirse; ruhlar bu oyunda seviye atlamak ve alışveriş yaparken kullanacağınız para birimi gibi bir şey diyebilirim. Ruhların oynanışa kattığı etmenlerden birisi ise taşıdığınız ruhları ölmeniz durumunda kaybetme riskidir. Oyunda ilerlerken biraz fazla ruh topladığınızda, bonfire aramaya ve ölümden elinizden geldiğince kaçmaya başlıyorsunuz. Dark Souls kesinlikle hafife alınacak bir oyun değil çünkü ölüm bu oyunda sizi fazlasıyla cezalandırıyor.
Hikaye Adına Akılda Kalanlar
Hikaye ilerleyişi ve anlatışı bakımından öğrenmesi ve takip etmesi en zor oyun serilerinden birisi diyebilirim Dark Souls adına. Çünkü bu oyunda hikaye size verilmiyor aksine sizden hikayeyi kendiniz araştırmanız ve öğrenmeniz bekleniyor. Bu noktada içinde bulunduğunuz ortamlara ve izlediğiniz sinematiklere karşı daha dikkatli olmaya başlıyorsunuz. Hikayeyi anlamak ve boşlukları tamamlamak tamamen sizin elinizde.
Dark Souls oynanması gereken bir seri mi?
Her ne kadar ilk başta Dark Souls oynanışı zor olan bir oyun serisinden fazla olarak görülmese de karanlık fantezi alanında sizi içine çeken bir dünyası ve karakteristik bossları ile eklemeler yapılmış; ince detaylara sahip oyun serilerinden birisidir. Dark Souls’u oynarken zafere giden yolun zor olduğunu daha iyi anlayacaksınız.
Emirhan Balcı
Hoş yazı, bilgilendirici.