Ölenlerin arkasından kül saklamayı sevenler, merhaba. Bu hafta bir değişiklik yaptım ve oynadığım rpg oyunlarından biri hakkında atıp tutmaya karar verdim. Oyunumuz Ash of Gods: Redemption. Bakalım kendisi bize neler sunmakta ve neler sunamamakta?
Arada Kalmaya Hazır Mısınız?
2018 yılında çıkan oyunumuzun ilk olarak kısa bir özetini vereyim; Pek de karanlık olmayan, ortaçağ tadında bir dünyadayız. Bizim dünyamızda olduğu gibi bu dünyada da kasabalar, it kopuk ve farklı amaçları olan karakterler var. Bizim dünyamızda olmayan büyü, büyülü eşyalar ve sihirli yaratıklar da var. İlk canlandırdığımız karakter emekli bir muhafız. Ama emekli dediysek hayattan emekli değil; vurduğu yerde gül bitiyor. Bir de kızı var o da aynı şekilde eli pek bir ağır. Bu iki karakterimizin başına “reaping” yani hasat olayı gelmesiyle oyunumuz başlıyor. Çok müthiş bir giriş değil ama sıkıcı da sayılmaz.
Yukarıda yazdığım durumdan önce geçmişle ilgili bir video izliyoruz. Savaş var, hiçbir şey söylenmese bile renk ve tiplerden anladığımız iyi ve kötünün savaşı (izlerken kocaman bir esnedim) İyiler kısmında da birkaç tane cengaver ordunun önünde duruyorlar, bir vuruyorlar beş kişi uçuruyorlar falan (Sauron’a selam olsun) Ardından olaylar ilginçleşmeye başlıyor. Esnerken “Haydee” dediğim olay start alıyor ve hoop oyuna başladığımız noktaya geliyoruz.
Bu Günlerde Şansım Farklı Perspektiflerden Yana
Geçen hafta yayınlamış olduğumuz Daymare 1998 Oyununda olduğu gibi, bu eserde de birden fazla kişi ve grubu yönetiyoruz. Dünyanın farklı yerlerinden, farklı amaç ve güçlerle yola çıkmış birden fazla ekip var. Hepsini biz yönetiyor ve seçimlerimizle dünyanın geri kalanını etkiliyoruz. Eğer seçimlerin dünya etkilediği rpg’leri seviyorsanız bu oyunda bol bol seçim yapacağınızı söyleyebilirim.
Gruplar çok iyi ayarlanmış. Oyuna başladığımız gruplardan biri, emekli muhafız, kızı ve yanındakiler yolculuklarında “Haras” etkileriyle karşılaşıp neler olduğunu anlamaya çalışıyorlar. Diğer gruplardan spoiler olmaması açısından bahsetmeyeceğim. Ama onlarda da kontrol ettiğimiz ana karakterler birbirinden oldukça farklı. Bazısının seçenekleri oldukça vahşi ve kanlı, bazısı ise bilgi ve olaylara geniş açıdan bakabiliyor. Tabii senaryoyu ilerletmek için hepsini oynamamız gerekiyor, ama hayatta kalmak zorunda değiliz?
Ölünce Devam Eden Oyun
Ash of Gods: Redemption bir grup katledildikten sonra bile devam edebiliyor. Basitçe diğer gruplarla ilerliyorsunuz. Ama ölen grubun kararları da dünyaya etki etmeye devam ediyor. Tabii bu durum oyuna ilginç bir hava katsa da her noktada mümkün değil. Devam için belli bir noktaya varılmış olması gerekiyor, sonrası kısmet.
Yukarıda grupla ilgili yazdığım kısma küçük bir ek: her grupta sadece baş karakteri değil, tüm grup elemanlarını kontrol ediyoruz. Onlar da aldığımız kararlar ve sözlerimizden etkilenip moral kazanıp, kaybedebiliyorlar. Yani kısaca özetlemek gerekirse hem gruba, hem senaryoya bolca etkimiz var.
Göz Kırpan Karakter Resimleri
AurumDust tarafından geliştiriciliği yapılan, ve aynı şirket artı WhisperGames tarafından geliştirilen oyunun en hoş yerlerinden biri grafikleri. Genelde 2 boyutlu bir şekilde yolculuğumuza devam ediyoruz. Kasabalara, tünellere girdiğimizde, belli noktalarda karakterlerimiz atlarından inip kamp kuruyorlar. Küçük ayrıntılar ama göze hitap ediyor. Ek olarak karakterlerimizi geliştirdiğimiz kısımlarda hafif rüzgar efektleri ve göz kırpma durumları yine ince düşünülmüş güzelliklerden.
Kendi adıma şehir tasarımları etkileyici. Küçük kasabalardan steampunk araçlara ve Asya kültürüne selam veren ortamlara kadar farklı lezzetlerle karşılaşıyoruz. Herhangi bir yeri sevmemek de çok önemli değil; gruplarla devamlı hareket halinde olduğumuz için bir yerde uzun kalmıyoruz. Bu durum da oyundaki gerçeklik ve sürükleyicilik hissini arttırıyor.
Ama Ben Göz Kırpmıyorum!
Okulda size dendi mi, bilmiyorum. Hani şey cümlesi vardır ya “Akıllı ama çalışmıyor.” Tam o cümledeyiz işte. Demin bahsettiğim akıllıca hareketlerin yapılmasına rağmen gerçekten de bazı yerlerde çalışılmamış, daha doğrusu kolaya kaçılmış. Mesela oyunda bir grupta ikizler var. Bunlar tek yumurta ikizleri mi o kadarını bilmem ama yüzde yüz aynı resim ve modelleme kullanılmış. Evet gerçekten de birbirine yüzde yüz benzeyen kardeşler var, var ama böyle ucuz numaralarla keşke oyuncu kandırılmaya çalışılmasa? Tamamen aynı olsanız da keşke birinizi yüzünde bir yara izi, değişikliğini belli edecek farklı bir dövme, bir yamukluk vb. bir şey olsaydı. İkisinin de savaşçı tiplemeler olduğunu biliyoruz, bu yaşa kadar hiç darbe almadınız hiç yüzünüz eskimedi? Yani tebrik ediyorum…
Modellemeler güzel olsa da, fare ile karakterin üstüne geldiğimizde hep aynı hareket yapması bir piyon olduğunu düşündürüyor. Bir iki farklı hareket tasarlasaydınız mesela çok tatlı olabilirdi. İstediğim şeyler çok az bir çalışma ile yapılabilir ve oyuna hoş etkileri olabilecek şeyler. Ama maalesef “akıllı ama çalışmama” durumu yeniden devreye girmiş.
Yolculuğumuz sırasında durduğumuz yerlerde istediğimiz noktalara gidebiliyoruz. Örneğin aç bir ilaç şekilde bir kasabaya geldiğimizde önce bize yardım edecek eski dostumuza uğramayı ya da hemen bir hana gitmeyi tercih edebiliyoruz. Bu tercihlerimizin sonuçlarına göre de senaryo ilerliyor. Bu arada verdiğim örnekte hana gittiğimizde de, hancının yiyeceklerini çalmak, hancıyı dövmek ya da parasını vererek yiyecek satın almak gibi seçenekler açılıyor. Buradan da yine tercihler önemli oluyor.
Kabiliyet Puanları Olmadan Rpg (Mi?)
Karakterlerimizin gelişimlerine, hangi noktalarının gelişeceklerine biz karar veriyoruz. Dolayısıyla grubu ve her karakteri farklı yönlerde ilerletmek mümkün…sayılır. Ama burada bazı sorunlar var.
İlk olarak her karakter için yaklaşık, toplamda 16 seçenek var. Bildiğimiz Skill Tree sistemini görmekteyiz. Seviye atladıkça bir üst seviye kabiliyetlere kavuşabiliyoruz. Hemen itiraf edeyim bu sistem oldukça yetersiz. Resmen ama resmen oyunun bu kısmı ile çalışmamışlar. Okçu karakterlerimizin menzilini ve hasar seviyelerini geliştiriyoruz. Bunları beğenmezsek enerjilerini ve canlarını. O kadar. Savaşçıların da yine benzer savaşçılık özelliklerini ve enerji, canlarını. Gayet sade. İşe yarıyor mu? Tabii yarıyor, hatta sınıfların kendi özelliklerini de yükseltme şansımız var ama inatla bana yeterli gelmedi. Seviye atlamayı asla dört gözle beklemedim, hatta bazen atlamam bana pek bir şey ifade etmedi. Kıracağım burdan güzelim puancıklarını Ash of Gods: Redemption.
Dayak Yeme Dayak Atma Sistemi
Son olarak gelelim savaş sistemine. Her karakterimizin bir kırmızı bir sarı barı var. Kırmızı olan (tahmin edilebileceği gibi) karakterin canını simgeliyor. Sıfıra düşünce karakter yatıyor ve savaş dışı kalmış oluyor. (Ama aslında ölmedi, ağır yaralandı diyelim) Bir de sarı kısım var. Bu kısım ise karakterlerin enerjilerini, bir anlamda mana olayını temsil ediyor. Büyücü karakterin büyüsünden tutun da savaşçı karakterlerimize kadar herkes bu sarı bara sahip. Özel özelliklerimizi bu bardan kullanabiliyoruz. Örneklerle geliyorum sayın okuyucular;
Tosun gibi bir savaşçımız var diyelim. Bu savaşçımız hem düşmana hasar vurmak istiyor, hem de zırh seviyesini arttırmak. Böyle bir özelliği var ise tıklıyoruz, sarı bardan gerekli ödememizi yapıyor ve daha güzel bir hayat ile oyuna devam ediyoruz.
Enerji barı sadece özel savunma ve ataklara değil çeşitli başka karakterlerin gücünü arttırıcı/azaltıcı aksiyonlar için de kullanılabiliyor. Ama dikkat etmek, stratejik davranmak lazım; enerjisi biten karaktere vurulan can hasarı x2 şeklinde hesaplanıyor. “Karakterin kendisini savunacak enerjisinin kalmaması” şeklinde düşünebiliriz.
Bir de öyle hareketler var ki aklınız hayaliniz durur. Candan kan, enerjiden enerji alıyor. En güçlü ve etkili hareketler için karakterlerimiz hem enerji hem de can barlarından ödeme yapıyorlar. Ama bu hareketler de son derece yıkıcı.
Küllerine Uzun Uzun ve Son Bir Kez Bakarken…
Ash of Gods: Redemption meraklısına fazlasıyla hitap edecek bir oyun. Rpg ögelerine ilgi duyan, seçimlerinin oyunu sonuna kadar etkilediğini görmek isteyen, çok fazla karakter yaratıp hepsinin kontrolüne meraklı olan oyuncuları memnun edeceğini düşünüyorum. Senaryosu içinde standart ögeler barındırsa da, ayrıntıları ve işlenişi güzel, bu yüzden sıradan diyemem.
Tüm bu durum böyle olsa da yukarıdaki noktalara çok bayılmayan kişiler için bir süre sonra ilginçliğini kaybedebiliyor, üstelik oldukça uzun bir oyun. Dövüş sistemi oldukça güzel olsa da sadece dövüş zevki kesinlikle devam etmek için yeterli değil.
Haftaya bir başka macerada görüşünceye kadar, Tanrılar bile olsa, ölülerin ölü kalmasını diliyorum. Görüşmek üzere.
Yorum yap