Marvel Sinematik Evreni’nin (MCU) belki de en sancılı bekleyişlerinden biri sona erdiğinde, hepimiz derin bir “oh” çektik. 2007 yılında *Rise of the Silver Surfer* filminde karşımıza çıkan o talihsiz “kozmik gaz bulutu” faciasından sonra, 59 yıllık çizgi roman tarihinin hakkını veren bir Galactus görmek, geek dünyası için büyük bir zaferdi. *The Fantastic Four: First Steps* ile Ralph Ineson, o ikonik mor zırhı ve devasa miğferiyle karşımıza dikildiğinde, “İşte budur!” dedik. Ancak Marvel Studios’un Görsel Geliştirme Başkanı Ryan Meinerding, geçtiğimiz günlerde paylaştığı görsellerle bize madalyonun diğer yüzünü, yani miğferin altındaki o “insani” dehşeti gösterdi.
Meinerding’in paylaştığı ve filmde kullanılmayan bu konsept tasarımlar, Galactus’u sadece bir güç odağı olarak değil, bir zamanlar var olan bir “birey” olarak ele alıyor. Meinerding, “Bu versiyon filmde yer almadı ama çizgi romanlardan yola çıkarak yüzünün tamamını görebileceğimiz seçenekleri de masaya yatırdık,” diyerek sürecin detaylarını aktarıyor. Miğfersiz Galactus, yüzündeki o derin çizgiler ve makineyle bütünleşmiş deri dokusuyla karakterin trajedisini gözler önüne seriyor. Bu detaylar, onun sadece dünyaları yiyen bir canavar değil, aynı zamanda kozmik bir lanetin taşıyıcısı olduğunu hatırlatıyor.
Galactus Aslında Kimdir ve MCU’daki Yeri Nedir?
Türkiye’deki Marvel hayranlarının aklında beliren en büyük sorulardan biri de karakterin kökeniyle ilgili. Galactus her zaman devasa bir kozmik varlık mıydı? Hayır. MCU’da henüz derinlemesine işlenmemiş olsa da, köken hikayesinin çizgi romanlara sadık kaldığına dair güçlü sinyaller alıyoruz. Asıl adı **Galan** olan bu karakter, Taa gezegeninden sıradan bir adamdı. MCU evreninde, bir noktada “Kozmik Güç” (Power Cosmic) ile bütünleşerek varoluşun farklı bir düzlemine geçiş yapan ölümlü bir adam olarak tasvir ediliyor. Bu dönüşüm, onu devasa boyutlara ulaştırırken, evrenin dengesini sağlamak adına bitmek bilmeyen bir açlıkla lanetledi.
Bu açlık, Galactus’u gezegenleri yok etmeye iten temel motivasyon. Ancak o, bunu keyfi bir kötülükten ziyade, hayatta kalmak ve içindeki enerjiyi beslemek için yapıyor. Filmde gördüğümüz üzere, Galactus’un zırhı sadece bir koruma değil, aynı zamanda beslenme sürecinin bir parçası. Gemisi Taa II ile hedeflediği dünyaları parçalara ayırıyor, bir rafineri gibi işliyor ve erimiş maddeyi sırtındaki tüpler aracılığıyla emiyor. Bu korkunç son neredeyse Zenn-La gezegeninin de başına gelecekti; ta ki Shalla-Bal (Julia Garner), gezegenini kurtarmak uğruna gümüş sörfçüye dönüşüp onun habercisi olmayı kabul edene kadar.
Gezegen Yiyen Hakkında Sıkça Sorulanlar
Hazır konu açılmışken, sosyal medyada ve forumlarda Galactus ile ilgili en çok dönen sorulara Fanzade ekibi olarak hızlıca bir açıklık getirelim istedik.
Galactus’un amacı ne, neden dünyaları yiyor?
Galactus, evrenin kozmik dengesinin bir parçasıdır. O saf kötü bir karakterden ziyade, doğanın bir gücü gibidir. Yaşamak için gezegenlerin çekirdeğindeki yaşam enerjisine ihtiyaç duyar. Bu açlık onun lanetidir; beslenmezse kendi varlığı ve dolayısıyla evrenin dengesi tehlikeye girer.
The Fantastic Four: First Steps filminde Galactus öldü mü?
Hayır, ölmedi. Filmde Sue Storm ve Shalla-Bal’ın iş birliğiyle bir ışınlanma köprüsüne itildiğini gördük. Bu durum, Earth-828 evreninden gelen bu versiyonun veya ana evrenimiz olan Earth-616’nın kendi Galactus’unun gelecekte tekrar karşımıza çıkması için kapıyı aralık bıraktı. Şu an nerede olduğu bilinmiyor ama Marvel evreninde “bilinmeyen yer” genellikle “büyük bir geri dönüş” demektir.
Galactus’un Franklin Richards ile ilgisi ne?
Filmde gördüğümüz ilginç bir detay da Galactus’un Dünya’yı hedef alırken rotasını doğmamış Franklin Richards’a çevirmesiydi. Franklin’in de Kozmik Güç ile dolu olduğunu fark etmesi, onu sadece bir besin kaynağı olarak değil, tahtı için potansiyel bir varis olarak görmesine neden oldu. Biz Galactus’un o devasa miğferli halini beyaz perdede görmekten memnunuz ama Meinerding’in paylaştığı bu “savunmasız” ve “yüzleşmeye açık” tasarımlar da karakterin derinliği açısından heyecan verici. Sizce ilerleyen filmlerde miğferin düştüğünü ve altındaki Galan’ı görür müyüz? Bu konudaki teorilerinizi ve düşüncelerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!
Kaynak: Comicbook Film
Yorum (0)