THE LIBRARIAN – Tarih, Sanat, Matematik ve Mitoloji Severlere

Bu yazıda size bir film değil de filmler serisi + spin-off niteliğindeki bir dizi tanıtımı yapacağım. “The Librarian” Full paket anlaşmış gibi olacağız umarım karşılığı sizin için eğlence olur. 🙂
İlk filmi 2004 yılında çıkardılar ve aynı yıl National Treasure filmi de çıktı. İki film gişede kapışmadı ama ilginç bir şekilde. Tv filmi olarak planlanan filmin devamı da tv filmleri oldu. Diğerleri de sırasıyla 2006 ve 2008 yıllarında çıktı. Küçük de olsa bizi seven bir kitle var ve seriyi tamamladık ama bu bir son olmamalıydı diyerek konuyu biraz daha farklı kılarak 2014 yılında filmin dizisini çekmeye karar verdiler. Şimdi kısaca oyuncu kadrosuna, filmlere ve diziye bir göz atalım…


THE LIBRARIAN: Quest for the Spear (2004)

2004 yapımı The Librarian filminde Noah Wyle, Kyle MacLachlan, Sonya Walger, Bob Newhart, Jane Curtin, Olympia Dukakis yer almaktadır.

Konusu ise şöyledir; 30lu yaşlarında, 22 akademi derecesine sahip bir öğrenci olan ve annesiyle birlikte yaşayan Flynn Carsen(Noah Wyle), hayatının mükemmel olduğunu düşünüyor çünkü Flynn öğrenmeye aç ve öğrenci olmayı da çok seven biridir. 23. derecesi için öğrenim görürken, öğrenciliğin meslek olmadığını söyleyen hocası tarafından okuldan atılır ve kendini iş ararken bulur. Sihirli bir davetiyeyle gelen iş görüşmesi ilgisini çeker ve onlarca insan içinden seçilerek kütüphaneci olur. Sadece kitapların olduğunu sandığı bu yer tahminlerinin çok çok ötesinde bir yerdir ve mistik özellikleri olan nesneleri de korumak ve hatta bulup buraya getirip saklamak onun aslında esas görevidir.

Judson (Bob Newhart) bunları açıklarken Flynn kamera şakası sanır bütün bunları fakat hepsi gerçektir ve kötü adamlar da onun işe alındığı gece müzeye girip Kader Mızrağı’nın bir parçasını çalar. Diğer parçaların da kötü adamların eline geçmemesi için harekete geçen Flynn büyük bir maceraya atılır. Fragmanına buradan ulaşabilirsiniz.


THE LIBRARIAN: Return to King Solomon’s Mines (2006)

Filmde Noah Wyle, Gabrielle Anwar, Bob Newhart, Jane Curtin, Hakim Kazim, Olympia Dukakis, Robert Foxworth, Erick Avari yer almaktadır.
The Librarian: Return to King Solomon’s Mines filminin konusu ise; Flynn kütüphaneci olarak ölümden döndüğü ve pek çok macerayı atlattığı bir yılı geride bırakmıştır. Bu bir yıl içerisinde annesinin evinden de ayrılmıştır ama annesi oğluna sürpriz doğum günü partisi verir. Parti sonunda dertleşen anne-oğul anılarda gezintiye çıkar, 32 yaşında ölmüş olan ve oğluna sihirli krallıklarla ilgili hikayeler anlatan, çok seyahat eden ama ailesini çok seven o adamı anarlar. Kütüphanecinin gerçekte kim olduğunu bilen biri tarafından Flynn’e gönderilen sonra da kötü adamlara çaldırdığı parşömenden yola çıkarak Kral Süleyman’ın madenlerini aramaya koyulur. Bu arada kendi geçmişiyle ilgili değişik şeyler öğrenecektir. Fragmanı buradan izleyebilirsiniz.


THE LIBRARIAN: The Curse of the Judas Chalice (2008)


Filmde Noah Wyle, Stana Katic, Bruce Davison, Bob Newhart, Jane Curtin, Dikran Tulaine yer almaktadır.
Flynn İngiltere’de bir Ming vazosu için teklif verir. Sonunda büyük bir para karşılığı aldığı paha biçilemez Ming vazosunu parçalar ve içinden de Felsefe Taşını alır. Bu arada tabi ki bunu bilen bir kötü adam vardır ve onun tarafından saldırıya uğrar. Smokini parçalanmış bir şekilde kütüphaneye geri döner ve Judson o daha gelir gelmez hemen ona iş verir. Kendisine ait bir hayatı olmayışı ve yine yeniden terk edilişi yüzünden sinir krizi geçiren Flynn’e hak ettiği tatili vermeye razı olurlar. Rüyasını takip eden Flynn ise New Orleans’a gider. Gittiği bir mekanda hayallerinin kadınıyla karşılaşan Flynn aslında her şeyin düzmece olduğunu öğrenir çünkü o kadın aslında Yahuda’nın Kadehinin sırlarının koruyucusudur. Fragmanını buradan izleyebilirsiniz.


MERAKLI GERÇEK

The Libraian filmleri, TV filmi olarak dizayn edildiği için yaratıcılık dışında her şey alt seviyede kullanılmış maalesef. Görsel efektler -yok artık bu kadar da bariz olmaz yaaaa- dedirten cinstenken, çekim hatalarını siz aramasanız da görebiliyorsunuz. Filmdeki efsanelerle ilgili açıklamalar tatmin edici ve gerçeğe uygun (düşünülen gerçeğe). Vampirleri daha güçlü yapan Judas’ın Kadehi, Yahuda’nın İsa’ya ihaneti karşılığında aldığı 30 gümüş paradan yapılıyor. Vampirler bu yüzden gümüşten, haçtan ve kalbe kakılan kazıktan ölüyor. Kazık Yahuda’nın kendini ihanetinden dolayı astığı Aspen ağacından olacak tabi ki. Daha önce de bu tarz bir film eleştirisi yazmıştım ve orda da buna değinmiştim. Hikayeler kendi içinde de tutarlı, seriye bakıldığında da bir bütünlük var. Efsanelere, farklı ülkeler ve mekanlar görmeye ve biraz da kültürlenmeye açıksanız bu film serisi tam size göre. Şimdiden iyi seyirler…

THE LIBRARIANS

The Librarian filmlerinin dizisinde Noah Wyle, Rebecca Romjin, Lindy Booth, Christian Kane, John Harlan Kim, John Larroquette, Lesley-Ann Brandt, Bob Newhart, Jane Curtin, Rachel Nichols, Vanessa Williams ve Matt Frewer yer almakta genel itibariyle. Fakat yine de tek bölümlük oynayan kaliteli oyuncular yine var tabi ki.

Konusu ise; Berlin’de, Albay Eve Baird(Rebecca Romjin), bir operasyonda kötü adamları kovalarken önce orada olmayan birinin sesini duyar sonra da kilit döner, kapak açılır ve bir adam içinden fırlar. Baird ve kötü adamlar donakalırken adam hızlıca konuşmaya başlar ve bu arada da aradığı şeye doğru seğirtir. Samarra’nın Opalı, bir zamanlar Nazilerin çalıp sakladığı , açmayı başardıklarındaysa dünyayı yönetmelerine yardımcı olacak bir taştır. Taşı alırken Baird’e de yardım eden Flynn(Noah Wyle), sonra aniden gözden kaybolur.

Bu arada kütüphaneden ve kütüphaneciden haberi olan biri Flynn’e telefon eder buluşmak ister ve tam kütüphaneye giderken öldürülür. Yazdığı rapordan dolayı Baird’in yorgun olduğunu düşünen üstleri ona bir aylık izin verir ve tam bu anda kapının altından atılan zarfla birlikte kütüphanede iş görüşmesine davet edilir. Kütüphane Flynn’in başının belada olduğuna karar vermiş ve ona bir muhafız seçmiştir. İkisi birlikte Flynn’e gelirken öldürülen adamın neden öldürüldüğünü araştırırken fark ederler ki 10 yıl önceki iş görüşmesine çağırılan adaylar öldürülüyor. Üst kademede ve hala sağ olan adayları aramaya çıkarlar. Onları bulduklarındaysa yeni bir görevleri de olmuş olur. Kral Arthur’un tacını bulmak ve onu kullanmak isteyenleri engellemek.

the-librarians
THE LIBRARIANS


MERAKLI GERÇEK

Dizi de aynı film gibi hikaye bütünlüğü olan bölümler halinde ilerliyor. Hatta her bölümde farklı bir hikaye anlatılıyor ama yine de bütünlük korunmuş oluyor. Aslında diziyi izleyince fark ediyorsunuz ki bu film serisi dizi olması için yaratılmış. Dizide Flynn’in ara sıra görünmesi sinirimi bozuyor çünkü ben onun için izledim o kadar filmi. Geveze, ukala ve sevimli kütüphaneci 🙂 Dizide olgunlaşmış halini görüyoruz ama. Hatta kendine güvenerek -ben kütüphaneciyim- demesi insanlar üzerinde çok etkili oluyor. Büyü gibi:) Her sezonda farklı bir kötü karakter var ve karakterler çok derin cidden. Shakespeare‘inden tutun Moriarty‘ye kadar birçok karakter ve hatta Tanrı var ama ben özellikle 4. sezonu seviyorum çünkü sevdiğim bir kaç oyuncu özellikle orada.

2 Broke Girls‘den hatırlayacağımız Caroline’ın seksi babası bu sezonda mesela. Santa’nın kötücül kardeşini oynuyor. Walter Bishop amcamız da var. bu adama kötü olmak da yakışıyor bu arada 🙂 Ahhhh ahhhh….. hele zamanda yolculuk yapan İngiliz kütüphaneci Darrington Dare. Arthur Conan Doyle‘un kendisinden esinlenerek Sherlock‘u yaratmış olması pek akla yatkın cidden. Ha bu arada dizi 4. sezonunda Satürn ödüllerine 3 kategoride aday oldu. TNT diziyi iptal etmemiş olsaydı eğer hala izlenebilir sezonları olabilirdi ama maalesef Dean Devlin‘in başka kanallarla görüşmeleri başarısız oldu. Bu arada bir Supernatural hayranı olarak bazı bölümler benzer. Bunu söylemeden geçmek istemedim 🙂 Her biri yaklaşık olarak 40 dakika süren ve toplamda 42 bölüm olan bu dizi umarım sizi de içine çeker ben gibi. Şimdiden iyi seyirler…

The Librarian filmleri dışında da yapımlara göz atmak, Diğer film ve dizi incelemeleri için sitemizde dolaşmayı unutmayın.