the-green-knight-banner-alicia-vikander-source

The Green Knight Film İncelemesi | İlginç Bir Hikaye

The Green Knight, Kral Arthur hikayelerinden “Sir Gwain and The Green Knight” adlı eserden sinemaya uyarlanan, yönetmenin söylemiyle “İçerisinde Lord of The Rings ve Game of Thrones DNA’sı bulunan,  geleneksel olmayan ( Non-Traditional) Macera filmi”. Yönetmenin LOTR ve GOT eserleri ile bağdaştırmasının sebeplerinden biri de 14. yy’da yazılan “Sir Gwain and The Green Knight” adlı şiirin modern ingilizceye çevirenlerden birisi J.R.R. Tolkien. Tolkien’ in LOTR’ı yazarken “Sir Gwain and The Green Knight” tan çokça esinlendiğini anlıyorsunuz zaten.

Herkes kılıcı taştan çıkaran çocuğun hikayesini biliyordur fakat ben size başka bir hikaye anlatacağım.

9780358652977_p0_v1_s550x406-1

Bu film her sinema izleyicisine göre değil. Bazı filmler vardır kafada şarteli kapatır 2 saat boyunca eğlencene bakarsın. Aksine bu filmde her sahnede, her duyulan seste bir anlamlandırma ve bir çıkarım yapma gereksinimi duyuyorsunuz. Filmden gerçekten bir LOTR ve ya GOT havası bekliyorsanız belli bir yere kadar bunu alıyorsunuz. Fakat çok büyük bir beklenti içerisinde izlememenizi tavsiye ederim.

İlk olarak  film içerisindeki seslerden bahsetmek istiyorum. Müzikler de dahil olmak üzere film boyunca duyduğunuz bütün sesler muhteşem. Sizi filmin içine çekiyor. Her sesin belli bir anlamı ve anlattığı bir şey var. Güzel bir ses sistemi ile anlamlandırmaya çalışarak izlerseniz çok büyük keyif alacağınıza eminim.

Sağlam Bir Uyarlama – The Green Knight

**Spoiler**

image-3

Sinematografik açıdan her saniyesi dolu bir film The Green Knight. Bahsettiğim şey sadece kamera açıları, ışık kullanımı gibi şeyler değil. Kamera açıları, çekim yöntemleri, ışık kullanımı gibi bir çok şeyi yönetmen çok iyi kullanmış. En çok hoşuma giden şeyler filme çok güzel yerleştirilmiş metaforlar. Film, Noel sabahı Gwain’in sevgilisinin kaldığı yerde uyanması ile başlıyor. Ayakkabılarını bulamıyor ve sürekli herkse ayakkabılarının nerede olduğunu soruyor. Bazı kültürlerde rüyada ayakkabı kaybetmek kişinin bazı sıkıntılar içerisine gireceği bazı badireler atlatacağı anlamına gelmekte. Bir başka metaforsa Gwain’in baltasını Hz. İsa’nın kendi çarmıhını taşıması gibi sırtında götürmesi. Bu metaforlara birçok şey daha ekleyebiliriz.

 Ana metini yarısına kadar okudum. Birçok şey güzel olarak uyarlanmış. Fakat yönetmen kendisinden de çok güzel şeyler katarak bazı şeyleri değiştirmiş. Bunlara birkaç örnek vermek istiyorum. Karakterimiz Yeşil Şövalye’ye darbe vuracağı zaman ana metinde Yeşil Şövalye’nin baltası ile yapıyor fakat filmde Kral Arthur kendi kılıcını veriyor ve Gwain kılıca hayranlık ile bakarken kılıç parlamaya başlıyor çünkü her ne kadar filmde söylenmese de o kılıç “Excalibur”. Yönetmenin kendinden kattığı bir başka şey ise Yeşil Şövalye ve atının  görünüşü. Ana metinde , Yeşil Şövalye üzerinde zırh olmadan bile çok heybetli bir yapıya sahip. Ayrıca saçının ve sakalının rengi yeşil. Ayrıca atının yelesinin de aynı Yeşil Şövalye’nin saçlarına benzediği yazıyor.

Son olarak, uzun zamandır bu denli kült bir film izlememiştim. The Green Knight bana ilaç gibi geldi. Ana metni okurken biraz sıkıldım. Fakat filmi izlerken zamanın nasıl geçtiğini pek anlamadım. Yönetmen bir çok yeri değiştirse de ben çok beğendim. Yönetmen David Lowery‘nin 2022 yılında Peter-Pan filmi çekeceğini biliyorum ve sırf yönetmeni için izleyeceğimi düşünüyorum. Fakat tekrar böyle bir film çeker mi merak ediyorum. Umarım tekrar bu tarz filmler ile beyaz perdede görürüz.

2002 yılından beri kasetli çakma atari ile başladığım oyun yolculuğuna büyük bir keyifle PC üzerinden devam etmekteyim. Oyun dünyası haberlerini ve yeni çıkan oyunları merakla takip ediyorum. Ayrıca bir süredir film okumaları yapmaya ve analiz etmeye başladım.