Sweet Tooth, Jim Mickle tarafından geliştirilen bir Amerikan fantezi drama televizyon dizisidir. Jeff Lemire‘in aynı adlı çizgi romanına dayanmaktadır ve 4 Haziran 2021’de Netflix‘te gösterime girmiştir. Tabii Robert Downey Jr. ve eşi Susan Downey‘nin de yapımcılığını üstlendiğini söylemeliyim. Ayrıca Sweet Tooth, bir “DC Comics” çizgi romanıdır.
Başrollerde; Nanso Anozie, Christian Convery, Stefania LaVie Owen, Dania Ramirez, Adeel Akthar ve Neil Sandilands yer almaktadır. Ayrıca dizide “Narrator” olarak görev alan James Brolin de bulunmaktadır.
Sweet Tooth: En Tatlı Çizgi Roman Uyarlaması
Kıyamet sonrası dünyada tehlikelerle dolu bir maceraya atılan yarı insan yarı geyik bir çocuk, huysuz koruyucusuyla birlikte yeni bir başlangıç yapmaya çalışır. Aslında, insan ve geyik karışımı bir canlı olan genç Gus’ın maceralarını konu edinir. Dünyayı sarsan hatta kasıp kavuran gizemli bir olayın ardından Gus harekete geçmiştir. Kendisi gibi melez insanlardan oluşan bir aileye katılır ve birlikte büyük bir komployu keşfetmek üzere zorlu bir maceraya atılırlar.
Tatlı Şeker Canavarı – Sweet Tooth 1. Bölüm Dizi Değerlendirmesi (SPOILER)
Öncelikle bir “Stranger Things” havası olduğunu söyleyebilirim ama Stranger Things bilim-kurgusuna sahip olduğunu söyleyemem. Stranger Things ilk çıktığında her kesime hitap etmediğinden dolayı çokça eleştirildi. Bu durumda “Stranger Things” kitlesi anlayacaktır beni. Aynı durum, Sweet Tooth için de geçerli. Sweet Tooth, her kesime hitap etmekte zorlanabilir. Oysaki dizinin ailecek izlenebilecek bir yapısı da var.
Kendisi çizgi romanlardan uyarlandığı için ve ben de haliyle çizgi romanı okumadığım için dizinin uygunluğu konusunda hiçbir fikrim yok.
Oyunculuk
Gus’ın oyunculuğu bence çok iyiydi. Bir kere zaten çocuk çok sempatik ve çok tatlı olduğu için iki sıfır falan önde başlıyor. Rolü alır almaz geyiklerle ilgili bilgiler öğrenmeye başlamış. Parkta kendi kendine antrenmanlar yapmaya başlamış. Jeppard’a gelince tam olarak “Koca Adam” olmaya layık bir insan. Kendisini bir yerden gözüm ısırıyordu. Bir bölümü izlerken aklıma geldi. Kendisi, Game of Thrones‘ta “Xaro Xhoan Daxos” rolünde karşımıza çıkmıştı, bilenler bilir. O da zaten başrollerden birisi ve rolünün hakkını vermiş. Oyunculuk konusunda ahım şahım bir oyunculuk göremedim ama herkes rollere uygun ve yerinde oynuyorlar.
1. Sezon Değerlendirmesi
Dizinin kaotik ortamda geçmesi ve bunu sadece zaman zaman bize hatırlatması hoş detaylardan biri olmuş. Çünkü sürekli o kaotik ortamı gösterip insanları bunaltacak seviyeye getirmemiş. Malum günümüzde de salgınla mücadele ediyoruz. E haliyle insanların psikolojisi de önemli bir hal aldı. Bunu düşünerekten yaptıklarını umuyorum.
Sweet Tooth, bir serüven dizisi olarak geçiyor. Bu serüven dizisinde ilk bakılacak kısım, yolculuk kısmı. Bu yolculuk kısmını bana göre iyi işlemişler. Çok fazla karakter olmasına rağmen sığdırabilmişler diyebilirim. Çok fazla karakterin yanında, çok fazla bağlantı noktası da var. Bunları birleştirmek zordu ama üstesinden gelmişler. Dizi, tek hikaye olarak başlasa da bölümler çoğaldıkça minimum beş ayrı hikaye izliyoruz. Bu işi yapıp seyirciye izlettirmek oldukça zordur.
Ama sanırım karakterlerin kıyametten öncesinde ve kıyametten sonrasında neler yaşadıklarını kısa kısa anlattığı için beğendim. Gus’ın hikayesini anlatırken, onun laboratuvar ortamında yaratılan bir melez olduğunu çok güzel bir biçimde saklıyorlar finale kadar. Finalden bir bölüm öncesinde durumu çakabilen zeki arkadaşlar olabilir ama anlamayan finalde kesin öğreniyor.
Salgın öncesi hayatlar benim en çok ilgimi çeken taraf oldu. Herkesin hikayesinin başka olduğunu net bir şekilde gösteriyor. Bu hikayelerin tamamen kişisel olduğunu ve kişinin kendinden başka kimseye güveni olmadığını çok güzel belirtmişler. Herkes farklı nedenlerden dolayı muzdarip ama bugüne kadar gelebilmişler.
En çok Aimee’nin duruşunu beğendim. Evet, belki size bir şey ifade etmeyebilir ama öyle bir tavrı olan insanlar için bu değişim ve gelişim çok önemli. Birdie’nin bilim insanı olup Pubba’nın ise hademe olması ve aralarındaki ilişki çok hoşuma gitti. Çünkü sınıfsal açıdan eşit olmamalarına rağmen birbirlerinde bir şeyler görmek her dizide olmuyor. Tek ortak noktaları aynı şirkette çalışmalarıydı.
Jeppard’ın bebeğinin de bir melez olması açıkçası bana sürpriz oldu. Evet, hep bir şeyler vardı Jeppard da ama bu kadarını beklemiyordum. Umarım o melez de yaşıyordur ve diziye dahil olur. Jeppard’ın terk etme sebebi azcık trajikomik olsa da bir melezin ortaya çıkmasıyla beni az buçuk tatmin etti. Bear’ın da hikayesi o kadar ilginç değil ama onun da kardeşinin bir melez olup Aimee’nin yanında bulunması tatmin ediyor. Yani bu olaylarla biraz ikinci sezona zemin hazırlıyor ve açıkçası heyecan dozunu yükseltiyorlar.
Eksik Kalan Kısımlar
Kötü tasarlanmış bir sahne göremedim ama bir istisna varsa o da Dr. Singh’in sahneleridir. Onu da tamamen şuna bağlıyorum: Dr. Singh bu olayların formülü olduğu için ve hikaye aslında onunla başladığı için odak noktası birazcık onda. Bu yüzden odağın onda olması mantıklı. Fakat onun sahnelerinde insan ister istemez sinir krizi geçirmiyor değil. Dr. Singh’e verilen diyaloglar ve sahneler tamamen klişe vari hareketler. Büyük salgında eşi salgına yakalanmış, güvenli bölgedeler ve eşini saklayan bir doktor var. Bunun yanlış olduğunu söylemiyorum sakın yanlış anlamayın. Mecburen yapılması gereken bu ama biz bu senaryoyu defalarca izledik. Benim isyanım buna!
Bear’ın kurduğu “Hayvan Ordusu”nun daha çok görünmesini isterdim. Çünkü bir bölüm izleyebildik onları. Belki ileriki bölümler karşımıza çıkabilirler ama bu sezonun kesinlikle eksilerinden birisi Hayvan Ordusuydu.
Kendime sorduğum bir soru vardı. Soru şuydu: “Neden o kadar hayvan varken geyik bir çocuğu izliyoruz?” Çünkü kedi çocuk da olabilirdi, maymun kız da olabilirdi. Sorunun cevabı basit aslında. Jeff Lemire, çizgi romanı yazarken böyle istediği için geyik çocuk oldu. Her şey aslında yazarın kalemine bağlı. Bir de aklımın takıldığı bir yer vardı dizide. Finalde bütün melezler toplanıyor. Kamera açısı bir Gus’ı gösteriyor, bir de diğer melezleri. Melezler ve Gus arasında o kadar büyük farklar var ki anlatamam. Ya Gus, başrol olduğu için çok sevimli, çok tatlı göstermişler ya da Gus hepsinden önce doğduğu için ve hepsinin lideri olduğu için böyle göstermişler. Çünkü diğer melezlere bakıyorum, yüzlerinde çok fazla kıl var. Çoğunun kaşları çok büyük ve büyük bir çoğunluğun hangi hayvan olduğunu anlayamazsınız. Wendy hariç…
Ekstra
Bu arada Bobby karakterine değinmeden geçemeyeceğim. Kendisi çok şirin bir karakter olmuş. Gerçek bir animotronik kukla olan Bobby karakterinin çok sayıda kuklacı tarafından bir kemer sistemi aracılığıyla büyük bir özenle yönetilmesi gerekmiş. Bu “trivia” ile de hava atabilirsiniz. Aynı zamanda görüntü yönetmeni Dave Garbett E.T ve Jurassic Park sinematografisinden etkilenerek çalışmış.
Bunlar dışında dizinin çok fazla değinilecek bir tarafı yok. Güzel, eğlenceli ve bir o kadar da tuhaf bir serüven dizisi.
