Netflix, Suicide Squad’dan tanıdığımız David Ayer’in yönettiği fantastik polisiye drama filmi Bright için ikinci fragmanı yayınladı.
Bizi “Tolkien’in aslında yazdıkları kurgu değil de gerçek tarih olsaydı hayat nasıl olurdu?” diye düşünmekten kurtaracak gibi görünen Bright’ın ikinci fragmanını aşağıda izleyebilirsiniz.
[YouTube Video]
İnsanların, orkların, elflerin ve perilerin zamanın başından beri bir arada yaşadığı alternatif bir dünyada film insan polis Ward (Will Smith) ve yeni partneri Jakoby’nin (Joel Edgerton) başından geçenleri konu alıyor. Bu arada unutmadan eklemek de gerek, Jakoby Los Angeles Polis Depratmanı’nın ilk ork polisi.
Yaklaşık 100 Milyon Dolarlık bütçesi ile Netflix’in en pahalı filmi olmaya aday olan Bright’da aynı zamanda Noomi Rapace, Lucy Fry, Edgar Ramirez, Ike Barinholtz, Enrique Murciano, Jay Hernandez, Andrea Navedo, Veronica Ngo, Alex Meraz, Margaret Cho, Brad William Henke, Dawn Olivieri ve Kenneth Choi de bulunuyor.
22 Aralık’da Netflix’de prömiyerini yapacak Bright bizi oldukça heyecanlandırdı. Tek umudumuz Will Smith ve Dacid Ayer’in ikinci bir Suicide Squad vakasının altına imza atmayacak olmaları, sonuçta fragmanlar oldukça heyecan verici.
İlk fragmanı izlemeyenleri de buraya alalım:
[YouTube Video]
Bright: Fantastik Polisiye Evrenine Derinlemesine Bir Bakış
Netflix’in iddialı yapımlarından biri olan Bright, yönetmen David Ayer’in vizyonuyla, fantastik ve polisiye türlerini harmanlayarak izleyicilere eşsiz bir dünya sunuyor. Will Smith’in canlandırdığı insan polis Ward ve Joel Edgerton’ın hayat verdiği ilk ork polis Jakoby’nin maceralarını konu alan film, Los Angeles sokaklarında geçen sıra dışı bir öyküyü anlatıyor. Bu makalede, Bright’ın fantastik evrenine, karakterlerine, yapım sürecine ve eleştirilere derinlemesine bir yolculuk yapacağız.
Filmin Konusu ve Eşsiz Evreni
Bright, insanların, orkların, elflerin ve perilerin binlerce yıldır bir arada yaşadığı alternatif bir Los Angeles’ta geçiyor. Bu dünya, J.R.R. Tolkien’in eserlerindeki gibi fantastik ırkların modern toplumla iç içe olduğu, ancak aynı zamanda ırkçılık, sınıf ayrımı ve önyargılarla dolu bir yapıya sahip. Film, insan polis Daryl Ward ile Los Angeles Polis Departmanı’nın ilk ve tek ork polisi Nick Jakoby’nin ortaklığını merkeze alıyor. İki partner, sıradan bir devriye görevi sırasında, güçlü bir sihirli değneği ve onu ele geçirmeye çalışan karanlık güçleri içeren büyük bir komployla karşı karşıya kalır.
Bu sihirli değnekler, evrendeki en güçlü silahlardan biri olarak kabul ediliyor ve sadece “Parlak” (Bright) adı verilen özel yetenekli kişiler tarafından kullanılabiliyor. Değneğin yanlış ellere geçmesi, dünyanın dengesini bozacak felaketlere yol açabilir. Ward ve Jakoby, hem kendi aralarındaki güvensizliği aşmak hem de bu tehlikeli değneği korumak zorundadır. Filmin bu yapısı, sadece bir aksiyon-gerilim olmaktan öte, toplumsal eleştiriler ve fantastik mitolojiyi bir araya getiren zengin bir anlatım sunar. David Ayer’in bu eşsiz dünyayı nasıl kurduğunu ve karakterler arasındaki dinamikleri nasıl işlediğini görmek, filmin en ilgi çekici yanlarından biridir.
Karakter Analizleri: Ward ve Jakoby
Memur Ward (Will Smith)
Daryl Ward, Will Smith’in karizmatik performansıyla hayat bulan, sıradan bir insan polistir. Ancak bu alternatif Los Angeles’ta sıradan olmak, aynı zamanda derin önyargılara sahip olmak anlamına da gelir. Ward, ork partneri Jakoby’ye karşı başlangıçta büyük bir güvensizlik duyar ve onu dışlar. Kendi ailesi ve iş arkadaşları tarafından da bu ortaklık nedeniyle eleştirilir. Ward’ın karakter gelişimi, filmin temel direklerinden biridir. Olaylar ilerledikçe Jakoby ile arasındaki bağ güçlenir ve Ward, kendi önyargılarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Smith’in bu rolü, onun hem aksiyon yeteneğini hem de dramatik derinliğini sergilemesine olanak tanır. Ward’ın hikayesi, insan doğasındaki değişimi ve kabulü temsil eder.
Memur Jakoby (Joel Edgerton)
Nick Jakoby, Los Angeles Polis Departmanı’nın tarihindeki ilk ork polistir ve bu durum onu hem insanlar hem de kendi ırkı arasında bir yabancı yapar. Orklar genellikle toplumun alt tabakasında, suçla ilişkilendirilen ve dışlanan bir ırk olarak tasvir edilirken, Jakoby bu kalıbı kırmaya çalışır. Joel Edgerton’ın makyaj altındaki performansı oldukça etkileyicidir; Jakoby’nin yalnızlığını, azmini ve partneri Ward’dan kabul görme arayışını başarıyla yansıtır. Jakoby’nin karakteri, azınlık olma, uyum sağlama mücadelesi ve toplumsal kabul arayışının bir metaforudur. Bu dinamik, filmi sadece bir polisiye olmaktan çıkarıp, daha derin sosyolojik yorumlara açık hale getirir.
Ana Kötü Karakter ve Diğer Önemli Figürler
Filmdeki ana kötü karakter Leilah (Noomi Rapace), güçlü ve tehlikeli bir elf büyücüsüdür. Amacı, sihirli değneği ele geçirip karanlık lordu geri getirmektir. Leilah’ın soğuk, acımasız ve kararlı duruşu, filmin gerilimini artırır. Ayrıca, sihirli değneğin koruyucusu genç elf Tikka (Lucy Fry) da önemli bir rol oynar. Tikka’nın masumiyeti ve gücü, Ward ve Jakoby’nin hikayesini derinden etkiler. Bu karakterler, Bright evreninin karmaşıklığını ve farklı ırklar arasındaki güç dengelerini gözler önüne serer.
Yapım Süreci ve David Ayer’in Vizyonu
Bright, Netflix’in o dönemdeki en pahalı yapımlarından biriydi ve yaklaşık 100 milyon dolarlık bir bütçeyle çekildi. Bu bütçe, filmin görsel efektlerinin, makyaj tasarımlarının ve aksiyon sahnelerinin kalitesini artırmak için kullanıldı. Özellikle ork ve elf makyajları, fantastik ırkların inandırıcılığı açısından büyük önem taşıyordu. Yönetmen David Ayer, daha önce Suicide Squad gibi gişe rekorları kıran ancak eleştirel anlamda karışık yorumlar alan filmlere imza atmıştı. Ayer’in yönetmenlik tarzı, genellikle karanlık, gerçekçi ve sokak odaklı hikayeleri fantastik unsurlarla birleştirmeyi içerir. Bright’ta da bu imzayı görmek mümkün. Los Angeles’ın suç dolu arka sokakları, fantastik öğelerle harmanlanarak kendine özgü bir atmosfer yaratır. Filmin senaryosu, Max Landis tarafından kaleme alınmış olup, bu eşsiz dünya ve karakter dinamikleri üzerinde titizlikle çalışılmıştır. Netflix’in bu denli büyük bir bütçeyi bir sinema filmi için ayırması, platformun içerik üretimi konusunda ne kadar iddialı olduğunun bir göstergesiydi.
Bright Evrenindeki Büyü ve Mitoloji
Bright evreni, sadece farklı ırkların bir arada yaşadığı bir yer değil, aynı zamanda derin bir büyü ve mitolojiye de sahiptir. Filmin merkezinde yer alan “sihirli değnekler” ve bunları kullanabilen “Parlaklar”, bu mitolojinin en önemli unsurlarıdır. Değnekler, muazzam yıkıcı güçlere sahip olmalarının yanı sıra, sahibini de yozlaştırabilir. Sadece seçilmiş kişiler, yani Parlaklar, bu değneklere dokunduğunda hayatta kalabilir ve onları kullanabilir. Bu durum, filmin gerilimini artırırken, aynı zamanda evrenin mistik yönünü de vurgular.
Elfler, büyüye en yatkın ırk olarak tasvir edilirken, orklar ve insanlar büyüyü daha çok bir efsane veya tehlikeli bir güç olarak görürler. Bu durum, ırklar arasındaki toplumsal hiyerarşiyi ve önyargıları pekiştirir. Filmin, antik kehanetler ve karanlık lordun geri dönüşü gibi unsurları kullanması, fantastik türün klasik öğelerini modern bir polisiye hikayesiyle birleştirme çabasını gösterir. Bu evren, Avatar Kyoshi gibi zengin mitolojilere sahip diğer yapımlarla benzer şekilde, kendi kuralları ve tarihçesi olan detaylı bir dünya sunar.
Eleştiriler, Gişe Başarısı ve Tartışmalar
Bright, 2017 yılında Netflix’te yayınlandığında eleştirmenlerden oldukça karışık yorumlar aldı. Kimileri filmin eşsiz konseptini ve ırklar arası gerilimi başarıyla işleyişini takdir ederken, kimileri de senaryodaki tutarsızlıkları ve yüzeysel karakter gelişimini eleştirdi. Özellikle David Ayer’in Suicide Squad sonrası bu filmle de eleştirilerin hedefi olması dikkat çekti.
Ancak izleyici tarafında durum farklıydı. Netflix’in raporlarına göre Bright, platformda büyük bir izlenme başarısı elde etti ve kısa sürede en çok izlenen orijinal filmlerden biri oldu. Bu durum, filmin potansiyel bir devam filmi için zemin hazırladı, ancak daha sonra bu planlar iptal edildi. Bright’ın bu karmaşık tepkileri alması, Netflix’in doğrudan yayın stratejisinin ve büyük bütçeli filmlerin sinema salonları dışında nasıl bir etki yaratabileceğinin de bir göstergesi oldu. Wicked: For Good gibi yapımların gişede elde ettiği başarılar, dağıtım modellerinin hala tartışma konusu olduğunu gösterirken, Bright Netflix’in cesur adımlarından biri olarak tarihe geçti.
Neden Bright İzlemelisiniz?
- Eşsiz Tür Harmanı: Fantastik unsurlarla dolu bir polisiye gerilim arıyorsanız, Bright tam size göre. Modern Los Angeles’ı elfler, orklar ve büyüyle birleştiren bu konsept, türünün tek örneği.
- Sosyal Yorumlar: Film, ırkçılık, önyargı ve toplumsal ayrımcılık gibi güncel konulara fantastik bir mercekten bakarak derinlemesine yorumlar sunar.
- Will Smith ve Joel Edgerton’ın Kimyası: İki başrol oyuncusunun ekran kimyası, filmin duygusal derinliğini ve mizahını güçlendirir. Özellikle Jakoby’nin ork karakteri, Edgerton’ın etkileyici performansıyla akılda kalıcıdır.
- Görsel Şölen ve Aksiyon: 100 milyon dolarlık bütçe, filmin görsel efektlerine ve aksiyon sahnelerine yansımıştır. Patlamalar, çatışmalar ve büyü efektleri oldukça etkileyicidir.
- Farklı Bir Dünya: Tolkien evrenine modern bir dokunuş arayanlar için Bright, bildiğiniz fantastik dünyalardan çok daha farklı ve taze bir bakış açısı sunar.
Sonuç
Bright, Netflix’in büyük bütçeli orijinal içerik stratejisinin cesur bir örneği olarak öne çıkıyor. Fantastik ve polisiye türlerini başarılı bir şekilde harmanlayan, toplumsal önyargılara dokunan ve görsel açıdan tatmin edici bir deneyim sunan film, eleştirel anlamda karışık yorumlar alsa da izleyici kitlesi tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Will Smith ve Joel Edgerton’ın güçlü performansları, David Ayer’in kendine özgü yönetmenlik tarzıyla birleşerek, Bright’ı dijital platformların en dikkat çekici yapımlarından biri haline getirdi. Bu eşsiz evrene adım atmak isteyenler için Bright, kesinlikle kaçırılmaması gereken bir film.
Yorum (0)