Kulüp kısa süre içinde bir sürü farklı öyküye sahip insana ev sahipliği yapan bir yerdir. Matilda hapisten çıkması ile Kulüp’te geçmişi ile yüzleşecektir. Yaşayacağı şeylerden habersiz Kulüp’e gelir. Kulüp dizisi kısa süre önce ilk sezonuyla Netflix ekranlarına geldi. Birkaç gün önce de ikinci, beklenen sezonu ile izleyiciyi karşıladı. İlk sezona göre beni daha çok kendine çekti ve bence bir miktar olsa da beklenti dozunu arttırdı. İlk sezonu için eklemek istediğim birçok şey var. Yavaş yavaş başlayalım. İlk olarak oyuncular;
Oyuncular ve Karakterler
Oyuncular başarılıydı fakat karakterlerin bence ekrana yansıtılış şekli eksikti. Öncellikle Metin Akdülger’in rolü yani Orhan karakteri yeterince iyi yansıtılamamıştı. Orhan karakterine bakınca ben daha sert ve sivri dilli birini bekledim. Bu sorun ikinci sezonda çözülmüş gibiydi. Rasel karakteri için ise bence biraz fazla asi idi. Çok tatlı bir karakter, annesiz büyümüş ve özgürlükçü ruhu var. Genel olarak ilk sezona baktığımız zaman sanki onun bu tavırları başrole kaydırıyordu onu. Bu durum kabul edilebilirdi fakat ilk sezonda bize tanıtılan başrol için Rasel fazla göze batıyordu. Bu kadar asi olması fakat İsmet’e karşı ona yaptıklarına rağmen geri dönmesi de beni pek tatmin etmedi. İsmet karakteri için ise bence gayet yerindeydi. Rasel’e göre daha arka planda kalmış fakat klasik bir dönem erkeğiydi. Her kadının yakışıklı bulduğu fakat baskın bir karakter olarak yaratılan İsmet için Barış Arduç güzel bir tercih. İkinci sezonda bu tarz karakter eksiklikleri bence giderilmişti. Şimdi yavaştan ikinci sezona geçelim.
İkinci Sezon Nasıldı?
İkinci sezon ilkine göre beni daha mutlu etti. Olaylar artık yavaş yavaş işlenmeye başlamış ve arkasındaki kilitli kapılar yavaştan açılmaya başlanmıştı. İlk sezonda asıl olayın ne olduğunu anlamıştık fakat genel sezona baktığımız zaman geride ve eksik kaldığı çok barizdi. Kısacası izleyiciyi tatmin edemiyordu. Açıkçası ben ilk sezonu izlediğim zaman konu ve olay akışı olarak çok tatmin olmadım. Belirli bir olay vardı fakat hani göz önündeydi ve herhangi bir sırrı yoktu. Bu konuda dizi ilk sezona göre kendini güzel düzeltmişti.
İkinci Sezon Karakterler Nasıl İşlenmişti?
Öncelikle Selim karakterinin ilk sezonda popülerleşmesi ve ikinci sezonda artık bir “ikon” olarak adlandırılması iyi bir noktaydı. Selim, özgür ruhlu ve hayallerini gerçekleştirmeyi uman bir karakter. Bununla beraber halk arasında popülerleşmesi daha özgür ruhlu oluşunu beraberinde getirmiş. Bu noktada Selim’in hassa ve ince işlenmesi çok iyiydi. Orhan’ın hayatına daha çok dahil oluyorduk ve artık bizim normalde tanımadığımız Orhan olmadığını, aslında daha hassas bir aileye sahip olan ve farklı büyütülen biri olduğunu öğreniyoruz. Bununla beraber bu iki karakterin arkasında gerçekleşen olaylar ve birbirleri ile hafif çatışmaları iyi işlenmişti.
Bu yeni sezon ile aslında her karakterin ne kadar yalnız olduğunu anlıyoruz. İlk sezonda aslında birçok karakterin aile problemleri çektiğini ve yalnız kaldıklarını gördük. Fakat bu sezonda Orhan karakterinin de aslında ne kadar yalnız olduğunu görüyoruz. Dizide, kendisinin yansıtılanın yanı sıra yalnız oluşu ile aslında genel aile probleminin bağdaştığı bu noktada, stres ve dillere destan bir kulübün sahibi olmanın getirdiği kaygı güzel yansıtılmış. Eklenmesi gereken bir noktayı iyi bir şekilde ekranlara aktarmışlar.
Kısacası Kulüp dizisinin ikinci sezonu beni daha çok mutlu etti. Eksiklikler tamamlanmış ve karakterler daha iyi yansıtılmıştı. Dizinin kadrosu da ayrıca güzel ve başarılıydı. Netflix‘in artan Türk yapımları beni giderek daha mutlu ediyor. Umarım bu çizgide devam ederler.
Yorum yap