Incendies; yönetmen Denis Villeneuve’un, yazar Wajdi Mouawad’ın ödüllü tiyatro oyununu sinemaya uyarladığı bir dram-gerilim filmi. “Yabancı Dilde En İyi Film” dalında Kanada’nın Oscar adayıydı. Her ne kadar ödülü kazanamamış olsa da gönlümüzü kazanmayı başardı. Peki 1+1 1 eder mi gerçekten?
Konusu – Incendies Film İncelemesi
Incendies, bizi iki koldan ilerleyen bir hikayeyle karşılıyor. Hikayelerden biri Lübnan İç Savaşı dönemine götürürken diğeri günümüzde iki kardeşin bir bulmacayı çözmesine odaklanmakta. Ne kadar sert bir şey izleyeceğimiz daha ilk sahneden belli. Film, yetimhanedeki küçük çocukların görüntüleri ve milisler tarafından saçları kesilen topuğu dövmeli çocuğun bakışı ile başlıyor. Müzik olarak ise Radiohead “You and whose army” seçilmiş. Yazıyı okurken dinlemenizi de tavsiye ederim.
Gelelim filmimizin derinliklerine. Nawal Marwan adında Lübnanlı bir kadının ilginç vasiyetiyle hikayenin açılışını yapıyoruz. “Yüzü koyun ve çıplak bir şekilde, mezar taşı olmadan, kimsenin bilmediği bir yerde” gömülmek isteyen anne, ikiz çocukları Jeanne ve Simon Marwan‘a üç tane zarf bırakır. Noter eşliğinde bu zarfların içinde yatan istekleri öğrenen ikizler; şoke olurlar. Kızından babalarını bulmasını isteyen Nawal Marwan, oğlundan da ağabeylerini bulmasını isteyip bu zarfları “onlara” ulaştırmalarını ister..
Simon bu isteğe karşı dururken, aynı zamanda bir matematikçi olan Jeanne gizemi çözmek için Lübnan’a bir yolculuğa çıkar. Bu noktadan sonra Nawal’ın geçmişindeki gizemleri yavaş yavaş çözmeye başlıyoruz. Nawal’ın hikayesini daha iyi anlamak için Lübnan İç Savaşı’na da kısa bir göz atmak gerekiyor çünkü Villeneuve bize savaşın tarihini anlatmıyor sadece savaş olgusunu veriyor.
1970-1991 yılları arasında, Lübnan’da Hristiyan ve Müslüman kesimin arasında çıkan çatışmalar daha sonra Hristiyan, Şii, Sünni militan gruplar, Filistin Kurtuluş Örgütü ve hiçbir dinle alakası olmayan militan grupların da katılımıyla büyük bir iç savaşa dönüşmüştü. Taif Antlaşması’yla son bulan savaş geriye yerler bir olmuş bir Beyrut ve yüzbinlerce ölü bıraktı.
İşte böyle bir ortamda Nawal’ın hikayesi bir yumru gibi boğazımızda takılıyor. Savaşın acımasızlığıyla bir matematik teoremi üzerinden daha da çarpıcı bir şekilde tanışıyoruz. Collatz Teoremi(Her tam sayı eninde sonunda bire indirilebilir)kelimelerin bittiği noktalarda bütün acıyı ifade etmek için devreye giriyor:
1+1 2 eder 1 edemez, 1+1 1 eder mi Jeanne?
İnceleme
Denis Villeneuve, vurucu sonlara hizmet eden senaryoları seviyor. Incendies filminde de aynı denklem geçerli. Bütün hikaye final ve onun şaşırtıcılığı üzerine kurulmuş bir şekilde ilerliyor. Teknik detayların bir tık geride kaldığı senaryo odaklı filmlerden biri. Ben ağır buhranlara sokacak numaralardan ise hikayeye tanık ediliyormuşuz hissi veren filmleri seviyorum. Incendies tam olarak öyle bir anlatıya sahip. Bunlara rağmen ilginizi 2 saat boyunca canlı tutmayı başarmakta ki böyle ağır bir filmde çok önemli bir başarı. İzledikten sonra bir kez daha savaşın acımasızlığına lanet edeceksiniz. Gerçek olduğunu düşündükçe içinize bir taş gibi oturacak. Yazımı filmin formülünü de açıklayan bir replikle bitirmek istiyorum:
Şu ana kadar bildiğiniz gibi matematiğin kesin kati problemlere kesin kati cevaplar verdiğini düşünüyordunuz. Oysa ki şimdiki konumuz, sizi sürekli çözülemeyen başka problemlere götüren problemler olacak. Çevrenizdekiler daima umutsuz bir şeyin peşinden koştuğunuzu iddia edecek. Uğraştığınız konular aşırı karmaşık olacak. Tutunacak dalınız olmayacak. Yalnızlığın vatanı yalın matematiğe hoş geldiniz!
Yorum yap