ANNABELLE | Gerçek Hikayesi

  Korku filmi deyince akla gelen en büyük yapımlardan biri şüphesiz The Conjuring serisi veya aynı evrende geçen Annabelle serisi. Bu iki film serisi de “gerçek hikaye” olmasıyla daha bir korkutucu oluyorlar. Hazır The Conjuring 3 vizyona girmişken, şu Annabelle bebeğin gerçek hikayesini anlatma vaktinin geldiğini düşünüyorum. 

 70’li yılların başında bir anne, kızı Donna’ya 20. yaş doğum günü için 2. el dükkanından eski bir bebek alıyor. Bu bebek 1890’lı yılların başında çıkarılmış “Roggedy Ann” serisinin bir bebeği. 

Soldaki Filmdeki, Sağdaki Gerçek Annabelle

 Evet filmlerindeki o gerçekçi porselen yüzlü, bakınca bile insanı korkutan bebekle alakası yok ama emin olun filmdekinden daha beter. 

 Bebek evde bir anda kendi kendine hareket etmeye başlıyor. Angie ve Donna hareket ettiğini tam olarak görmeseler de bebeği koydukları yerden başka yerde buluyorlardı. Bir süre sonra da bebek pozisyon değiştirmeye başlıyor. Yatar pozisyonda bıraktıkları bebeği, akşam olduğunda sandalyede oturur halde bulmaya başlıyorlar. Angie’nin erkek arkadaşı ne zaman kızların evinde kalsa içinde bir tür huzursuzluk, rahatsız olma durumu hissettiğini söylüyor. Ancak kızlar abarttığını, gereksiz hislere kapıldığını söylüyorlar. Bir süre sonra kızların birkaç günde bir evlerinin duvarında “bir çocuk tarafından yazılmış”, “miss me (beni özledin mi)” “help me (bana yardım et)” gibi yazıların belirdiğini görünce işler değişiyor.

İşler Korkutucu Bir hal Almaya Başlıyor! – Annabelle

İşler ilginçleşmeye başladıktan bir süre sonra Donna ve Angie eve geldiklerinde Annabelle’i salonda oturur halde elinde ve üstünde kan gibi bir lekeyle buluyorlar. Korkuyla evi arasalar da evde hiçbir ceset veya herhangi bir leke bulamıyorlar. Bir süre sonra eve medyum çağırmaya karar veriyorlar. Eve gelen medyum, adının Annabelle Higgins olduğunu öğrendiği ruhla iletişime geçiyor. Medyum, Annabelle’in uzun zaman önce o evde hayatını kaybeden masum bir kız çocuğu olduğunu söylüyor. Annabelle’in o evden gitmek istemediğini, kızlarla güvende hissettiğini öğreniyor. Kızlar evde araştırma yapıyorlar ve sonucunda ise medyumun söylediklerinin doğru olduğuna kanaat getirip, bebeği evde tutmaya karar veriyorlar.

 Bu kararı verdikten sonra işer iyice kötü bir hal almaya başlıyor. Angie ve Lou evde üst kattan, yani Donna’nın odasından, ayak sesi geldiğini duyuyorlar ve üst kata çıkıyorlar. Bebeği yerde yatar halde buluyorlar. Angie, bebeği yerden almak istediğinde ise büyük bir acı hissediyor. Bu olaydan sonra medyumun dediği gibi bebeğin masum bir kız tarafından değil, şeytani bir ruh tarafından ele geçirildiğine inanıyorlar. Ve nihayet bebekten kurtulma kararı alıyorlar.

 Donna ve Angie, Peder Hegan’ı evlerine çağırıyorlar.  Peder Hegan, şeytani ruhun tahmininden güçlü olduğunu görünce geri adım atıyor. Evden korkuyla uzaklaşıp hemen Peder Cooke’ye anlatıyor. Peder Cooke ise bu işte bilinen en uzman kişileri çağırıyorlar: Ed ve Lorraine Warren.

 Ed ve Lorraine Warren, eve girer girmez bebeğin içindeki ruhun, tahminlerinden daha kötü olduğunu anlıyorlar. Evde dolaşmaya başladıklarında parşömen kağıt notları, pençeli sandıklar gibi olmaması gereken şeyleri, paranormal şeyleri, fark ediyorlar.

 Ed Warren ve eşi Lorraine Warren, hemen şeytan çıkarma işlemlerine başlıyorlar. “Çok zorlu” geçen birkaç günün ardından bebeğin içinden ruhu çıkartamıyorlar. Fakat kontrol altına alıyorlar. Sonrasında nihayet Annabelle bebeği evden çıkartıyorlar. Arka koltuğa kemerle bağlayıp kendi müzelerine götürmek üzere yola koyuluyorlar.

Kontrol Edilemeyen Oyuncak Bebek! – Annabelle

Annabelle

  Evden ayrıldıktan sonra başlarına kötü bir şey gelmemesini garantiye almak için daha güvenli, insanlardan uzak yolları tercih ediyorlar. Fakat bu bile çok riskli oluyor. Çünkü yolda giderken fren birkaç kez tutmuyor. Evden biraz daha uzaklaştıklarında arabanın direksiyonu bir anda kendi kendine sağ sola dönmeye başlıyor. Bunun üzerine Ed, çantasındaki kutsal suyu Annabelle bebeğin üstüne döküyor ve her şey normale dönüyor. 

 Evlerine ulaştıklarında bebeği Ed’in çalışma odasına bağlıyorlar. Fakat yine bile bebeğin hareket etme seslerini duyuyorlar. Sabah olduğunda ise bebeği kutsal suyla yıkayıp ruhu öldürmek amacıyla ofislerine götürüyorlar. Lorraine Warren, kutsal suyu hazırlarken bebek birkaç kez saldırmaya çalışıyor. Bunun üzerine bebeği kutsal suyla yıkamaya çalışmanın çok riskli olacağına karar veriyorlar. Sonunda bebeği sonsuza kadar kilit altına alma kararı alıyorlar. Dava kapandıktan sonra Ed Warren şöyle bir açıklamada bulunuyor:

 “Ruhlar ev, oyuncak gibi cansız nesnelere sahip değildir. İnsana sahiptirler. Şeytani bir ruh kendini bir yere veya nesneye bağlayabilir ve bu, Annabelle davasında meydana gelen şeydir. Bu ruh bir insana girmek için bebeğin içine girdi. Gerçekten de ruh oyuncak bebeğe bağlı kalmak istemiyordu, bir insana sahip olmak istiyordu. Ama biz buna izin vermedik.”

 Annabelle bebek günümüzde hala Ed ve Lorraine Warren’ın müzesinde kilitli bir yerde kalıyor.

Annabelle