DC Entertainment paylaşılan evren yaklaşımını neden benimsemedi? Bu sorunun cevabı, şirketin yönetmenlere ve yazarlara tam yaratıcı özgürlük tanıma arzusunda yatmaktadır. DC, Marvel’ın aksine sinema filmlerini ve televizyon dizilerini (Arrowverse gibi) birbirinden bağımsız tutarak, her yapımın kendi tonuna, görsel diline ve hikaye örgüsüne sahip olmasını hedeflemiştir. Bu strateji, karakterlerin farklı mecralarda farklı yorumlarla izleyici karşısına çıkmasına olanak tanır.
DC’nin Paylaşılan Evren Stratejisi Nedir?
DC karakterlerinin hayranları, özellikle Marvel Sinematik Evreni’nin (MCU) sinema ve dizileri iç içe geçiren devasa başarısını gördükten sonra, DC’nin neden daha parçalı bir yol izlediğini sıkça sorguluyor. Variety’e konuşan dönemin DC Entertainment Başkanı Diane Nelson, bu stratejinin bilinçli bir tercih olduğunu vurguluyor.

Yaratıcı Özgürlük ve Bağımsız Hikayeler
Nelson’a göre sinema ve televizyon dünyalarını ayrı tutmak, yaratıcı ekiplerin “özgür bir ortamda” çalışabilmesi için hayati önem taşıyor. Eğer her dizi ve film birbirine bağlı olsaydı, yazarların hayal gücü büyük bir süreklilik zinciriyle kısıtlanacaktı. Bu ayrım sayesinde:
- Gotham: Karanlık, polisiye ve noir bir havaya sahip olabilirken,
- Supergirl: Daha umut dolu, renkli ve aile odaklı bir ton yakalayabiliyor.
Örneğin, Gotham dizisinin atmosferi ile sinemadaki Batman’in atmosferi birbirinden tamamen farklıdır ve bu durum her iki yapımın da kendi kitlesini oluşturmasına izin verir.
Tek Bir Sürekliliğin Getirdiği Zorluklar
Diane Nelson, tek bir evren yaratmanın lojistik ve yaratıcı zorluklarına dikkat çekiyor: “Tek bir süreklilik içinde olmak; yani tek bir hikaye anlatmak, belli karakterleri her an hikayeye dahil etmeye hazırlıklı olmak ya da belli başlı karakterleri tanıtmak gibi zorlamalar, yaratıcıların ellerini kollarını bağlıyor.”
Yeteneklerin Kısıtlanması Riski
Bu kısıtlamalar olsaydı, Bruno Heller gibi vizyoner bir yeteneğin Gotham’ı yaratması engellenebilirdi. Çünkü sinema evrenindeki olaylarla çelişmemek adına dizideki pek çok yaratıcı karar veto edilebilirdi. DC, Wonder Woman’ın yeni fragmanı ile gördüğümüz sinematik destansı anlatım ile TV’deki haftalık serüvenleri karıştırmayarak riski minimize etmeyi seçti.
Marvel vs DC: Yaklaşım Farkları
Nelson, Marvel’ın başarısını takdir etmekle birlikte, bu modelin DC için bir zorunluluk olmadığını belirtiyor: “Sonuç olarak paylaşılan evren yaklaşımı Marvel için güzel işlemiş olabilir fakat bu DC için bir şey ifade etmiyor.”
Marvel’ın formülü, her parçanın büyük bir bütüne hizmet etmesini gerektirirken, DC’nin o dönemki yaklaşımı “Multiverse” (Çoklu Evren) mantığına daha yakındır. Bu durum, izleyicilerin farklı Flash veya Superman versiyonlarını aynı anda, farklı mecralarda izleyebilmesine olanak tanır. Hatta Avengers: Endgame yönetmenleri Superman gibi güçlü karakterleri yönetmenin zorluklarından bahsederken, DC’nin bu karakterleri farklı evrenlere bölerek yükü hafiflettiği söylenebilir.


Yorum (0)