DC Bu Sene Yeni Bir Film Daha Çıkarmak İstiyor

DC Bu Sene Yeni Bir Film Daha Çıkarmak İstiyor

Anıl Ataş tarafından ·
Mart 17, 2017

DC Evreninin Genişleme Hızı: Yeni Projeler Yolda

DC Sinematik Evreni (DCEU), Marvel Sinematik Evreni’ne (MCU) yanıt olarak iddialı bir şekilde yola çıksa da, ilk yıllarında bazı zorluklarla karşılaştı. Batman v Superman: Adaletin Şafağı ve Suicide Squad gibi filmler gişede başarılı olsa da eleştirel anlamda karışık yorumlar aldı. Bu durum, stüdyoyu stratejilerini yeniden gözden geçirmeye itti. 2017 yılı, DC için hem mevcut projeleri sürdürme hem de gelecek için yeni adımlar atma konusunda kritik bir dönemdi. Batman filminin çekimlerinin bir sonraki yıla ertelenmesi ve Flash filminin yönetmen arayışları gibi belirsizlikler yaşanırken, DC yine de yıl içinde yeni bir filmi daha kameralar karşısına almayı hedeflediğini duyurdu. Bu hamle, evrenin dinamik ve hızlı genişleme arzusunun bir göstergesiydi.

Mevcut Durum: Aquaman ve Geciken Projeler

2017 itibarıyla DC’nin takviminde onaylanmış ve aktif olarak çekimleri devam eden tek büyük proje Aquaman filmiydi. James Wan yönetmenliğindeki bu denizaltı macerası, 21 Aralık 2018’de vizyona girecekti. Yönetmen Wan, o dönemde çekimler için düşündüğü egzotik yerlerin görüntülerini paylaşarak hayranların beklentisini artırmıştı. Aquaman, DC’nin daha renkli ve fantastik yönlerini keşfedecek, Jason Momoa’nın canlandırdığı karaktere odaklanarak evrenin mitolojisini derinleştirecekti. Bu film, Wonder Woman’ın başarısının ardından DC’nin solo karakter filmlerine olan inancını pekiştirecek bir yapımdı.

Ancak aynı dönemde, diğer önemli projeler belirsizliklerle boğuşuyordu. Ezra Miller’ın başrolünde olduğu The Flash filmi, yönetmen değişiklikleri nedeniyle çekimlerine bir türlü başlayamıyordu. Seth Grahame-Smith ve Rick Famuyiwa gibi isimler projeden ayrılmış, bu da filmin geleceği hakkında soru işaretleri yaratmıştı. Ben Affleck’in hem yönetip hem de başrolünde oynayacağı düşünülen Batman solo filmi de, Affleck’in yönetmenlik koltuğundan ayrılması ve senaryo revizyonları nedeniyle 2018’e ertelenmişti. Bu gecikmeler, DC’nin acil olarak yeni bir projeyi devreye sokma isteğini daha da güçlendiriyordu. Stüdyo, bu boşluğu doldurarak momentumu kaybetmek istemiyordu.

DC’nin Aceleci Hamlesi: Hangi Film Çekilecek?

DC’nin 2017’de çekimlerine başlamak istediği ancak henüz duyurulmamış film, o dönemde büyük bir merak konusu olmuştu. Stüdyo, takvimdeki boşluğu doldurmak ve hayranların ilgisini canlı tutmak için hızlı bir karar alma arayışındaydı. Potansiyel adaylar arasında hem devam filmleri hem de yepyeni karakterlere odaklanan yapımlar bulunuyordu. Bu durum, DC’nin evrenini genişletme ve çeşitlendirme konusundaki kararlılığını gösteriyordu.

Potansiyel Adaylar ve Detaylı İnceleme

  • Gotham City Sirens

    Suicide Squad filminin yönetmeni David Ayer’in, Harley Quinn karakterini canlandıran Margot Robbie ile yeniden bir araya gelmeyi istediği Gotham City Sirens projesi, en güçlü adaylardan biriydi. Bu film, DC evreninin en popüler kadın kötü karakterlerinden Harley Quinn, Catwoman ve Poison Ivy’yi bir araya getirmeyi hedefliyordu. Kadın odaklı bir anti-kahraman ekibinin hikayesi, o dönemde süper kahraman filmleri arasında farklı bir soluk getirebilirdi. Harley Quinn’in Suicide Squad’daki başarısı ve Margot Robbie’nin karaktere kattığı enerji, bu projenin hayranlar nezdinde büyük bir potansiyele sahip olmasını sağlamıştı. Bu tür karakterlerin derinlikli incelenmesi, DC evreninin çeşitliliğini artırabilir ve farklı hikaye anlatım biçimlerine kapı açabilirdi. Ayrıca, farklı oyuncuların DC karakterlerini canlandırma arzusu da sıkça gündeme geliyor; tıpkı Karen Gillan’ın DC Genişletilmiş Evreninde Joker rolünü istemesi gibi, bu tür projeler oyuncular için de cazip olabiliyor.

  • Green Lantern Corps

    Daha önce 2011’de Ryan Reynolds’ın başrolünde olduğu Green Lantern filmi, gişede ve eleştirel anlamda hayal kırıklığı yaratmıştı. Ancak DC, bu karaktere olan inancını kaybetmemişti ve evreni yeniden canlandırmak istiyordu. Green Lantern Corps projesi, sadece Hal Jordan’a değil, tüm Green Lantern Kolordusu’na odaklanarak daha geniş bir uzay operası sunmayı hedefliyordu. Evrenin kozmik polis gücünü, farklı gezegenlerden gelen çeşitli Lantern’ları ve onların galaksiyi koruma görevlerini konu alacak bu film, DCEU’ya yepyeni bir boyut katabilirdi. Bu projenin doğru ellerde, önceki filmin hatalarından ders çıkarılarak çok daha başarılı bir yapıya kavuşabileceği düşünülüyordu. Evrenin en güçlü yüzüklerinden birinin kullanıcıları olan Green Lantern’ların hikayesi, görsel efektler ve epik bir anlatım için müthiş bir potansiyel barındırıyordu.

  • Dark Universe (Justice League Dark)

    Edge of Tomorrow yönetmeni Doug Liman’ın çekmeyi istediği Dark Universe, DC evreninin daha karanlık ve doğaüstü tarafına odaklanan bir projeydi. Justice League çizgi romanlarından uyarlanan bu film, John Constantine, Swamp Thing, Zatanna, Deadman ve Etrigan gibi mistik karakterleri bir araya getirecekti. Ana Justice League ekibinin aksine, bu karakterler büyülü tehditlerle yüzleşiyordu. Dark Universe, DC’nin sadece süper güçlere sahip kahramanlardan ibaret olmadığını, aynı zamanda gotik ve okült bir yönü de olduğunu gösterecek bir fırsattı. Liman’ın vizyonuyla, bu projenin diğer DC filmlerinden çok daha farklı bir atmosfere sahip olabileceği ve evrene benzersiz bir tat katabileceği konuşuluyordu. Hayranlar, DC’nin bu cesur ve deneysel yaklaşımını merakla bekliyordu.

  • Suicide Squad 2

    İlk Suicide Squad filmi, eleştirel anlamda karışık yorumlar alsa da gişede önemli bir başarı elde etmişti. Bu durum, devam filmi için kapıları aralamıştı. Suicide Squad 2, ilk filmin kadrosunu koruyarak veya yeni karakterler ekleyerek, anti-kahramanların maceralarına devam edecekti. Filmin, ilk yapımdaki bazı anlatısal sorunları çözerek daha odaklı ve sürükleyici bir hikaye sunması bekleniyordu. David Ayer’in Gotham City Sirens yerine Suicide Squad 2’ye dönme olasılığı da vardı. Bu devam filmi, DC’nin popüler karakterlerini kullanmaya devam etme ve başarılı gişe formülünü tekrarlama stratejisinin bir parçası olabilirdi. Anti-kahraman teması, izleyiciler arasında her zaman belirli bir ilgi uyandırmıştır ve Suicide Squad’ın bu ilgiyi sürdürme potansiyeli yüksekti.

  • The Flash (Yeniden Canlandırma İhtimali)

    The Flash filminin 2017’de çekimlerine başlanması da bir olasılıktı, özellikle stüdyo hızlıca bir yönetmen bulabilirse. Flashpoint çizgi romanından esinlenen bir hikaye, DC evreninde büyük değişikliklere yol açabilecek potansiyele sahipti. Hızlı kahramanın zaman yolculuğu yeteneği, alternatif gerçeklikler yaratma ve mevcut evrenin tarihini yeniden yazma fırsatı sunuyordu. Bu, DC’nin ‘reset’ düğmesine basması veya evrene yeni bir yön vermesi için güçlü bir araç olabilirdi. Ezra Miller’ın Flash performansı, Batman v Superman ve Justice League’deki kısa görünümlerinde beğenilmişti ve solo filmi, karakterin potansiyelini tam olarak sergileyecekti. Ancak yönetmen belirsizliği, bu projenin önündeki en büyük engeldi.

DC Genişletilmiş Evreni’nin Geleceği ve Stratejisi

DC’nin 2017’de yeni bir film çekme arzusu, o dönemdeki genel stratejisinin bir yansımasıydı. Wonder Woman’ın eleştirel ve ticari başarısı, stüdyoya solo karakter filmlerinin ne kadar önemli olduğunu göstermişti. Bu başarı, DC’yi ‘paylaşılan evren’ modelini korurken, aynı zamanda yönetmenlere daha fazla yaratıcı özgürlük tanıma yönünde teşvik etti. Stüdyo, her filmin kendi içinde güçlü bir hikayeye sahip olmasını ve karakterlerin derinlemesine incelenmesini istiyordu. Bu esneklik, farklı tonlarda filmlerin ortaya çıkmasına olanak tanıyacak ve evreni daha çeşitli hale getirecekti.

DC, bu dönemde sadece büyük çaplı Justice League filmleriyle değil, aynı zamanda daha küçük, karakter odaklı projelerle de evrenini zenginleştirmeyi amaçlıyordu. Bu strateji, MCU’nun tek bir vizyon etrafında ilerlemesinden farklılaşarak, her filmin kendine has bir kimliğe sahip olmasına olanak tanıyordu. Gelecek filmler için belirlenen hedefler arasında, karakterlerin evrimini göstermek, yeni ve keşfedilmemiş hikaye açılarını sunmak ve DC’nin zengin çizgi roman mirasını modern sinemaya taşımak vardı. Ayrıca, film dağıtımının değişen dinamikleri de stüdyonun ajandasında yer alıyordu. Günümüzde bazı yapımlar vizyona girmeden çevrimiçi platformlara gelebiliyor, bu da stüdyolar için yeni fırsatlar ve zorluklar yaratıyor.

Fan Teorileri ve Beklentiler

DC hayranları, stüdyonun hangi projeyi önceliklendireceği konusunda hararetli tartışmalar yürütüyordu. Kimi hayranlar, kadın odaklı bir film olan Gotham City Sirens’ın evrene yeni bir dinamizm katacağını düşünürken, kimileri de Green Lantern Corps gibi kozmik bir maceranın DCEU’yu daha geniş bir boyuta taşıyacağına inanıyordu. Dark Universe’ün mistik atmosferi ve Suicide Squad 2’nin eğlenceli aksiyonu da kendi kitlesini cezbediyordu. Flash filminin potansiyel ‘Flashpoint’ hikayesi ise evrenin geleceği üzerinde radikal değişiklikler yapma ihtimaliyle en çok merak uyandıran konulardan biriydi. Hayranlar, DC’nin hatalarından ders çıkararak daha tutarlı ve kaliteli filmler üretmesini umuyordu.

Bu dönemdeki beklentiler, sadece hangi filmin çekileceğiyle sınırlı değildi; aynı zamanda karakterlerin nasıl işleneceği, evrenin tonu ve genel anlatı bütünlüğü de önemliydi. DC, bu dönemde hem eleştirmenleri hem de hayranları tatmin edecek bir denge bulmak zorundaydı. Her yeni proje duyurusu veya çekim haberi, DC evreninin nereye gittiğine dair ipuçları sunuyor ve hayran teorilerini daha da alevlendiriyordu.

Sonuç: DC’nin Zorlu Yolculuğu ve Potansiyeli

DC’nin 2017’de Aquaman’in ötesinde bir film daha çekme isteği, stüdyonun evrenini hızla genişletme ve rekabette geri kalmama arzusunun net bir göstergesiydi. Batman ve Flash gibi ana projelerdeki gecikmelere rağmen, stüdyo potansiyel projelerle dolu bir havuza sahipti. Gotham City Sirens, Green Lantern Corps, Dark Universe ve Suicide Squad 2 gibi adaylar, DC’nin farklı türlerde ve tonlarda hikayeler anlatma potansiyelini ortaya koyuyordu. Bu kararlar, sadece o yılın takvimini değil, aynı zamanda DC Genişletilmiş Evreni’nin uzun vadeli yönünü de şekillendirecekti.

DC, zorlu bir süreçten geçse de, karakterlerinin ve hikayelerinin zenginliği sayesinde her zaman büyük bir potansiyele sahip olmuştur. Stüdyo, doğru stratejilerle ve yaratıcı ekiplerle, sinema dünyasında kalıcı bir yer edinebilir ve hayranlarına unutulmaz deneyimler sunabilir. Gelecekteki projeler, DC’nin bu potansiyeli ne ölçüde gerçekleştireceğini gösterecektir. Fanzade olarak, DC evrenindeki gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.

Son Güncelleme: Aralık 2025
Anıl Ataş

Anıl Ataş

Kullanıcı kendisi hakkında bir açıklama yazmamış.

Yorum (0)