DC, ‘Being Super’ İle Supergirl’ün Kökenini Tekrar Ele Alacak

DC, ‘Being Super’ İle Supergirl’ün Kökenini Tekrar Ele Alacak

Fanzade tarafından ·
Eylül 10, 2016

DC, Supergirl: Being Super adında, Kara Zor-El’in orijinal hikayesini yeniden gözden geçiren, yeni bir çizgi roman mini-serisini duyurdu.

Supergirl: Being Super, DC Comics evreninin en ikonik karakterlerinden biri olan Kara Zor-El’in, yani Supergirl’ün gençlik yıllarını ve süper güçleriyle tanışma sürecini modern bir bakış açısıyla ele alan dört bölümlük bir mini-seridir. Tıpkı geçen yılın Superman: American Alien serisinde olduğu gibi, bu hikaye de DC’nin ana sürekliliğinin dışında, karakterin gelişimini ve kimliğini şekillendiren yılları derinlemesine inceliyor. Bu yenilikçi yaklaşım, hem eski hayranlara nostaljik bir tat sunarken hem de yeni okuyucuların Supergirl’ün dünyasına adım atması için mükemmel bir kapı aralıyor.

Serinin yazarlığını Eisner Ödüllü Mariko Tamaki (This One Summer, Skim) üstlenirken, çizimlerini ise yetenekli sanatçı Joelle Jones (Ladykillers, Catwoman) yapıyor. Bu güçlü yaratıcı ekip, Kara’nın sıradan bir genç kız olarak yaşadığı zorlukları ve aynı zamanda bir uzaylı olarak sahip olduğu olağanüstü yetenekleri dengeleme çabasını samimi ve dokunaklı bir şekilde işlemeyi hedefliyor.

Supergirl: Being Super Kara Zor-El

Supergirl: Being Super’ın Amacı ve Yenilikçi Yaklaşımı

Seriyi ilk olarak The Hollywood Reporter duyurdu. Mariko Tamaki, siteye yaptığı açıklamada Being Super‘in, sıradan bir süper kahraman köken hikayesi olmayacağını vurguladı. Tamaki, hikayeyi bir nevi “John Hughes filmi” estetiğiyle, yani gençlik draması ve kişisel gelişim temalarıyla harmanlayarak anlatmayı hedeflediklerini belirtti. “Ben John Hughes’lu zamanlardan geliyorum, oldukça yaşlıyım ve bu benim gençlik yıllarından bahsederken kullandığım referans. Burada olan şey bir nevi, birinin hayatına bir hafta sonu için dahil olmak ve o zaman aralığında olan şeyleri anlatmak. Buna rağmen, eğer bir süper kahramandan bahsediyorsak doğal olarak Kanada’da yaşayan sıradan bir çocuğun başına gelenlerden 10 kat daha fazlası söz konusu oluyor,” sözleriyle projenin özünü açıkladı. Bu yaklaşım, Kara’nın uzaylı mirası ile ergenlik döneminin getirdiği kimlik arayışını birleştirerek, okuyuculara daha derin ve relatable bir karakter sunmayı amaçlıyor.

Ana sürekliliğin dışında bir hikaye anlatmak, yaratıcılara daha fazla özgürlük tanır. Bu sayede, karakterin temel özelliklerine sadık kalarak, onun kişisel gelişimine ve duygusal yolculuğuna odaklanmak mümkün olur. SUPERMAN’in Ölümü DC Comics’i Nasıl Diriltti? gibi radikal hikayelerde bile karakterlerin özüne dokunulurken, Being Super, Kara’nın ilk yıllarına odaklanarak, onu daha insancıl bir boyuta taşıyor. Bu, özellikle yeni okuyucuların Supergirl’e sempati duymasını ve onunla bağ kurmasını kolaylaştırıyor. Tamaki, ayrıca BOOM! Studios’tan Lumberjanes‘ın projede güçlü bir etkisi olduğuna dikkat çekerek, genç okuyucu kitlesine hitap eden, pozitif ve kapsayıcı bir ton yakalamak istediklerini belirtti.

supergirl being super

Supergirl Karakterinin Köken Hikayeleri Boyunca Evrimi

Supergirl, ilk kez 1959 yılında Action Comics #252‘de ortaya çıktığından beri, köken hikayesi defalarca kez yeniden ele alındı ve güncellendi. Orijinal olarak Superman’in kuzeni Kara Zor-El olarak tanıtılan karakter, Krypton’dan kaçarak Dünya’ya gelmiş ve benzer güçlere sahip olmuştur. Ancak DC evrenindeki büyük krizler ve yeniden başlatmalar, Supergirl’ün kimliğinde ve geçmişinde önemli değişikliklere yol açtı.

Silver Age’den Modern Çağa: Supergirl’ün Dönüşümleri

  • Silver Age (1959-1985): Kara Zor-El olarak, Superman’in kuzeni ve Kandor’dan kaçan son Kryptonlulardan biri. Earth-One’da süper kahramanlık yaparken, ailesi Argo City’nin yok oluşundan kurtulmuştur.
  • Post-Crisis (1986-2004): Crisis on Infinite Earths sonrası, Superman’in tek kurtulan Kryptonlu olması kararı alındığında, orijinal Kara Zor-El silindi. Onun yerine farklı Supergirl’ler ortaya çıktı: Matrix (yapay bir yaşam formu), Linda Danvers (Matrix ile birleşen bir insan) ve Cir-El (Superman’in gelecekteki kızı). Bu dönemde karakterin “kökeni” oldukça karmaşık bir hal aldı.
  • Modern Çağ (2004-Günümüz): 2004 yılında Jeph Loeb ve Michael Turner tarafından yazılan Superman/Batman #8 ile orijinal Kara Zor-El, yani Superman’in gerçek kuzeni, ana sürekliliğe geri döndü. Bu dönüşüm, karakterin hayranlar arasında ne kadar sevildiğini ve arandığını gösterdi. New 52 ve Rebirth dönemlerinde de Kara’nın köken hikayesi, genç bir uzaylının yeni bir dünyada kimliğini bulma mücadelesi üzerine odaklanmaya devam etti. Superman Truth Hikayesinde Yeni Bir Güç Elde Etti gibi hikayeler, DC’nin sürekli olarak karakterlerini nasıl yenilediğini ve onlara yeni boyutlar kattığını gösteriyor.

Being Super, bu zengin geçmişin üzerine inşa ederek, Kara’nın en temel insani ve uzaylı deneyimlerine odaklanıyor. Bu, karakterin evrensel temalarını daha geniş bir kitleye ulaştırma potansiyeli taşıyor.

Mariko Tamaki ve Joelle Jones: Yaratıcı Ekibin Gücü

Supergirl: Being Super‘in arkasındaki yaratıcı ekip, çizgi roman dünyasının en saygın isimlerinden oluşuyor. Mariko Tamaki, özellikle genç yetişkinlere yönelik hikayeleri ve karakter odaklı anlatımıyla tanınıyor. This One Summer gibi eserleriyle hem eleştirel beğeni toplamış hem de Eisner Ödülü kazanmıştır. Tamaki’nin karakterlerin iç dünyasına inme ve duygusal derinlik katma yeteneği, Supergirl’ün gençlik yıllarındaki karmaşık duygularını başarıyla yansıtması için idealdir. Onun Lumberjanes‘tan etkilenme beyanı, hikayenin genç ve modern bir bakış açısıyla ele alınacağının sinyallerini veriyor.

Joelle Jones ise dinamik ve zarif çizim tarzıyla dikkat çekiyor. Ladykillers, Catwoman ve Scarlet Witch gibi projelerdeki çalışmaları, onun karakterlerin duygularını ve aksiyonu güçlü bir şekilde ifade etme yeteneğini kanıtlamıştır. Jones, Being Super hakkında şunları söyledi: “Hikaye anlatım biçiminin farkında olmaya çalışıyorum ve kendimi, ilk kez çizgi roman okuyan insanların yerine koymaya çalışıyorum. Bunun ötesinde, insanları heyecanlandıran ve insanların okumak isteyeceği bir şeyler ortaya koymak istiyorum.” Bu açıklama, projenin hem görsel olarak çekici hem de hikaye anlatımı açısından erişilebilir olacağını gösteriyor. Tamaki ve Jones’un birleşimi, Supergirl’ün bu yeni köken hikayesine hem edebi derinlik hem de görsel şölen katacaktır.

Supergirl’ün Popüler Kültürdeki Yeri ve Önemi

Supergirl, yıllar içinde çizgi roman sayfalarından çıkarak televizyon ekranlarına, animasyonlara ve hatta sinema filmlerine taşınmıştır. Özellikle Supergirl televizyon dizisi, karakterin popülaritesini artırmış ve onu yeni nesil hayranlarla buluşturmuştur. Kara Zor-El, sadece Superman’in kuzeni olmanın ötesinde, umut, uyum sağlama, kimlik arayışı ve güçlerini iyilik için kullanma temalarını temsil eden bağımsız ve güçlü bir figür haline gelmiştir.

Supergirl’ün hikayeleri, gençlerin kendilerini bulma, farklılıklarını kabul etme ve dünyada bir yer edinme mücadelelerini yansıtır. O, bir uzaylı olarak Dünya’ya uyum sağlamaya çalışırken, aynı zamanda insanlığın en iyi yönlerini temsil eden bir kahramana dönüşür. Bu evrensel temalar, karakteri her zaman güncel ve ilgi çekici kılar. Being Super, bu temaları genç bir Kara’nın gözünden yeniden ele alarak, onun kahramanlık yolculuğunun temel taşlarını daha kişisel bir seviyede incelemeyi vaat ediyor. DC Evreni’nin genelindeki olaylar ve karakterler, Batman v Superman veya Justice League gibi yapımlarla sürekli olarak genişlerken, Supergirl’ün bireysel hikayeleri de bu evrenin zenginliğine katkıda bulunuyor.

Okuyucular İçin Supergirl: Being Super Ne Anlam İfade Ediyor?

Supergirl: Being Super, hem uzun süredir Supergirl hayranı olan okuyucular hem de çizgi roman dünyasına yeni adım atanlar için büyük bir potansiyel taşıyor. Mevcut DC sürekliliğinden bağımsız olması, yeni okuyucuların karmaşık geçmiş bilgisine ihtiyaç duymadan hikayeye dahil olabilmesini sağlıyor. Bu, özellikle genç okuyucuların Supergirl’e ve genel olarak çizgi romanlara ilgi duyması için önemli bir fırsat. Eski hayranlar ise, sevdikleri karakterin gençlik yıllarına dair yeni ve taze bir bakış açısı keşfetme şansı bulacaklar.

Mariko Tamaki ve Joelle Jones’un yaratıcı vizyonu, Kara’nın süper güçlerinin ötesinde, onun kişisel mücadelesini, arkadaşlıklarını ve ailesiyle olan ilişkilerini ön plana çıkaracak. Bu, Supergirl’ü daha erişilebilir, daha insancıl ve daha ilham verici bir figür haline getirecek. Serinin, Supergirl’ün gelecekteki hikayeleri üzerinde doğrudan bir etkisi olmasa da, karakterin temel değerlerini ve çekiciliğini pekiştirecek ve belki de yeni nesil yaratıcılara ilham verecek bir referans noktası olabilir.

Sonuç

DC Comics’in Supergirl: Being Super mini-serisi, Kara Zor-El’in köken hikayesine yenilikçi, karakter odaklı ve duygusal bir derinlik katmayı hedefliyor. Mariko Tamaki’nin samimi anlatımı ve Joelle Jones’un etkileyici çizimleriyle, bu seri, Supergirl’ün gençlik yıllarındaki kimlik arayışını, güçlerini kabul etme sürecini ve bir kahraman olarak evrimini benzersiz bir şekilde ele alıyor. Ana sürekliliğin dışında yer alması, yaratıcılara daha fazla özgürlük tanırken, hem yeni okuyucuları çekme hem de mevcut hayranlara taze bir bakış açısı sunma potansiyeli taşıyor. Supergirl hayranları ve genç yetişkin dramalarını sevenler için kaçırılmaması gereken bir yapım olan Being Super, Kara Zor-El’in efsanesine yeni ve parlak bir sayfa ekliyor.

Sitemizde daha çok çizgi roman haberi bulmak için COMICS FAN kategorimizdeki Çizgi Roman Haber bölümünü ziyaret edin.

Son Güncelleme: Aralık 2025
Fanzade

Fanzade

Fanzade.com

Yorum (0)