Aslında çok uzun zamandır bu çizgiromanı paylaşmak istedim, fakat koleksiyoner “larfleeze” kişiliğim buna izin vermedi. sürekli “kendine saklaaa, kendine saklaaa” diyen Orange Emrah durdurdu beni. irademe el koyarak çok kalın olan bu cildin, çok kısa tanıtımına geçiyorum.
Solomon Kane Destanı.. Çizgi Düşler‘den 2010 yılında piyasaya çıkan çizgiroman cildinin adı bu. Son söylenmesi gerekeni -kuralı bozarak- şimdi söyleyeyim de merakınız artsın. 410 sayfa Büyük boy ( orjinali gibi siyah-beyaz ) ve 10 ile 15 tl arası fiyatlara bulunabiliyor.
Cilt içinde 27 bölüm bulunmakta. Eğer ülkemizde Alfa yayınlarından çıkan Conan, Kull gibi R.E.Howard eserlerini takip edemediyseniz bu öyküler sizin için yeni, ama benim gibi bu külliyata hakim iseniz eski olacaktır. Fakat ben bile ya unutkanlıktan ya da gerçekten daha önce görmediğim için bir çok öyküyü ilk defa okur gibi seyrettim. Ama daha önce görmüş de olsak farketmez. Çünkü Türkiye’de ilk defa yapılan bir iş Solomon Kane’i toplamak ve destan olarak basmak. Öyle sıradan topla-bas gitsin ciltlerinden de değil. Çok özenli ve düzenli şekilde kronolojik olarak sıralanmış ve uzun tarihçe yazıları, açıklamaları ile de ciddiye alınmış bir cilt karşımızdaki.
Biraz da Solomon Kane’den bahsedelim. Conan the cimmerian, Kull the conqueror ( Red Sonja ise apayrı bir iştir. Aslında bizzat R.Thomas‘ın, Howard’ın conan ile alakası olmayan bir karakterini hiborya çağına uyarlamasından başka bir şey değil. )gibi karakterlerin yaratıcısı ve Kılıç-Büyü ( sword and sorcery ) temalı Fantastik edebiyatın da babası sayılan Robert Ervin Howard‘ı 20’li yaşların başında üne kavuşturan ilk önemli eserinin kahramanıdır. kısacık yaşamı boyunca ( 30 yaş ) 300 civarında öykü yazmış olan R.E.Howard Weird Tales‘e 1928 yılında yazmış olduğu Solomon Kane macerasıyla ( Red Shadows ) üne kavuştu.
Conan’dan daha ünlü olmayan, ama daha evvel olan Solomon Kane, 16.yy ortası ile 17.yy başları arasında I.Elizabeth döneminde yaşamış bir ingiliz püriten (I.Elizabeth’in dini yaptırımlarına karşı çıkan ve protestanlığa bağlı, tutucu olmalarıyla ünlü ve dünyaca salem cadı avı ile ünlenmiş cemaat üyeleri. Amerikaya topluca göçen ve boston civarına yerleşen ilk ingiliz öncülerindendirler )‘di. Türk-Osmanlı’ya göre de kanuni ve oğlu selim dönemine denk gelmektedir. Solomon’un Bizim türklere esir düşüp forza olmuşluğu da var.
Eserden alıntılarsak, Solomon Kane şöyle tarif edilir: ” Uzun boylu bir adamdı… baştan aşağı siyahlara bürünmüş; sade ve bedenine oturan giysileri kasvetli yüzüyle bir tür uyum içinde. Uzun kolları ve geniş omuzları onun bir kılıç ustası olduğunu gösterirken, elindeki uzun kılıcı da onun yalın bir simgesiydi. Asık suratlı ve kasvetli bir yüzü vardı. Benzinin esrarengiz solukluğu, loş ışıkta ona hortlaksı bir görünüş veriyor, bu etki de çatılmış kaşlarının şeytani karanlığını daha da arttırmakta idi.”
Daha fazlasını zaten Ciltte bulacağınızı belirterek yazıyı bağlayıp bitirelim. Solomon Kane kendi deyimiyle ” Ülkesine aşık, fakat dünyayı gezmek üzere lanetlenmiş” bir Şeytan avcısı. Karnını doyurmak için kılıcıyla bir çok işte de çalışan maceraperest. Tanık olduğu günahlar ile savaşmak onun ahlaki sorumluluğu. Cadılar, büyücüler, iblisler onun dünyasında sıradan yaratıklar. Bunun yanında fantastik olmayan ve hergün haberlerde izlediğimiz gerçek kötülükler ile de savaşıyor.
Evet. Marvel Comics tarafından, R.E.Howard’dan uyarlanan çizgiromanlara dolgu malzemesi sayılamayacak özellikte eklemlenen bu karakter, bence hak ettiği saygıyı Çizgidüşler ile ülkemizde bu cilt sayesinde bulmuş oluyor.
Bu fiyatlar ile tükenmeden alın derim. İyi okumalar.