Bu 90’lar Distopik Dizisi Tüm Zamanların En İyi Bilim Kurgu Animesi

Bu 90’lar Distopik Dizisi Tüm Zamanların En İyi Bilim Kurgu Animesi

Fanzade tarafından ·
Kasım 17, 2025

90’lar, anime dünyası için gerçekten de dönüm noktasıydı. Bu dönem, hem ikonik yapımlara hem de sıradışı meraklara kapı araladı. Anime, her türde hikaye anlatımına olanak tanıyan bir mecra olarak öne çıkarken, 90’lar, cesur bilim kurgu eserleriyle dolup taştı. Geriye dönüp baktığımızda bu dönem neşeli gibi görünse de aslında karamsar ve distopik hikayelerle doluydu. İnsanlığın günahlarıyla yüzleşmek zorunda kaldığı bir dünyayı ele alıyordu.

90’ların bilim kurgu klasiklerinden biri olan Neon Genesis Evangelion ve Ghost in the Shell her zaman gündemde. Ancak, bu dönemi kapatan bir başka başyapıt var ki, o da Blue Submarine No. 6. Dört bölümden oluşan bu OVA, zorlu ve öngörücü hikayesiyle zamansız bir klasik haline geldi.

Blue Submarine No. 6’nın Temaları 90’larla Sınırlı Değil

Satoru Ozawa’nın üç ciltlik mangasından uyarlanan Blue Submarine No. 6, korkutucu bir dönüm noktasındaki post-apokaliptik bir dünyayı ele alıyor. Dünya su altında kalmış ve yaşam iki uç noktaya bölünmüş. Devrimci bilim insanı Zorndyke, bu su altı dünyasında hayatta kalmak için yarı hayvan hibritlerden oluşan bir ordu kuruyor. İki genç pilot, Tetsu Hatami ve Mayumi Kino, Blue No. 6 filosuna katılarak Zorndyke’nin planlarını durdurmaya çalışıyor. Blue Submarine No. 6, Tetsu ve Mayumi’nin insanlığı yok etmek isteyen mutantlarla mücadelesini içeriyor, ancak bu OVA’nın en değerli yönü, derin temaları ve hikaye anlatımının arka planındaki etkileyici unsurlar.

Post-apokaliptik anime dünyasında iki tarafın karşı karşıya geldiği birçok yapım var. Ancak Blue Submarine No. 6, insanlığın bir üstün ırk tarafından dışlandığı ve zamanla yarıştığı bir hikaye sunduğu için etkileyici. İnsanların kendilerini azınlık olarak gördüğü ve yıkıma uğrattıkları bir gezegende son zamanlarını geçirdikleri bir anlatı oldukça korkutucu ama bir o kadar da gerçekçi. Blue Submarine No. 6, Studio Ghibli’nin Nausicaä of the Valley of the Wind ve Princess Mononoke gibi eserleriyle benzer bir duygusallık taşıyor. Dünya’nın yok oluşu için insanları sorumlu tutuyor ve gezegenin nüfusuyla olan karşılıklı ilişkisini irdeliyor. Bu yapım, çevresel bilince sahip hikaye anlatımıyla Ghibli eserlerini hatırlatıyor ama yine de Hayao Miyazaki’nin filmlerinden bağımsız bir kişilik oluşturuyor.

Bu derinlemesine düşünmeye yönlendiren OVA, Barefoot Gen ve His and Her Circumstances gibi yapımların temellerini atarken, H.G. Wells’in The Island of Dr. Moreau gibi edebi klasikleri de referans alıyor. Farklı fikirlerin ve referans noktalarının bu eklektik birleşimi, Blue Submarine No. 6’yı sıradan post-apokaliptik anime kalıplarının üzerine çıkarıyor. Blue Submarine No. 6, çaresiz karakterlerin kırık dökük bir sistemi sorguladığı karamsar bir bakış açısıyla derinlere iniyor.

OVA’nın sonunda bir umut ve iyimserlik hissi var. Ancak bu rahatlama, öğrenilen dersler ve uzatılan empati sayesinde mümkün. Bu özgürleştirici felsefeye devam edilmemesi durumunda, gezegen bir kez daha felakete sürüklenecek. Dört bölümde Blue Submarine No. 6, izleyiciyi etkisi altına alıyor ve insanlığın eksiklikleri üzerine düşünmeye itiyor. Bu anime değişimi teşvik ediyor ve izleyiciyi harekete geçmeye ilham ediyor. Diğer ikonik bilim kurgu dizileri, örneğin Patlabor veya Neon Genesis Evangelion gibi eserlerde bulunmayan güçlü bir deneyim sunuyor.

Blue Submarine No. 6’nın Yenilikçi Animasyonu Sektörü Değiştirdi

Blue Submarine No. 6’nın mesajı zamansız ve zorlu. Ancak anime, görsellik ve estetik açısından da sınırları zorluyor ve yeni nesil anime yapımları için standartlar belirliyor. Studio Gonzo, Hellsing, Gantz ve Welcome to the N.H.K. gibi yenilikçi yapımlarla tanınmış bir stüdyo. Blue Submarine No. 6’yı diğerlerinden ayıran özelliği, geleneksel 2D animasyon ile 3D görselleri bir araya getirmesi. O dönemlerde oldukça nadir bir uygulamaydı.

2D ve 3D animasyonu bir araya getirmek bazen gereksiz ve aşırı görünebilir. Ancak Blue Submarine No. 6’da bu ifade biçimi, anime’nin birlikte var olma temasını güçlendiriyor. Birbirine zıt gibi görünen iki stil, birlikte çalışarak daha güçlü hale geliyor, tıpkı Blue Submarine No. 6’nın iki savaşan dünyası gibi. Bazı anime hayranları Blue Submarine No. 6’nın 3D görsellerinin modası geçmiş olduğunu düşünebilir. Ancak bu görseller, distopik bir dünyada uygun bir görünüm sunuyor. Anime’nin caz esintili müziği de, zıt fikirlerin birleşimiyle güçlenen bir yapı ortaya koyuyor.

Maeda’nın devrim niteliğindeki görselleri, yönetmen Mahiro Maeda tarafından yönlendirildi. Maeda, Studio Ghibli’de Nausicaä of the Valley of the Wind, Castle in the Sky ve Porco Rosso gibi başlıklarda çalışarak kendini kanıtlamış bir anime ikonu. Ghibli katkılarının ötesinde, Neon Genesis Evangelion’daki melek düşmanlarının tasarımlarını ve The Vision of Escaflowne ile Magic User’s Club için mekanik tasarımlar da yaptı.

Maeda’nın çalışmaları, anime endüstrisinin ötesine geçerek Hollywood sinemasına da yansıdı. Kill Bill Vol.1’deki anime sekansının baş animatörü olan Maeda, Mad Max: Fury Road için de konsept sanat ve tasarım çalışmaları yaptı. Maeda, ustalığı ile tanınan bir sanatçı ve Blue Submarine No. 6, bu yeteneğin aksiyona geçmiş bir örneği. Bu, Maeda’nın cömert bir OVA prodüksiyon bütçesi ile yapmak istediği bir hikaye.

Blue Submarine No. 6’nın Küresel Etkisi Anime ve Mangayı Aştı

Underwater exploration in Blue Submarine No. 6 video game.

Blue Submarine No. 6, Japonya’da ilk yayımlandığında büyük yankı uyandırdı. Ancak sadece uluslararası bir izleyici kitlesi bulmakla kalmadı, aynı zamanda zamanı aşan bir klasik olarak kutlandı. Artan sayıda alternatif anime başlığı, Cartoon Network’ün Toonami programı aracılığıyla yeni izleyicilere ulaşıyordu. Blue Submarine No. 6, 6-9 Kasım 2000 tarihlerinde dört günlük bir anime etkinliği olarak Toonami’de gösterildi. İzleyicileri, Blue Submarine No. 6’nın kaçırılmayacak bir deneyim olduğunu belirten reklamlarla bombardımana tutuldu.

Blue Submarine No. 6, başlangıçta bölümlük formatta yayınlandı, ancak Toonami’de tek bir film etkinliği olarak da gösterildi. Aslında, film versiyonu 15 Mart 2002 tarihinde Toonami’nin beşinci yıl dönümünü kutlamak için yayınlandı. Blue Submarine No. 6, Adult Swim’in 2012 yılındaki 1 Nisan şakası için de seçilen yapımlardan biri oldu; bu da onun Kuzey Amerika programı için önemini pekiştirdi. Bununla birlikte, Blue Submarine No. 6, 2002 ve 2003 yıllarında Birleşik Krallık’taki Cartoon Network’te de büyük bir hit oldu. Bu, yalnızca çok küçük bir izleyici kitlesinin Blue Submarine No. 6 hakkında bilgi sahibi olduğu anlamına gelmiyor. Dört bölüm olmasına rağmen, birçok uzun süreli anime ile aynı üne sahip hale geldi.

Bu noktada, Blue Submarine No. 6, orijinal PlayStation ve Sega Dream’nın video oyunları ve yeniden basılan manga aracılığıyla uzatılan yaşamı, markayı güçlendirdi. Öngörücü temalar, hikaye anlatımı, karakterler ve görseller, Blue Submarine No. 6’yı 25 yıl sonra bile izlenmesi gereken bir klasik distopik anime haline getiriyor.

Fanzade

Fanzade

Fanzade.com

Yorum (0)