Hayao Miyazaki’nin Yeni Filmi “BORO THE CATERPILLAR” Çok Yakında Gösterimde: Bir Tırtılın Büyülü Dünyası
Animasyon dünyasının yaşayan efsanesi Hayao Miyazaki‘nin merakla beklenen kısa animesi Boro the Caterpillar (Kemushi no Boro), 14 Mart Çarşamba günü Ghibli Müzesi’nde ön gösterimini yaparak izleyicilerle buluştu. Bu 14 dakika 20 saniyelik kısa film, 77 yaşındaki usta yönetmenin son beş yılda yayınladığı ilk eser olmasıyla büyük önem taşıyor. Miyazaki’nin bu özel projesi, doğanın en küçük canlılarından birinin gözünden büyülü bir dünyanın kapılarını aralıyor.
Hayao Miyazaki’nin Kısa Filmlere Bakışı ve Boro’nun Uzun Yolculuğu
Hayao Miyazaki, uzun metrajlı başyapıtlarıyla tanınsa da, kariyeri boyunca Ghibli Müzesi için birçok özel kısa filme imza atmıştır. Bu kısa filmler, genellikle Miyazaki’nin daha kişisel ve deneysel hikayeler anlatma arzusunu yansıtır. “The Wind Rises” (Rüzgar Yükseliyor) adlı son uzun metrajlı filmini 2013’te gösterime sunduktan sonra emekliliğini ilan eden Miyazaki, “Boro the Caterpillar” ile bu sessizliğini bozdu. Aslında bu proje, Miyazaki’nin lise yıllarından beri üzerinde düşündüğü ve gerçekleştirmeyi arzuladığı bir hikayeydi. Yıllarca süren bir hayal ve emek sürecinin ardından, bu minik tırtılın hikayesi nihayet beyazperdeye taşındı. Miyazaki’nin doğaya ve özellikle böceklere olan derin ilgisi, bu filmin temelini oluşturuyor. Onun gözünden, en küçük canlı bile evrenin karmaşıklığını ve güzelliğini barındırabilir.
Boro the Caterpillar: Bir Tırtılın Gözünden Dünya
“Boro the Caterpillar (Kemushi no Boro)” filmi, izleyiciyi 1 milimetreden bile küçük, yeni doğmuş bir tırtıl olan Boro’nun gözünden dünyaya bakmaya davet ediyor. Hikaye, Boro’nun bir brokolinin üzerinde doğmasıyla başlıyor ve onun bu devasa dünyadaki ilk adımlarını, keşiflerini ve hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Miyazaki, bu minik canlının ilk nefesinden itibaren yaşadığı maceraları, doğanın döngüsünü ve yaşamın kırılganlığını büyüleyici bir dille aktarıyor. Film, basit bir böceğin bile ne kadar karmaşık ve zengin bir yaşama sahip olabileceğini göstererek, izleyiciye farklı bir perspektif sunuyor. Miyazaki’nin bu derin düşünceleri, adeta tarihi kişiliklerin animeleri yorumladığı özlü sözler gibi, izleyiciye yaşam üzerine yeni pencereler açar. Müze müdürü Kazuki Anzai’nin aktardığına göre, Miyazaki’nin bu hikayeyi yaratmasındaki en büyük ilham kaynağı, ilkokuldayken bitkilerin fotosentezini nasıl yaptığına duyduğu çocukluk merakı ve o anın nasıl göründüğüne dair hayalleridir. Bu, onun doğa ile olan derin bağını ve animasyon aracılığıyla bu merakı paylaşma arzusunu gözler önüne seriyor.
Prodüksiyonun Perde Arkası: CG ve Müzikal Sihir
Boro the Caterpillar, Miyazaki’nin kariyerinde önemli bir ilke imza atıyor: Usta yönetmenin ilk defa bilgisayar ürünü (CG) görüntüler kullandığı film olması. Miyazaki, geleneksel animasyon tekniklerinin ustası olarak bilinse de, bu filmde CG teknolojisinin sunduğu olanakları keşfetmekten çekinmedi. Bu, onun sürekli kendini yenileyen ve farklı anlatım yollarını deneyen bir sanatçı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. CG kullanımı, Boro’nun mikroskobik dünyasını ve çevresini daha detaylı ve gerçekçi bir şekilde yansıtma imkanı sunmuş olabilir. Filmin müzikleri ve seslendirme kadrosu da dikkat çekici. Kısa filmdeki, son sahnede Joe Hisaishi tarafından çalınan piyano müziği hariç tüm sesler ve müzikler, ünlü komedyen Tamori’ye ait. Miyazaki, Tamori’ye duyduğu minneti dile getirerek, “Eğer Tamori olmasaydı bu filmi asla çekemezdim” sözleriyle onun katkısının ne denli önemli olduğunu vurguladı. Bu işbirliği, filmin atmosferine eşsiz bir dokunuş katıyor.
” Boro the Caterpillar (Kemushi no Boro)” dünyayı bir böceğin gözünden anlatan 14 dakika 20 saniyelik bir kısa anime filmi.
Miyazaki animenin hem yönetmeni hem senaristi. Miyazaki hikayeyi, bir brokolinin üstünde doğan, 1 mm’den bile küçük bebek bir tırtıl olan Boro’nun gözünden anlatıyor. Kısa filmdeki, son sahnede Joe Hisaishi tarafından çalınan piyano müziği hariç tüm sesler ve müzikler komedyen Tamori’ye ait. Ön gösterimden önce müze müdürü Kazuki Anzai, yönetmen Hayao Miyazaki’nin açıklamalarına da yer verdi. Miyazaki yaptığı açıklamada, 67 yıl önce ilkokuldayken bitkilerin fotosentezi nasıl yaptığına, o anın nasıl gözüktüğünü dair büyük bir merak duyduğunu ifade etti. Yıllar sonra, bir tırtılın gözünden doğal yaşamı yansıtmak için bu filmi yapmak istediğini söyledi. Sözlerinde ayrıca Tamori’ye duyduğu minneti de ifade eden Miyazaki “Eğer Tamori olmasaydı bu filmi asla çekemezdim” dedi. Müze müdürü Kazuki Anzai ayrıca yönetmen Miyazaki’nin ilk defa bilgisayar ürünü (CG) görüntüler kullandığını da belirtti. Ön gösterimden sonra filmde var olan böceklerin ve çizimlerinin yer aldığı bir sergi de ziyaretçilere açıldı.

Ghibli Müzesi Deneyimi: Boro’yu Nerede İzleyebilirsiniz?
“Boro the Caterpillar (Kemushi no Boro)” kısa anime filmi, 21 Mart tarihinden itibaren Ağustos ayının sonuna kadar Ghibli Müzesi’nin özel resim sergi salonunda gösterimde olacak. Ghibli Müzesi, Studio Ghibli’nin büyülü dünyasını deneyimlemek isteyen anime hayranları için eşsiz bir yerdir. Müze, ziyaretçilere Miyazaki’nin ve diğer Ghibli yönetmenlerinin eserlerinin yaratım süreçlerini, çizimlerini ve ilham kaynaklarını yakından görme fırsatı sunar. Boro the Caterpillar’ın burada gösterime girmesi, filmi izlemek isteyenler için özel bir deneyim vaat ediyor. Müzeye giriş için biletler Lawson tarafından satılacak ve telefonla arayarak da satın alınabilecek. Özellikle Temmuz ve Ağustos ayları için biletlerin ön satışa sunulması, yoğun ilgiyi şimdiden gösteriyor. Filmin sergisi ayrıca 2F galerisinde de düzenlenecek, böylece ziyaretçiler Boro’nun dünyasına daha derinlemesine dalma fırsatı bulacaklar. Bu, sadece bir film izlemekten öte, Miyazaki’nin vizyonunu ve doğaya olan sevgisini hissetmek için bir davet niteliğinde.
Miyazaki’nin Mirası ve Gelecek Projeleri: “How Do You Live?”
“Boro the Caterpillar”, Hayao Miyazaki’nin sanatsal yolculuğunda önemli bir durak olsa da, usta yönetmenin çalışmaları bununla sınırlı değil. Miyazaki, şu anda “Kimi-tachi wa Dou Ikiru ka (How Do You Live?)” isimli yeni bir uzun metrajlı film üzerinde çalışıyor. Bu film, Genzaburou Yoshino’nun 1937 yılına ait aynı adlı klasik eserinden uyarlama olacak. Yoshino’nun kitabı, genç bir çocuğun hayatın anlamını, ahlaki değerleri ve dünyanın karmaşıklığını keşfetmesini anlatan felsefi bir başyapıttır. Miyazaki’nin bu eseri beyazperdeye taşıması, onun hayata ve insanlığa dair derin sorgulamalarını bir kez daha sanatına yansıtacağının bir göstergesi. Miyazaki, bu yeni filmin hazırlık sürecinin 3-4 yıl kadar sürmesini beklediğini belirtti. Bu durum, usta yönetmenin her projesine ne kadar titizlikle yaklaştığını ve kaliteden ödün vermediğini ortaya koyuyor. Miyazaki’nin filmleri, tıpkı ANOHANA gibi, izleyiciye derin duygusal bağlar kurma fırsatı sunar ve evrensel temaları işler.
Miyazaki Evreninde Bir Mikrokozmos: Boro’nun Anlamı
Boro the Caterpillar, Miyazaki’nin geniş filmografisinde küçük ama anlamlı bir yer tutuyor. Usta yönetmenin diğer eserlerinde sıkça rastladığımız doğa sevgisi, fantastik öğelerle harmanlanmış gerçekçilik ve yaşamın gizemlerine duyulan saygı, bu kısa filmde de kendini gösteriyor. Boro’nun hikayesi, “Komşum Totoro”daki orman ruhları, “Prenses Mononoke”deki doğa-insan çatışması veya “Ruhların Kaçışı”ndaki ruhani dünyalar gibi Miyazaki’nin diğer temalarıyla organik bir bağ kuruyor. Bu film, bize sadece bir tırtılın macerasını değil, aynı zamanda Miyazaki’nin felsefesini, yani en küçük canlının bile evrenin büyük resmi içindeki yerini ve önemini hatırlatıyor. Hayranlar, bu kısa filmin Miyazaki’nin uzun metrajlı filmlerindeki detaylara olan tutkusunu ve her kareye sinen büyülü atmosferiyle nasıl birleştiğini görmek için sabırsızlanıyor. Boro, Miyazaki’nin hayal gücünün sınır tanımadığının ve animasyonun sadece büyük hikayeler anlatmakla kalmayıp, mikrokozmoslarda da derin anlamlar bulabileceğinin bir kanıtı.

Sonuç
Hayao Miyazaki’nin “Boro the Caterpillar” filmi, usta yönetmenin yaratıcılığının ve doğa sevgisinin bir başka güzel örneğini sunuyor. İlk CG denemesi, Tamori ve Joe Hisaishi gibi yeteneklerle işbirliği ve Ghibli Müzesi’ndeki özel gösterimiyle bu kısa film, sadece bir animasyon değil, aynı zamanda bir sanat olayı. Boro’nun minik dünyasından evrensel mesajlar veren Miyazaki, bizlere bir kez daha yaşamın her formuna saygı duymamız gerektiğini hatırlatıyor. Bu özel kısa filmi deneyimlemek ve Miyazaki’nin büyülü dünyasına bir kez daha tanıklık etmek için Ghibli Müzesi’ni ziyaret etmek, anime severler için kaçırılmaması gereken bir fırsat.


Yorum (0)