DC Comics’in son dönemde çizgi roman dünyasında yarattığı en büyük heyecan dalgası olan Absolute Universe, taşları yerinden oynatmaya devam ediyor. Bildiğimiz kahramanların, alıştığımız hikayelerin tamamen tersyüz edildiği bu evrende, nihayet beklediğimiz o dev buluşma gerçekleşiyor. İki dev ikon, Diana ve Bruce, oldukça fantastik şartlar altında bir araya geliyor.
24 Aralık’ta raflardaki yerini alacak olan Absolute Wonder Woman #15, bizlere sadece bir süper kahraman ortaklığı değil, aynı zamanda görsel bir şölen vadediyor. Hikayenin merkezinde, Hecate’nin İşareti’ni taşıyan gizemli cinayetler zincirini çözmeye çalışan Diana var. İpuçları onu tekinsiz sokaklarıyla ünlü Gotham City’ye götürüyor. Ancak burada küçük bir sorunumuz var: Diana, bu evrenin Batman’ini nerede bulacağını bilmiyor. Elinde bir Bat-telefon ya da Gordon’un numarası yok. Peki, bir Amazon prensesi ve büyü kullanıcısı ne yapar? Tabii ki kendi kurallarıyla oynar.
Büyülü Bir Bat-Sinyal
Diana’nın Batman’e ulaşmak için kullandığı yöntem, klasik projektör ışığından çok daha fazlası. Büyü yeteneklerini kullanarak gökyüzüne gönderdiği sinyal, karakterin mitolojik kökleriyle Gotham’ın karanlık atmosferini harika bir şekilde harmanlıyor. Bu sahne, aslında çizgi roman tarihine de zarif bir selam duruşu niteliğinde. İlk kez 1940 yılında Detective Comics #60 sayısında karşımıza çıkan o ikonik Bat-Sinyal, 80 yılı aşkın süredir sayısız yazar ve çizerin elinde şekil değiştirdi. Kimi zaman umudun simgesi oldu, kimi zaman -Jean-Paul Valley döneminde olduğu gibi- parçalandı. Ancak Absolute Wonder Woman’ın bu yorumu, kesinlikle en yaratıcı olanlardan biri olarak hafızalarımıza kazınacak gibi duruyor.
Perde Arkasındaki Kuklacı: Veronica Cale
Diana’nın Gotham’a gelişi her ne kadar kendi kararı gibi görünse de, ipler aslında başkasının elinde. Absolute Evreni’nin Veronica Cale’i, ana evrendeki iş insanı kimliğinin çok ötesinde bir güçle karşımıza çıkıyor. G.A.T.E.S. Direktörü ve ABD Başkanı’nın ulusal güvenlik danışmanı olarak, süper güçleri olmamasına rağmen sınırsız bir kaynağı yönetiyor. Bu evrende Cale, statükoyu korumak adına DC’nin ikonik kahramanlarını hapse atmaktan çekinmeyen, stratejik zekasıyla korku salan bir figür.
Cale’in asıl büyük oyunu ise kurduğu ekipte gizli. Bu evrenin “Justice League”i bildiğimiz kahramanlardan oluşmuyor. Veronica Cale, yanına Doctor Elenore Thawne, Hector Hammond, Ra’s al Ghul ve Joker gibi isimleri alarak, aslında bir “kötüler ligi” kurmuş durumda. Hatta Lex Luthor’a bile bir davet gittiğini görüyoruz, ancak Luthor’un cevabı henüz netleşmiş değil. Kahramanlarımızın bu “tersine” lig ile nasıl başa çıkacağı ise serinin en büyük merak konusu.
[[[GORSEL_PLACEHOLDER_2]]]
Absolute Evreni Hakkında Merak Edilenler
DC’nin bu yeni ve karanlık evreni Türkiye’deki çizgi roman okurları arasında da büyük bir merak uyandırdı. İşte bu yeni dönemle ilgili en çok konuşulan detaylar:
Absolute Wonder Woman ile Normal Wonder Woman Arasındaki Fark Nedir?
Absolute versiyonunda Diana, Themyscira’nın korunaklı cennetinden ziyade, cehennemin kapılarında büyümüş, daha sert, büyüye daha yatkın ve devasa bir kılıç kullanan bir savaşçı olarak tasvir ediliyor. Klasik süper kahraman imajından çok, fantastik bir RPG karakterini andıran, daha vahşi bir doğası var.
Absolute Universe Kalıcı mı?
DC’nin “All In” inisiyatifinin bir parçası olan bu evren, ana evreni (Earth-0) silmiyor. Tıpkı Marvel’ın Ultimate evreni gibi, yazarlara özgürlük tanıyan, yeni okuyucuların geçmiş yükü olmadan hikayelere dalabileceği paralel bir süreklilik olarak kurgulandı.
Bu Sayıyı Okumadan Önce Neleri Bilmeliyim?
Bu hikaye, Absolute evreninin kuruluş aşamalarını takip ediyor. Darkseid’ın etkisiyle oluşan bu dünyada kahramanlar dezavantajlı, kötüler ise daha organize durumda. Diana’nın büyü kökenlerini ve yalnız bir savaşçı olduğunu bilmek, bu sayıyı anlamak için yeterli bir başlangıç noktası oluşturuyor.
Yorum (0)