Dikkat etmişsinizdir, animelerin çoğunda ana karakter kardeşiyle romantik bir yakınlaşma yaşar, hatta söz konusu anime eğer harem türünde ise adayların arasında mutlaka bir kardeş de vardır. Hiçbir şey olmazsa romantizm çağrıştıran bir olay olur akabinde de bir kızarma utanma hali yaşanır. Yine de örnek isterseniz direkt kardeşlerin aşkını göze soka soka işleyen bu sezondan Eromanga Sensei‘yi ve yine aynı yazara ait Ore no Imouto ga Konnani Kawaii Wake ga Nai (OreImo – My Little Sister Can’t Be This Cute)‘yı verebiliriz. Animelerde kardeşler böyle rahat takılırken, normal insanların evlerinde böyle ensest şeyler olmaz. Ya kardeş dediğin kavga eder, birbirlerine şakalar yapar, hayatı zorlaştırır. Animelerde ise bu ilişki bile tsundere‘liğe yorulur. Peki ensest dünyanın her yerinde bu kadar büyük bir tabu iken animelerde kendine bu kadar çok yer buluyor?
Animelerde ensest temalarının bu kadar sık işlenmesi, izleyiciler arasında sıklıkla merak uyandıran ve tartışma yaratan bir konudur. Bu durum, sadece batılı izleyiciler için değil, Japonya dışındaki birçok kültür için de şaşırtıcı olabilir. Anime dünyasının bu hassas konuya yaklaşımını anlamak için, öncelikle ensestin küresel ve Japonya özelindeki kültürel, yasal ve sosyolojik boyutlarını detaylıca incelememiz gerekmektedir. Bu makale, bu karmaşık fenomenin kökenlerini, nedenlerini ve anime endüstrisindeki yansımalarını derinlemesine analiz edecektir.

Ensest: Küresel ve Japonya’daki Hukuki ve Sosyal Bakış Açısı
Öncelikle açıklığa kavuşturmamız gereken birkaç nokta var, o da dünyanın farklı noktalarında enseste toplum gözünde ve yasalar karşısında nasıl bakıldığı. Hristiyan ağırlıklı batı toplumunda, dünyanın hemen her yerinde olduğu gibi istikrah edilen ensest, diğer toplumlardan bile daha ağır bir tabu olarak görülür. İncil’de açık bir şekilde yer almamasına rağmen Katolik Hristiyanlarında, kuzenlerin bile evlenmesi yasaktır. Protestanlarda ise kuzen evliliğine izin verilmesi dışında enseste bakış daha hafif sayılmaz. Yasalar söz konusu olduğunda ise ensest ilişki genellikle hapis cezası ile cezalandırılır. Yalnızca bazı Avrupa ülkeleri ve Amerika’nın birkaç eyaletinde rıza olan ilişkilerde ceza söz konusu değildir. Yani konu ensest bile olsa özgürlük adına bir müsamaha söz konusu.
Diğer Bölgelerde Durum Nasıl?
Ortadoğu ve Asya’da da tablo benzer. İslamın yaygın olduğu Ortadoğu coğrafyasındaki mahrem anlayışına göre anne, baba, çocuklar, büyük anne, büyük baba, amca, dayı, teyze, hala, yeğen, evlilikle (kayın baba ve kayın ana vb.) ve emzirme (süt kardeş, süt anne vb.) ile edinilen akrabalar, evlatlıklar mahremdir yani evlenilemez. Kuzenler ise evlenilebilir durumdadır. Yasalara göre mahremiyle ilişkiye girenler hapis ve ölüm gibi cezalara çarptırılır. Asya’da ensest kan bağıyla tanımlanmış ve çoğu ülkede yasaklanmıştır. Ülkemizde süt kardeş gibi kan bağı olmayan mahrem evliliğine bir engel olmamasına rağmen kan bağı olan mahrem ile evlenmek yasaktır. Rızalı ilişkinin ise cezası yoktur.
Japonya’nın Benzersiz Tarihsel ve Yasal Yaklaşımı
Bu kadar canınızı sıktıktan sonra gelelim Japonya’daki duruma. Japonya’da yasal anlamda enseste bir engel yok. Hatta eskiden Japonya’nın önemli aileleri, soyu “saf” tutabilme adına kuzen, kardeş ve yeğen evlilikleri yaparlardı. Hatta eşi ölen bir baba kendi kızıyla evlenebilirdi. Bu 20. yüzyıla kadar devam etti. İmparatorluk ailesi ve soylular arasında, genetik saflığı koruma ve siyasi gücü aile içinde tutma amacıyla bu tür evlilikler yaygındı. Bu durum, Japon toplumunun ensest kavramına batı dünyasından çok daha farklı bir açıdan yaklaşmasına neden olan tarihi bir temel oluşturmuştur.
2. Dünya Savaşı sonrası dönemde, muhtemelen genetik biliminin de ilerlemesiyle enseste olan bakış açısında büyük bir de değişim yaşandı. Geçmişten gelen bu akraba evliliklerinin, Japonların gen havuzunda büyük sıkıntılar yarattığı bilinen bir gerçek halini aldı. Belki de “bu tü kakadır” gibi bir yaklaşımdan ziyade bilimsel, açıklamalı ve örnekli olduğu için ensest Japonya’da da büyük bir tabu haline geldi. Ancak bu tabu, yasal bir yasaklama kadar sert bir şekilde uygulanmadı. Medeni Kanun’da evlilik engelleri arasında sadece doğrudan kan bağı olan akrabalar (ebeveyn-çocuk, kardeşler) ve evlat edinme yoluyla oluşan bazı akrabalıklar yer alır; kuzen evlilikleri yasal olarak serbesttir. Bu yasal boşluk veya farklı yaklaşım, ensest temalarının kurgusal eserlerde daha rahat işlenmesine zemin hazırlamıştır.
Akabinde, her tabu ve yasak gibi de fetişe dönüşmesi de kaçınılmaz oldu. Japon medyasının da ensest gibi konuları işlemede, dünyanın pek çok yerinden daha açık olmasıyla, animeler başta olmak üzere görsel ve yazılı medyada alışılmışın dışında bir sıklıkla görülmesine çanak tuttu. Özellikle manga ve doujinshi (hayran yapımı çizgi romanlar) dünyasında bu tür temaların popülerliği, anime uyarlamalarına da yansımıştır.

Anime Tropeleri ve Ensest Temasının Psikolojik Kökenleri
Japonların enseste yatkınlığıyla ilgili yakın zamandan bir örneğe parantez açacak olursak, yine Japonların uzun saatler çalışmasının bir sonucu olarak, ev hanımı annelerin cinsel arzularını ergen oğullarıyla tatmin ettiklerine dair söylenti ve haberler kamuoyunda kendine yer bulmuş. Söylenene göre bu kadınlar, oğullarıyla ilişkilerini, onların arzularını dindirerek derslerine odaklanmalarını sağladıkları bahanesiyle meşrulaştırıyorlarmış. Bu tür şehir efsaneleri veya gerçek vakalar, toplumun bilinçaltında yatan hassas noktaları ve fetişleri tetikleyebilir.
Ensest ile ilgili bizim sicilimiz de çok temiz değil aslına bakarsanız. Haberlere yansımadığına bakmayın, çok kara bir tablo var ensest ile ilgili, özellikle taşra bölgelerde. Japonya’da da durum çok farklı sayılmaz; ensestin şu an çok yaygın olduğunu veya hiç olmadığını gösterecek ne bir rapor ne de bir araştırma söz konusu değil. Bu tip konularda yapılacak araştırmalar genelde mağdurların ve ailelerinin mahremiyeti söz konusu olunca genele ulaşamıyor haliyle. Yine de animelerde ensest içeriğin yoğunluğu düşünülünce, demek ki Japonya’da alıcısı çok ki tepki görmek bir yana dursun, yapılmaya ve satmaya devam ediyor.
Neden Yasak Olan Çekicidir?
Psikolojik olarak, yasak ve tabu olanın çekici gelmesi evrensel bir olgudur. Ensest, dünya genelinde en büyük toplumsal tabulardan biri olduğu için, kurgusal eserlerde işlendiğinde güçlü bir gerilim ve dram potansiyeli taşır. Bu, izleyicinin hem merakını uyandırır hem de bir nevi “yasak meyve”nin cazibesini sunar. Kurgusal eserlerdeki bu tür temalar, gerçek hayatta asla kabul görmeyecek senaryoları güvenli bir ortamda deneyimleme fırsatı sunar. Bu, özellikle genç ve ergen izleyiciler için bir popüler anime teması haline gelmesine katkıda bulunur.
“Imouto” (Küçük Kız Kardeş) Trope’u ve Harem Animeleri
Anime ve mangada “imouto” (küçük kız kardeş) trope’u oldukça yaygındır. Bu trope, genellikle ana karakterin küçük kız kardeşinin ona karşı romantik veya aşırı derecede düşkün duygular beslemesini içerir. Bu durum, harem animelerinde ana karakterin etrafındaki birçok kızdan biri olarak kız kardeşin de yer almasıyla zirveye ulaşır. Bu tür animelerde, kız kardeş genellikle sevimli, bazen yaramaz ve ana karakterin dikkatini çekmeye çalışan bir karakter olarak tasvir edilir. Eromanga Sensei ve OreImo gibi yapımlar, bu trope’un en bilinen ve tartışılan örneklerindendir. Bu animeler, kardeşler arasındaki ilişkinin sınırlarını zorlayarak, izleyiciyi hem şaşırtır hem de bu “yasak” ilişkinin nasıl sonuçlanacağını merak ettirir.
Japonya’da Yaratıcı Özgürlük ve Medya
Japonya’da medya ve sanat eserlerinde ifade özgürlüğü, batı ülkelerine kıyasla farklı bir şekilde algılanabilir. Toplumsal tabu olarak kabul edilen konuların bile kurgusal eserlerde işlenmesi daha yaygındır. Bu durum, mangaka’lara (manga sanatçıları) ve animasyon stüdyolarına, batıda sansürle karşılaşabilecekleri temaları daha rahat bir şekilde keşfetme imkanı sunar. Bakuman gibi serilerde de görüldüğü üzere, manga endüstrisi oldukça rekabetçi ve yaratıcılığa açık bir alandır. Bu da, geleneksel sınırları zorlayan veya niş kitlelere hitap eden hikayelerin ortaya çıkmasına olanak tanır. Ensest temaları da bu yaratıcı özgürlüğün bir parçası olarak değerlendirilebilir.

Batı ve Japonya’daki Fetiş Algısının Karşılaştırması
Fakat bu böyle diye Japonları gömmenin alemi yok. Bu animeler batı dünyasında görünürde tepkiyle karşılaşsalar da, batı dünyasının yetişkin sitelerinde en çok aranan kelimelerin içinde step-sister (üvey kız kardeş) ve step-mother (üvey anne) olması, bu fetişin Japonlara has olmadığını da ispatlar nitelikte. Bu durum, ensest veya enseste yakın temaların, kültürel farklılıklara rağmen evrensel bir fetiş veya ilgi alanı olabileceğini göstermektedir. Ancak Japonya’da bu tür temaların ana akım veya yarı ana akım medyada daha görünür olması, konunun daha fazla tartışılmasına neden olmaktadır.
Batıda genellikle tabu olarak kabul edilen bu tür ilişkiler, genellikle yeraltı veya niş içeriklerde yer alırken, Japonya’da bazen popüler anime ve mangaların merkezinde bile bulunabilir. Bu farklılık, her iki kültürün toplumsal normları, medya tüketim alışkanlıkları ve kurgusal eserlere bakış açılarındaki temel ayrılıkları ortaya koymaktadır. Japonya’da kurgusal eserlerin, gerçek hayattaki davranışlarla doğrudan ilişkilendirilmemesi veya ahlaki yargılamaların daha esnek olması, bu tür temaların yaygınlaşmasına olanak tanır.
Sonuç: Ensest Temalı Animelerin Karmaşık Dünyası
Toparlayacak olursak, Japonların tarihsel geçmişlerinden dolayı enseste yakınlıklarının diğer kültürlerden daha fazla olduğu söylenebilir. Genetik sıkıntılar doğurduğunun bilinmesi ama yine de yasal olarak ihtimal dahilinde olması ensesti cinsel anlamda cazip bir tabu olmanın yanı sıra, belki de trajik romantik öykülerin varsayılan teması haline getiriyor; “yazık çok sevmişler ama kavuşamamışlar” misali. Bizdeki dizileri düşününce, eğer kültürel altyapımızda böyle bir açıklık olsaydı dizilerin içeriğinde ensestin ne kadar kullanılacağını şöyle bir hayal edince Japonlar’ı gömecek yüzü kendimde bulamıyorum.
Animelerdeki ensest temaları, Japonya’nın benzersiz kültürel ve yasal geçmişi, yaratıcı özgürlük anlayışı ve evrensel psikolojik çekimlerin karmaşık bir birleşimidir. Bu durum, anime ve manga dünyasının çeşitliliğini ve bazen de tartışmalı yönlerini gözler önüne serer. Yine de bir izleyici olarak bu tema sizin için çok rahatsız ediciyse, yaygın (mainstream) animelerde çok işlenmediğini söyleyerek rahatlatabilirim. Genellikle bu tür temalar, belirli alt türlere veya daha niş kitlelere hitap eden yapımlarda daha sık görülür. Anime izlerken kişisel tercihlerinize ve hassasiyetlerinize uygun seçimler yapmak, bu zengin evreni keşfetmenin en iyi yoludur.


Yorum (0)