Birçok kişi tarafından sevilmediğine şahit olduğumda (en azından anime uyarlaması) oldukça şaşırdığım bir animeydi Black Butler. Ben izlerken her dakikasından keyif almış ve sonraki bölümde olacakları heyecanla beklemiştim. Bu sebeple bir inceleme yazısı yazmak, neleri sevdiğimi söylemek istedim. Keyifli okumalar dilerim.
NE ANLATIYOR BU BLACK BUTLER?
Öncelikle şunu söyleyeyim; bu bir Yaoi ANİMESİ DEĞİL! Karşılaştığım çoğu kız izleyici bu animenin Yaoi olduğunu düşündüğü için izlemeye başlıyor, beklediği gibi çıkmadığında ise ”bu ne biçim yaoi ulennn” diye kızıp basıyor düşük puanı.
Phantomhive Ailesi, İngiltere’nin en zengin ailelerinden biridir. Bir gün ailenin kaldığı malikane ateşe verilir ve tüm aile üyeleri hayatını kaybeder. Aradan geçen 2 yılın ardından Ciel Phantomhive (ailenin çocuğu) yanında bir kahya ile ortaya çıkar. Ciel’in tek bir amacı vardır; Malikaneyi kimin ateşe verdiği bulmak. Bir yandan bu sorunun cevabını ararken diğer yandan da Phantomhive ailesinin görevini üstlenerek Kraliçe Victoria’nın emri ile yeraltı dünyasının gizemlerini çözmektedir. Tüm bunları yaparken en büyük destekçisi ile Kahyası Sebastian‘dır. Sebastian, Ciel’in ruhunu yemek karşılığında onun hizmetçiliğini yapmak için anlaşma imzalamış bir şeytandır.
Animenin konusu kısaca bu şekilde. Gizem, polisiye, komedi veya tarihi anime türlerini seviyorsanız bu animeyi de seveceğinizi garanti ediyorum.
KARAKTERLERİ
İngiltere’nin tarihi mimarisine ve atmosferine oldukça uyumlu karakterlere sahip Black Butler. Özellikle ana karakterleri izlerken sıkılacağını düşünmüyorum, canınızı sıkabilecek 1-2 tane yan karakter var fakat o karakterlerin de ekran süresi çok uzun değil zaten.
MÜZİKLERİ:
Tek kelime ile; HARİKA! En sevdiğim anime şarkılarından birisi Black Butler’ın açılış müziğidir. Linkini aşağıya bırakıyorum, her sahneye tam uyan efsane bir müzik havuzuna sahip bu anime.
Benim Yorumum:
Bir şans verilmeyi hak ediyor bence. Açın 3-4 bölüm izleyin, ilginizi çekmediyse bir daha da izlemeyin 😀 Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim. Başka yazılarda görüşmek üzere!
ohh be yaoi değilmiş şükür