Normalde güncel şeyler pek tarzım değildir bilirsiniz az çok ama baktım bizim çocuklar yazmamış yapıştırayım dedim ben de 🙂 Zekasına hayran olduğum ünlü komedyen ve oyuncu CEM YILMAZ‘ın yeni bebeği “Erşan Kuneri” hakkında konuşmak istiyorum. Diziyi cidden bekledim. 13 Mayıs gününün akşamı Netflix‘te izledim. Bir de ne göreyim? Köşede ‘sonraki bölüm’ yazıyor… Sonra bir tane daha… Ve bir tane daha derken bir baktım aralıksız 8 bölüm izlemişim. Her anında da çok güldüm. Hazırcevaplık var, kelime oyunları desen gırla, laf sokmalar, tiye almalar ve daha neler neler. Her bölüm farklı bir film türüyken farklı bir mizah da sunuyor. Güzel bir iş yapmışlar cidden. Şimdi gelin biraz spoilerlı olarak bölüm incelemeleri yapalım.
1. Bölüm – Kuru Murad | Erşan Kuneri
Yıl 1981 Erşan hapisten yeni çıkmıştır. (Cem Yılmaz’ın 2004 yılında çektiği G.O.R.A isimli filminde ilk defa görmüş olduğumuz –Ayda Sevişenler– adlı bilim kurguyu çekemeden yabancı sigara bulundurmaktan tutuklanıp 1 yıl hapis yatmasından sonra çıkmış olması.) Onu kapıda ortağı ve kankası Mami(Zafer Algöz) karşılar ve içinde bolca seks olan bir film için anlaşma yaptığını söyler fakat Erşan artık farklı biridir. İlk projesi de tarihi bir filmdir. Kuru Murad kadrosunu yavaş yavaş toplayan Erşan, filmini de çekiyor. Kadına çok farklı bir açıdan bakan, alışılagelmiş kahraman filmlerine bir tokat gibi bir şey. Cüneyt Arkın’ınki gibi bir film çekeyim derken onu eleştiren bir film olur.
2. Bölüm – Ebenin Avı | Erşan Kuneri
Erotik olmayan ilk filmiyle 3/5 alan Kuru Murad’ın gişesi iyi giderken Erşan da gözde oyuncularından biriyle takılıyor ve hayatına devam ediyor. Filmlerine ilham veren renkli hayatı, Amerikan sinemasından ülkeye yeni giriş yapmış olan bir korku filmi, ruh çağırma seansı ve büyü. Erşan’ın yeni filmi için kilit olaylar. Bölümün en şaşırtıcı olayı ise, hiç seks hayatı olmayan Altın’ın(Çağlar Çorumlu) en büyük ve kalın hıyar olması 🙂 Erşan’ın piyano tuşlarıyla açılan gizli fantezi odası da çok iyiydi bu arada 🙂
3.Bölüm – Kooperatif Kemal | Erşan Kuneri
Korku filmi herkesi güldüren Erşan, bu sefer toplumcu film yapma peşindedir. Mesajı vermek için de dansı seçer fakat bu spesifik tercihi arkadaşları tarafından pek de kabul görmez. Oran(Çağlar Çorumlu) ve Tumtum(Uraz Kaygılaroğlu) ekipten ayrılıp kendi filmleri olan Öğretmen Fahri’yi çekmek istemektedir. Anadolu kokan filmlerine ödül garanti diyerek Seyyal(Nilperi Şahinkaya) ve Alev’i(Ezgi Mola) de katarlar. Ekibi dağılan Erşan’a Feride(Merve Dizdar) destek olur ve -dans iyi ama Anadolu daha iyi- diyerek gazlar. Böylece dansla verilmek istenen toplum mesajı köyde yepyeni bir anlam kazanır. Özellikle bu bölüm cidden ödüllüktü. Oran’ın Nazlı karakteri için kadın olması ve Tumtum’un da köyün kekeme ve sakat köy delisini oynaması harikaydı. Ve halk kararını verip eski erotik film oyuncularına bir portakal vermeye karar verir.
4. Bölüm – Kötü Mal | Erşan Kuneri
Erotik filmlerin arasında kaynayan toplumcu film yeterince gişe yapmadığından dolayı yeni bir film çekmek için parası olmayan Erşan’a mucize eseri bir ziyaret yapılır. Devletin bazı kurumları bağımlılık ve uyuşturucuyla mücadele için kamu spotu tarzında bir film yapmasını isterler. Böylece ortaya Kötü Mal çıkar. İnsan, kalkan boyutundaki ve koltukta kendine hiç de küçümsenmeyecek yer edinen telsizlerden gözlerini alamıyor 🙂
5. Bölüm – Faqbadi | Erşan Kuneri
Erşan’ın son filminin gişesi iyidir ve eğlence de tam gaz devam etmektedir. Ve Alev koluna taktığı bir adamı takdim eder arkadaşlarına. Ünlü İranlı yönetmen Ameen Faryadi. Alev’le nişanlanması ve ekibinin İranlı yönetmene olan yalakalıkları yüzünden kıskançlık krizi geçiren Erşan olay çıkarır ama sonraki gün yaptığından utanmış olmasına rağmen yine de adamın bir dümen çevirdiğini düşünmeye devam eder. Topkapı Sarayında film çekimi yapmaya başlayan Ameen hırsızlıkla suçlanınca her şeyi bırakıp gider. Terk edilen Alev yüzüğü satar ve Erşan bu parayla yeni bir film çeker. Erdemler üzerine olan bu film yine mesajını veriyor ve bu sırada da bizi epey güldürüyor.
6.Bölüm – Blue Box | Erşan Kuneri
Faqbadi’nin gişesi Ortadoğu da çok iyi giderken yenilikleri takip eden Erşan yeni filmi için altyapı çalışmalarına başlamıştır bile. Blue Box sistemiyle film çekeceğini söyler ekibine fakat Tumtum süper kahraman filmi çekeceğini söyler. Hollywood’a eleştiri had safhada burada. Kızların estetik macerası güldürürken, Tumtum’a ise dönüştüğü süper kahraman yüzünden üzüleceksiniz.
Ekibi tekrar rayına oturtan Erşan filmini nihayet çeker. Dönemin son teknolojisiyle ve çok da pahalıya çekilmiş olan ve toplumdaki bazı şeylerin hiç de göründüğü gibi olmadığını izlettiriyor ve -ohaaa aynısını yapmışlar- dedirtiyor bize. Seksin sesi Dimitri abi rolünde Özkan Uğur‘u da izlemiş olduk ve o sahne de çok iyiydi cidden 🙂
7. Bölüm – Er-Man | Erşan Kuneri
Tek bölüme sığmayan film bu bölümde de devam ediyor ve süper kahraman filmlerine çok farklı bir yerden bakıyoruz. Bir de acı bir şekilde halkın ufacık eleştirel bir şeyde nasıl Erşan’a ve filmine sırt döndüğünü görüyoruz ve düşününce şu anda da toplum böyle diyoruz. Her şeyin bittiğini gören Erşan bir veda turuna çıkar.
8. Bölüm – Doyamadım | Erşan Kuneri
Erşan Kuneri ve Mami’nin ortaklığı da bu filmin gişe yapmamasıyla bitme noktasına gelir ve kendini tekrar erotik film çekmek için terk ettiği mekanda bulur fakat erotik sever abilerin Erşan’a bir sürprizi vardır. Erotik değil de arabesk film çekmesini isterler ondan. Herkes son defa toplaşıp vedalaşırken Erşan, müjdeli haberi verir ve yeni filmlerini çekmeye başlarlar. Erşan’ın söylediği şarkılar arabesk ise arabesk de seviyormuşum dedim resmen. Güldürürken düşündüren, ağlatırken güldüren filmler yapan Erşan, gelecek sezon için neler yapacak bakalım.
MERAKLI GERÇEK
Sezarın hakkını Sezara vermek gerek. Cem Yılmaz, Erşan Kuneri dizisi ile gerek senaryo olsun, gerek oyuncu kadrosu olsun cidden on numara iş çıkarmış. Aslan payını ona verdikten sonra da diğerlerine de pay verelim değil mi? –Ezgi Mola iyi bir oyuncu yaaa- der geçerdim normalde ama kadın gözümde devleşti. Bukalemun gibi karakterden karaktere büründü ve hiç birinde de falsosu yoktu. Karakterlerle özdeşleşip, her birini şahane bir şekilde aktardı bence. Diğer ağır top ise Çağlar Çorumlu. Sen nasıl bir insansın be adam… Tek kelimeyle ŞAHANE. 10 üzerinden 20. Bu ikili kendine hayran bıraktı beni. Türkiye’ye fazlasınız siz. Ününüz ve oyunculuğunuz cidden Cannes’lık. Hatta Oscar’lık. Diğerlerine de değinmek istiyorum. Uraaazzzz Uraz. ‘Üç Kuruş’ dizisinde oynadığı ekzantrik karakterden sonra belli bir ivme yakalayan Uraz, kariyerinde zirveye yakın bence. Bölümlerde yeri geldi nefret ettim, yeri geldi sempati duydum. Zaten bir oyuncunun oynadığı karakterden nefret ederseniz o hakiki bir oyuncudur. Uraz da öyle cidden. Diğeri de Nilperi Şahinkaya. Daha önce hiçbir yapımda izlemedim onu bilmiyorum ama bölümlerde kevaşeliğini konuşturuyor 🙂
Diziyi bitirdiğimde düşündüğüm şey şuydu. Ekibin kimyası mükemmel. Kesin bunlar bizi güldürdükleri kadar da kendileri eğlendiler sette. Adeta kardeş, arkadaş olmuş gibilerdir herhalde. Dizide nerdeyse iki dakikada bir küfür ediliyor ama nasıl yakışıyor anlatamam. Kullanılan küfür yerine göre ve tamamlayıcı. Ayrıca her şeyi eleştirmeleri hatta dizinin yayınlandığı tek yer Netflix olmasına rağmen ona bile laf sokmaları çok iyi. Toplumcu filmleriyle önyargıları, Hollywoodvari filmleriyle Hollywood’u, kadını merkezine alan filmleriyle kadını hor gören toplumu eleştiriyor. 80’ler kıyafetler, müzikler ve mekan seçimleriyle çok iyi aktarılmış. Diziyi aralıksız izleyince siz de sürmenaj olup -ben de sigarayla viski içmek istiyorum uleennnn- diyeceksiniz:)
Yorum yap