UYSALLAR Dizi İncelemesi | Punk Is Not Dead?

Hakan Günday ve Onur Saylak projesi olan yeni Netflix dizi Uysallar kütüphanede yerini aldı. Başrollerinde Önder Erkan ve Songül Öden’in yer aldığı dizinin kadrosunda usta oyuncular Haluk Bilginer ve Uğur Yücel de yer alıyor. Peki punk ruhunun yeniden canlandığı Uysallar nasıl bir dizi olmuş?

Kaçamamak! – Uysallar Dizi Konusu

uysallar

Büyük bir şirkette mimar olan Oktay Uysal her şeyden fazlasıyla bunalır ve arkasında bir mektup bırakarak kaçmaya karar verir. Ancak İstanbul’un üzerine çöken yoğun sis sebebiyle uçağı rötar yapar ve ani bir şekilde bu kararından vazgeçerek evine geri döner. Aynı zamanda oldukça problemli bir müşteri olan Berhudar bey (Haluk Bilginer) ile başladığı cezaevi projesi de sınırlarını oldukça zorlayacaktır.

Hiçbir şeyden haberi olmayan karısı Nil ise evlilik ve çocuk durumları sebebiyle kariyerinden vazgeçmiş bir ev hanımıdır. Bu durumdan bunalan ve hayata karışmak isteyen Nil, çeşitli şirketlere başvurur. Ancak yaşı sebebiyle istediği kabulü bir türlü alamaz.

İki çocukları ile ortalama üstü bir hayatın yağında kavrulan Oktay ve Nil Uysal için tehlike çanları çalmaya başlamıştır. Kontrolcü ve huysuz babasının İstanbul’a yanlarına gelmesiyle birlikte isyan bayrağını çeken Oktay, artık gündüzleri başarılı bir mimar iken geceleri ise bir punkçıya dönüşür. Nil ise plaza hayatına hızlı bir giriş yapar ve yalanlarına girdabına çekilir.

Sen Hiç Hapishane Tasarlamış Mimar Duydun Mu? – Uysallar Dizi İncelemesi

uysallar

Yine bir Günday-Saylak projesi olan “Şahsiyet” dizisinin başarısından sonra Uysallar projesine karşı da beklentim oldukça yüksekti. Şahsiyet dizisinin damakta bıraktığı tadı yakalayamasa da Uysallar da izlemesi oldukça keyifli bir yapım olmuş.

Öncelikle dizinin renk paletinden bahsetmek istiyorum. Kullanılan pastel ve neon tonlarına bayıldım. Hem sıradan, sakin bir yaşamı hem de punk ruhunu renklerle sonuna kadar yaşatmışlar. Oyunculuklara ise söyleyecek söz bulamıyorum. Hepsi birbirinden başarılı ve usta oyuncular çok iyi bir iş çıkarmışlar. Önder Erkan mimar Oktay ve punkçı Oktay arasındaki geçişleri ve çatışmayı çok başarılı yansıtmış.

Absürt komedi kararında kullanılmış, bu yüzden izleyiciyi yormuyor. “Burada gülmem mi lazımdı?” diye düşünmüyorsunuz çünkü kullanılan mizahi ögelerin hepsi yerli yerindeydi. Zaten dizinin kahkaha şöleni yaşatmak gibi bir iddiası da yok. Uysallar hayatın neresinde konumlandığının hikayesi. Daha doğrusu konumlandığın yerde ne kadar mutlusun sorgusunu yapan insanların öyküsü. Hayatta hiçbir şeyi protesto etmeyen Oktay’ın ilk defa deneyimlediği sessiz ama derin başkaldırısı. Tolstoy’un aile ve aşk ilişkilerini sorgulayan kitabı “Aile Mutluluğu” içine sakladığı mektubu ile giderek yalnızlaşan ilişkilerini sorgulayışları üzerine bir dizi. Aslında Uysallar’ın dağılışının hikayesi.

Çok büyük bir aksiyon veya spesifik olaylar beklememek lazım. Diyalogları ve akışıyla Hakan Günday’ın kaleminden çıktığını fazlasıyla belli ediyor. Sanırım biraz da “yetişkin” işi bir dizi. Böyle söylememin sebebi, içerisinde fazlasıyla orta yaş bunalımı içermesi. Bazı yerlerde ise mesaj verme kaygısını çok zorlama bulurken bazı yerlerde de konulara ince ince dokunması çok hoşuma gitti. Kadınların maruz kaldığı baskılar, siyasi söyleme karşı korkular, şantaj, eğitim adaletsizliği ve gelir eşitsizliği gibi konular arka planda akarken en çok işlenen tema yalnızlık. Böyle olunca da dizi durağan bir akış içerisinde ilerliyor. Ancak bölüm süreleri 40-45 dk aralığında olduğu için yorduğunu söyleyemem.

Son Söz!

Uysallar ortalamanın üstünde başarılı bir dizi olmuş. İzlerken çok derin anlamlar aramadan ama verilen mesajı da alarak izlerseniz çok keyif alacağınız bir yapım. Netflix’in üst üste çıkarttığı başarısız Türk yapımları furyasına fikrimce ilaç gibi gelecek.

Okur, yazar, izler