Hogwarts Savaşı konulu yazıya girmeden belirteyim. Yazımız son Harry Potter kitabı ve filminden spoiler içermektedir. İkisini de tükettiyseniz ya da spoiler sizin için dert değilse devam edebilirsiniz.
“Onlara yolladığın hiçbir büyünün işlemediğini fark etmedin mi? Onlara eziyet edemezsin. Onlara dokunamazsın. Hatalarından ders almıyorsun, değil mi Riddle? “
Harry Potter ve Ölüm Yadigarları / Yapı Kredi Yayınları
Yıllar yıllar önce kara büyücülük kariyerinin zirvesinde olan Tom Riddle namıdeğer Lord Voldemort’un 1 yaşından biraz büyük bir çocuğun annesiyle babasını öldürüp kendisini öldürememesiyle başladı genç Harry Potter’in hikayesi. Gerçi buna bir hikaye demek ne kadar doğru bilinmez. O gün Harry Potter’in gerçekleştirmek zorunda olduğu daha doğrusu gerçekleştirmek zorunda hissedeceği acı dolu kaderi çizilmişti. Çünkü Karanlık Lord onu dengi olarak seçmişti.
Harry Potter serisinde pek çok olaya , düelloya ve kayıplara şahit olmuş olsak da en büyüğü belki de 2 Mayıs 1998 yılında gerçekleşmiş Hogwarts Savaşı idi. O gece Harry Potter Karanlık Lord tarafından ‘öldürülmüş’ ve şafak sökerken yegane düşmanını yenmiş olmanın verdiği gurur ile Hogwarts’a dönmüştü. Yaptığı onca kötülüğe ve getirdiği yıkıma rağmen Hogwarts onun için özel bir yere sahip olmuştu hep. Oraya evim diyordu. Aynı Harry Potter’ın da dediği gibi…
O gün sözde zaferini kutlarken, ölüme hiç olmadığı kadar yaklaşmışken onu yenebilecek tek düşmanı yendiğini sanarken ve korkusu geçmişken hesaplamadığı bir şeyle karşılaşmıştı yine. Sevginin gücü…
Yine sevgi mi? Dumbledore‘un en sevdiği çözümü: Ölümü yenebildiğini söylediği, sevgi, her ne kadar bu onu kuleden aşağı çakılıp eski bir heykel gibi parçalanmasına engel olmasa da? Sevgi, Bulanık anneni tıpkı bir hamam böceği gibi ortadan kaldırmama engel olamayan şey, Potter- ve şimdi kimse seni, lanetime karşı durmak için ileri atılacak kadar seviyor gözükmüyor. Saldırdığımda bu sefer seni ölmekten ne kurtaracak?”
Harry Potter ve Ölüm Yadigarları / Yapı Kredi Yayınları
Evet belki Harry Potter evreni dünyanın en kapsamlı, en derin evreni olmayabilir ancak duygu yükü ve sevgi kavramının önemi açısından asla hakkı yenmeyecek bir yere sahip. 2 Mayıs 1998 tarihi ise serideki belki de en önemli tarihi. Sevilmesi ve sevebilmesi sayesinde alay edercesine birçok kez ölümden kıl payı kurtulmuş Harry Potter ve sevgisizliğin sonunu hazırladığı, korkulmayı sevilmeye tercih etmiş Tom Riddle’in hikayesinin son kez kesiştiği ve Karanlık Lord’un yenildiği tarih. Hikayede en önemli kayıplardan birçoğu burda veriliyor ve her şey burada bir çözüme ve açıklamaya ulaşıyor.
Bu sahneye iki farklı versiyonda tanık olmak da ayrı bir deneyimdi. Beyaz perdede bazı detaylar atlanmış olsa da gerek müzikler gerek görsellik olarak tatmin edici bir sahne izledik. Ama benim gözümde kitaba yaklaşamaz bile. Savaşa katılmış iki tarafın da bir çember oluşturup merkezinde Harry ve Voldemort’un son diyaloğunu ve son düellosunun epikliğine erişmesi çok zor.
Bugün için film ve kitabı karşılaştırabilir veya anlatılmamış yerlere değinebilirdik ama böyle bir yazı yazmak geldi içimden. İlerde onları da yaparız. Ama bugün verilen kayıplar anısına asalar havaya. Başka bir yazıda görüşene kadar muziplik tamamlandı.
Bu arada aşağıdaki yazı da ilginizi çekebilir:
Harry Potter serisi bu duygu yükü sayesinde benim favori olmuş fantastik evrenim. Harika bir yazı olmuş ellerinize sağlık. Ben de sevgiyle ilgili güzel bir replik paylaşmak istedim. “You know why i survived proffesor, at the night i got this? Because of her. Because she sacrificed herself, because she refused to step aside. Because her love was more powerful than voldemort.”