Killing Eve, BBC American ve BBC iPlayer üzerinden yayına girmiş bir İngiliz yapımıdır. Dizi komedi, drama, polisiye, macera, gizem gibi konuları işlemektedir. Yapımda Jodie Comer, Sandra Oh, Fiona Shaw gibi isimler yer almaktadır. Yapımcılığını Fleabag’den tanıyabileceğiniz Phoebe Waller-Bridge gibi isimler üstleniyor. Yakın zamanda dördüncü sezonu ile final yapacağını bildiren yapımın son sezonunun ne zaman yayınlanacağı konusunda bir bilgi verilmemiştir. Yapımın Golden Globe, Emmy, BAFTA gibi prestijli ödüllerde baş göstermiş olması; tonlarca adaylığa, birçok ödüle layık görülmesi dizinin başarısını göstersen bir diğer faktördür.
Killing Eve neden harcanmış bir potansiyel?
Bu inceleme yazısı benim için deveye hendek atlatmak kadar zor. Gerçekten beğendiğiniz bir dizinin senaristlerin yaptıkları tüm emekleri çöpe atarak mahvetmesini Game of Thrones izleyicileri bilir, bu süreç gerçekten çok zordur. Game of Thrones da aynı şekilde harcanmış bir potansiyeldir. Bundan ötürü biraz benzerlik gösterilebilir. “Şimdi harcanmış potansiyel demişsin ama dizi daha bitmemiş ki!” diyenler illaki olacaktır, bir yere kadar da haklılar çünkü dizi hala final vermedi ama sıkıntı şurada: dizinin bitmesine bir sezon kaldı. İki ve üçüncü sezon neredeyse birbirinin aynısı. Bu iki sezonda Villanelle ve Eve’in ilişkisi gelişiyor gibi gözüküyor ama önceki olaylar biraz daha farklı olarak anlatılıyor.
Dizide tanıtılmış potansiyel birçok güzel senaryo varken Villanelle ve Eve’in ilişkisini başa sarıp tekrar etmesini izlemek ne yazık ki toplamda iki sezon boyunca beni sıktı. Bununla birlikte senaristlerin elindeki hazine gibi içeriği kullanmaması, kendini tekrar etmesi, gizem ayağına yatıp bize hiçbir bilgi vermemesi, işlevsiz karakter tanıtımı, tembelce yazılmış replikler gerçekten can sıkıcıydı. İşte bu sebeplerden mütevellit harcanmış potansiyel damgasını vurmak zorunda kaldım.
Bekleyin! Killing Eve’in iyi özellikleri de var!
Killing Eve, iki ve üçüncü sezonları ile kendini tekrar etmeye başlasa da yukarıda dediğimiz kötülükler yaşansa da dizinin inanın güzel yanları var. Yapım karakterleri çok iyi anlatmış! Gerçekten izlediğimiz karakterler, karakter gelişimi standartların üstünde ve etkileyici. Senaristlerden olan Phoebe Waller-Bridge ablamız, Fleabag’de gösterdiği oyunculuk performansı ile zaten karakter tiplemesinde yeteneğini dünyaya beyan etmişti. Bu dizide de karakterlerin bu denli iyi yazılmasında parmağı olduğunu düşünmeden duramıyorum.
Karakter gelişimi ve kişilikler dışında yapımda herkesi etkileyebilecek bir diğer faktör ise Avrupa. Avrupa’yı baştan sona gezdiren bu dizi Almanya, Hollanda, Roma, Londra gibi şehirlerde çekilmiş. Oradaki atmosferler kostümler ile desteklenmiş, duruma repliklerle ayak uydurulmuş. Müzikler deseniz şahane, kullanılan şarkılar özenle seçilmiş ve sahnedeki psikolojiyi yansıtacak besteler seçilmiş. Çekimler mükemmel kullanılan teknikler; canilik, barbarlık, kan, ölüm vb. olayları, faktörleri olabildiğince iyi ve muzip bir şekilde ortaya koymuş. Bundan ötürü eğer kan konusunda hassas bir izleyici iseniz bu diziyi izlenmenizi ne yazık ki öneremeyeceğim. Jodie Comer, Sandra Oh oyunculuk konusunda neredeyse çağ atlamış diyebilir miyiz? Kesinlikle. Özellikle Jodie Comer, birçok zorlu görevin ve sahnenin altından bir insanın yapabileceği en iyi şekilde kalkmış. İngiliz asıllı oyuncu dizide Fransızca, İtalyanca, Almanca, Rus aksanıyla İngilizce, Amerikan aksanıyla İngilizce, İngiliz aksanıyla İngilizce, Rusça, İspanyolca gibi dilleri ve türlerini konuşmuştur.
Kısaca Killing Eve; görsel bir şölen, müziksel bir şaheser ve aynı zamanda bir tur rehberi diyebileceğimiz bir yapım.
Peki Karakterler?
İşte şimdi işler kızışıyor! Gelelim kişiliklere, karakterlere. Villanelle; suikastçı, neşeli, ilginç. Eve; MI5 çalışanı, evli, sıradan. İki birbirine zıt karakter. Karakter gelişiminden önce karakterlerin kendilerinden bahsetmemiz lazım. Oturmuş alışkanlıklar, giyilen kıyafetler, takıntılar, evler, odalar, yaşam stili…
İlk konumuz Eve. Sıradan diyebileceğimiz bir kişi olan Eve mutlu bir hayata sahip. Kocasıyla mutlu, patronuyla arası iyi, tanıdıklarına karşı ne kadar özgüvenli olsa da dışarıya biraz çekingen, kıyafet konusunda tarza pek önem vermeyen, işini seven, partiye bile giden bir kişi aslında. Bunları yansıtmayı çok iyi başarmış bu yapım. Üçüncü sezonda bile süregelen alışkanlıklar görebileceğiniz dizi bu dediklerimi tamamıyla küçük küçük detaylarla iletmiş bize.
Konu Villanelle’e gelince işler biraz değişiyor. Zaten konu Villanelle olunca işler hep karışıyor ama biz işimize bakalım. Villanelle anladığınız kadarıyla Eve’in tam tersi. Çapkın, duygusuz bir şekilde samimi, mutlu, psikopat, katil, heyecan dolu, tarza düşkün, lüks bağımlısı, özgüvenli biri. Villanelle’in psikolojisine biraz da olsa giriş yaptığımız ilk sezonda oturmuş bir karakter gerçekten net olarak gözler önüne serilmiş. Mutlu bir olaya bakış açısı, takıntısı, Fransız sevgisi ve ilginç bir şekilde Eve’e olan ilgisinin nereden geldiği de ilk sezonda çıkarım yapma yetisi olan her seyirci için açıkça belli oluyor. Üçüncü sezonda daha da girdiğimiz bu psikoloji hala kesinlik kazanmış değil. Bakın ben psikolog değilim ama Villanelle’in, Eve gibi annesine benzeyen kadınlara duyduğu ilgi benim gözümden kaçmadı. Dördüncü sezonda daha fazla bilgi gelmeden neden psikopat olduğunu ya da bunu bir sebebinin olup olmadığını anlamamız zor. Bundan ötürü gelecek bilgiler için hala beklemedeyiz.
Buradan sonrasında dizi hakkında spoiler içeren yazılar bulunmaktadır. Eğer rahatsız olacaksanız lütfen izleyip okuyunuz.
Karakter gelişimi üzerinde birkaç kelam
Bu yapımdaki karakter gelişimini ilginç kılan en temel özellik gelişim dediğimiz olayın tam anlamıyla bir gelişim değil farklılaşım olması. Gelişim dediğimizde karakterimizin yaptığı işte daha çok iyileşmesini, ona etki eden bazı duygulardan kurtulmasını ya da kendini duygusal olarak hazırlamasını beklersiniz. İşte dizimiz burada ters bir köşe yapıyor. Çünkü ana iki karakterimiz, Villanelle ve Eve aslında yaptıkları işlerde daha iyi olmuyorlar; birbirlerine dönüşüyorlar. Eve, Villanelle’i çekici buluyor, neden mi? Çünkü onun içinde de katil olmanın nasıl bir şey olduğunu merak eden biri var. O duyguları merak ediyor. Bunları kendim düşünmüyorum dediğim olaylar dizide de bildiriliyor ve gösteriliyor. Eve bölümler ilerledikçe giyimine daha çok dikkat etmeye başlıyor; giydiği kıyafetler, saçının şekli değişiyor. Peki Villanelle neden Eve gibi olmak istiyor? Çok basit. Eve’i hiç sahip olamadığı annesi gibi görüyor. Zaten dikkat ederseniz Anna ile Eve in benzerliği basit bir tesadüften fazlası. İkinci sezonda Eve’i kendine benzetmeye çalışıyor ama başaramıyor. Bunun üzerine üçüncü sezonda birlikte çalışabilecekleri orta bir alan bulmaya çalışıyor bu nedenle üst mevkilere çıkmaya çalışıyor. Bu sayede insan öldürmeyecek ve Eve ile mutlu mesut yaşayabilecekti. Villanelle’in içten içe tek istediği şey bir çocuk olmak. Bundan ötürü çocuksu hareketler sergiliyor çoğunlukla. Çocukluğunu anne sevgisiz geçiren bu ablamızın psikopata dönüşmesine şaşırmamalı. Sadece bu iki karakterin ilişkisini anlatan bir yazı bile yazılabilir ama şu anlık bu kadarı kafi diye düşünüyorum ve bu bölümü burada kapatıyorum.
Killing Eve dizisinde göz ardı edilemeyecek eksikler
Eve ve Villanelle’in karakter gelişimi gerçekten güzel işlense bile olaylar gerçekten çok daha iyi anlatılabilirmiş. Elimizde 12, Konstantin, Villanelle’in geçmişi, Carolyn’in geçmişi, Eve’in annesi ve babası gibi konular varken bunlardan hiçe yakın yararlanılmaması benim canımı sıkmadı demek isterdim ama ne yazık ki diyemiyorum. Temel israf, koskoca film konusu olup, çekilebilecek 12. Bu organizasyon hakkında çok az şey biliyoruz. Nasıl bir mevki sistemi var? Asıl amaçları ne? Kimler? Motivasyonları ne? Gerekçeleri ne? Bu suikast etmeler neden gerçekleşiyor? Kim emrini veriyor? Bu sorular cidden güzel bir şekilde işlenebilecek konular ve eminim dördüncü sezonda bunları göreceğiz ama her şeyde olduğu gibi gizemin de fazlası zarar. Tamam diyelim bu gizem işini abartmayı çok istediniz. Şakasız soracağım Geraldine adlı karakterin işlevi nedir? Ya şu şekerci eleman cidden kafasız mı o kamerayı unuttu orada? Diğer siyahi abinin ismi neydi? Peki ya şu hamile abla? Gereksiz seks şakası yapan elemanın orada bulunma sebebi neydi? Bunların cevabını vermeyip bize aynı şeyi tekrar izlettirdikleri için sinirleniyorum. İşte bunlardan ötürü bir potansiyel israfıdır Killing Eve.
Killing Eve hakkında son yorumlar
Killing Eve fazlaca alanda işini alışılmışın dışında iyi yapsa da birçok alanda ciddi eksikler var. Ortalama bir izleyici rahatsız olmayacaktır ancak mantık ve derinlik arıyorsanız Killing Eve sizin diziniz olmayabilir. Avrupai ortamlar, müzikler, çekimler, karakter gelişimi, oyunculuk bir yapımda aradığınız ana temalar ise Killing Eve’e bir şans verin derim. Ortalama bir dizi olan bu yapım gözümde hala bir potansiyel israfıdır. Bunun yakın bir zamanda değişeceğini sanmıyorum. Sağlıcakla kalın!
Yorum yap