Iron Man filmi 11 yıl önce normal bir film olarak beyaz perdede kendini gösterdi. Biz izleyiciler de gelecekte olabileceklerden habersiz bir şekilde izledik bu filmi. 11 yıl sonra bir Endgame geldi ve gişeleri kırdı geçirdi. Sadece bununla da kalmadı Avengers: Endgame biz çizgi roman severlerin sevgisini kazanmayı da çoğunlukla başardı.
Yazının ilk kısmında ‘sürprizbozansız’ fikirlerimi sunacağım. Diğer kısmında spoilerlı bir şekilde dertleşebiliriz sevgili fanlar.
Spoiler Yok
Ön satışa açılmasından sonra sadece 1 hafta geciktiğim için ‘meh’ bi yerden izlemek zorunda kaldığım sevgili Avengers: Endgame sen ne güzel bir filmsin ya. Gerçekten önce Russo kardeşler olmak üzere sevgili senaristler sizlere sonsuz teşekkür etmek bizlerin borcu. Gerçekten bizlere bir evren nasıl kurulur ve nasıl final yapılır bir kitap gibi gösterdiniz. Film bu evrene yapılabilecek en güzel sonu yaptı kesinlikle. İlk yarısında bizlere kahramanlarımızın dramasını, ikinci yarısında yükselişlerini sunup son yarım saatinde ise müthiş bir duygu karmaşası yaratarak bizleri etkilemeyi başardılar. Filmde bazı sahnelerde gözlerimden birkaç damla kaçırmış bile olabilirim.
Tüm bunların yanında filmin tek bir sorunu var bence. Bu sorun kendi kurdukları kurallara sadık kalmamaları. İlk izleyişimde beklentim ve duygularım dolayısıyla gözüme pek batmasa da ikinci sefer izlediğim zaman filmi bu mantık hataları beni oldukça rahatsız etti. Fakat filmin yanında bu hatalar da pek de önemsenmesi gereken hatalar değil kesinlikle. Çünkü asıl odaklanmamız gereken nokta kesinlikle filmi anlatmak istediği bizlere sunduğu görsel ve duygusal şölen.
Devamı Avengers: Endgame hakkında Spoiler içerir
Bu kısmı yazmak kesinlikle düşündüğümden daha zor benim için. Çünkü ne yazarsam ayzayım bir şeylerin eksik kalması en büyük korkum. Çünkü bu film biz çizgi roman severler ve bu evreni 11 yıldır takip edip tüketenler için resmen bir lütuf.
Şu çok açık ki film biz çizgi roman severler için ekstra güzel ekstra aşık edici kendine. Yıllarca çizgi roman panellerinde okuduğumuz şeyleri kocaman beyaz perdede görmek paha biçilemez bir heyecan bizler için. Özellikle Captain America’nın Mjölnir’i kaptığı sahne. Bu sahne hakkında ne diyebiliriz ki? Bilmem kaç film önce bizlere bunun sinyalini veren Marvel şimdi Captain America’ya o şanlı Mjölnir’i verdi ve fırlatmasını söyledi ve biz de buna aşık olmaktan başka ne yapabiliriz ki? Fakat burda küçük bir detay var ki canımı sıkan o Mjölnir’in oraya nasıl geldiği? Thor resmen başka bir gerçeklikteki Thor’un Mjölnir’ini çaldı ve kendi gerçekliğine getirdi.
Zamanda Yolculuk Meselesi
Zamanda yolculuk meselesi filmde gayet güzel bir mantığa oturtulmuştu bence. Fakat film bazı noktalarda kendi koyduğu zamanda yolculuk kurallarına uymayınca benim canım çokça sıkıldı açıkçası. Hakkında rahatsız olduğum en büyük nokta bu. Fakat en rahatsız olduğum nokta olmasına rağmen bu çok da önemli değil aslında. Çünkü filmin diğer bize gösterdiklerinin yanında buna takılmak gerçekten içimden gelmiyor.
Thor filmde hiç beklemediğimiz bir şekilde göbekli saçı sakalı birbirine karışmış durumda karşımıza çıkıyor. Açıkçası ben bu durumdan hiç şikayetçi değilim. Önce halkının bir kısmını, sonra kardeşini ardında halkının kalan yarısını kaybetmiş bir adamın hayatını Fortnite ve biri kaya diğeri böcek olan dostlarıyla geçirmesi benim için eğlenceli bir durum. Film diğer Marvel filmlerine göre kesinlikle daha dramatik daha kasvetli fakat ara ara yapılan birkaç şaka benim gibi çoğu Marvel şakasına gülmeyen beni bile eğlendirmeyi başardı.
En Güçlü Avenger Captain Marvel
Captain Marvel’ın oyuna bu kadar az dahil olması beni en mutlu eden şeylerden biri. Çünkü film çıkmadan önce “Marvel evreninin en güçlü süper kahramanı! Thanos’a kafa tutabilecek tek kişi! O olmadan Thanos’u alt etmek imkansız!” gibi laflar edilerek diğer kahramanlarımızın bu kadar yerilmesinden çok fazla rahatsızdım. Ve film bu konuda da biz izleyicilere çok güzel bir ters köşe yaparak Captain Marvel’ı sadece final sahnesinde göstererek orijinal Avengers kadrosunu bu kadar küçümsemememiz gerektiğini bizlere bir kere daha gösteriyor ve ben bu durumdan inanılmaz derece de memnunum.
Sonunda Hulk’ı Profesör Hulk olarak görebildik. Fakat açık konuşmak gerekirse ben eski Hulk’ı daha çok seviyordum. Filmin bir yerinde New York savaşının o muhteşem sahnesine geldiklerinde eski ve yeni Hulk’ı görünce Hulk’ın deli halindeyken etrafı parçalayıp bundan keyif almasından inanılmaz keyif aldığımı tekrar anladım.
Final Savaşı
Filmin en güzel sekansı kesinlikle finaldeki savaş sahnesi. Bu konu da herkesin hem fikir olacağına eminim. Herkesin geri gelmesi. Captain’in gerçek bir yüzbaşı gibi binlerce orduya komuta etmesi ve en güzeli “Avengers! Assemble!” diyerek bağırması. Eski zamanlara hızlı bir yolculuk yapmamı sağladı. Ben bu repliğin “Avengers: Endgame” ismi duyurulmadan önce çıkan dedikodulardan en büyüklerinden olan “Avengers: Assemble” dedikodusuna bir gönderme olabileceğini düşünüyorum. Her ne olursa olsun final savaşı son yılların en keyifli ve akıllardan uzun süre silinemeyecek bir sahnesi olacak.
Final sahnesinde en mutlu olduğum bir diğer nokta ise Thanos. Thanos’un gerçekten eldivensiz bir hiç olarak gösterilmemesinden o kadar memnunum ki. En iyi halindeyken en iyi 3 Yenilmezin Thanos’u alt edememesi bu mükemmel kötü karakterin karizmasını kesinlikle çok güzel bir şekilde korumasını sağladı. Final sahnesini bitiren olaya gelmek zorundayız artık. Çünkü bunu konuşmamak çok büyük bir terbiyesizlik olur.
“I am IRON MAN!”
Tony Stark. Sen ne güzel bi’ adamsın ya. 11 yıllık bu serüveni seninle başlatıp seninle bitirmek gerçekten çok güzel bir duygu. Iron Man hakkında söylemek istediğim gerçekten çok şey var fakat bunları kelimelere dökmek oldukça güç. Çünkü gerçekten inanılmazdı filmde. Bu karakteri neden bu kadar sevdiğimi defalarca daha iyi anladım. Öncelikle Civil War’dan beri görmediği Captain America’yı görünce önce laf sokup sonrasında sinir krizi geçirip bayıldığı sahnede o kadar gerildim ki o kadar tüylerim diken diken oldu ki. Robert Downey Jr. sen inanılmazsın. Bu evrende seni göremeyecek olmamız beni gerçekten üzüyor. Tony’i ve seni bu külliyata kattıklarınızdan dolayı 3000 kez seviyoruz.
Evrenin yarısı yok olduktan sonra birçok insanın ve Steve Rogers’ın yaptığı gibi hayatına devam edebiliyormuş numarasını Tony’nin yapmayıp hayatına devam etmiş ve çoluk çocuğa karışması beni gerçekten memnun eden bir durumdu. Tony’nin bir tarafta karısı ve çocuğu varken diğer tarafta evreni kurtarmak gibi bir ikilemde kalması da beni bir diğer mutlu eden noktaydı. Pepper’ın Rescue olarak evrene dahil olması fakat neredeyse filmin toplamında zırhı 10 saniye görmemiz beni biraz meraklandırsa da ilerde muhtemelen görecek olmamızdan dolayı çok dert değildi.
Film hakkında görüşlerim tabii ki bu kadar değil fakat benden bu kadar. Bu film gelecek çizgi roman filmleri için ders niteliğinde bir yapım. Filmden çıktığımda dilediğim şeyi de paylaşmam gerekirse “Umarım DC de artık şöyle bir şeyler bize sunar.”
Endgame sonrası çıkacak Marvel ve DC filmleri üzerine konuştuğumuz video için tıklayın.
Avengers: Endgame için sizin fikirleriniz neler? Yorumda bulunun.
Yorum yap