AO NO EXORCIST; Şeytanın Çocukları İş Başında – Anime İnceleme

Sanat evreninde şeytanın bir sürü çocuğu var ve bunlar genelde iyi bireyler olarak karşımıza çıkıyor. İçinde büyük ve kötü bir güç barındıran iyilik bekçisi tatlı kahramanlar. Kimi zaman bir oyunda (Devil May Cry), kimi zaman bir dizide (Supernatural), kimi zaman da bir animede karşımıza çıkar bu çocuklar. Ve bu konu her zaman ilgimizi çeker; çünkü görkemlidir, fantastiktir, hayal dünyamıza renk katar, felsefeyi seviyorsak bize bolca malzeme verir. Bu tür hikayelerin en çarpıcı örneklerinden biri de Ao no Exorcist (青の祓魔師) serisidir. Şeytan’ın insandan doğma oğlu Rin Okumura’nın, iblisleri avlayan bir ‘ruh kovucu’ yani exorcist olma yolculuğunu konu alan bu anime, izleyicilere aksiyon, fantastik ögeler ve derin karakter gelişimini bir arada sunuyor. Gelin, A-1 Pictures stüdyolarının imzasını taşıyan bu eşsiz dünyayı ve karakterlerini daha yakından inceleyelim.

Ao no Exorcist Nedir? Evren ve Konu Detayları

Ao no Exorcist evreni, biri insanların diğeri iblislerin yaşadığı iki paralel boyut üzerine kuruludur: İnsanların dünyasına Assiah, iblislerin dünyasına ise Gehenna denir. Bu iki boyut arasında doğrudan seyahat mümkün değildir; iblisler Assiah’a ancak bir insanın ruhunu ele geçirerek geçebilirler. Gehenna’nın hükümdarı olan Şeytan (Satan), Assiah’ı ele geçirmeyi arzular ancak kendi muazzam gücünü barındırabilecek bir insan bulamaz. Çareyi, bir insandan çocuk sahibi olmakta bulur. Bu birliktelikten doğan ikiz kardeşler Rin ve Yukio Okumura, babaları Şeytan’ın güçlerini miras alırlar. Özellikle Rin, babasının mavi alevlerini taşıyan bir iblis olduğunu keşfeder ve bu durum hayatını tamamen değiştirir.

Ao no Exorcist, Rin’in bu şok edici gerçeği öğrenmesiyle başlar. Onu büyüten koruyucu babası, Paladin unvanlı Baş Exorcist Shiro Fujimoto’nun trajik kaybının ardından, Rin babasının izinden gitmeye ve bir exorcist olmaya karar verir. Amacı, Şeytan’ı yenmek ve hem kendinin hem de kardeşinin iblis soyundan gelmesinin getirdiği kaderi reddetmektir. Rin, özel bir okul olan True Cross Academy’ye kaydolur ve burada exorcist olmayı hedefleyen diğer öğrencilerle tanışır. Kardeşi Yukio ise zaten genç yaşına rağmen usta bir exorcist ve aynı zamanda akademide öğretmendir. Rin’in iblis kimliği, hem onun için hem de çevresindekiler için sürekli bir tehlike ve sır kaynağıdır. Seri, Rin’in güçlerini kontrol etme, exorcist becerilerini geliştirme ve insan ile iblis arasındaki çizgide kendi yerini bulma mücadelesini epik bir şekilde anlatır.

Anime serisi, A-1 Pictures stüdyoları tarafından üretilmiş olup, ilk sezonu Apr 17, 2011 to Oct 2, 2011 tarihleri arasında 25 bölüm olarak yayınlanmıştır. 7.47’lik bir puana sahip olan seri, Action ve Supernatural türlerini başarıyla harmanlar. İkinci sezonu olan Kyoto Saga ise 2017’de yayınlanarak mangaya sadık bir devam sunmuştur.

Ana Karakterler ve Derinlemesine Analiz

Ao no Exorcist‘in en güçlü yanlarından biri, derinlikli ve unutulmaz karakterleridir. Serinin merkezinde yer alan ikiz kardeşler Rin ve Yukio Okumura ile onları büyüten Shiro Fujimoto, hikayenin duygusal çekirdeğini oluşturur.

Okumura Rin: Şeytan’ın Oğlu, İnsan Kalpli Exorcist

Rin, serinin ana kahramanıdır. Şeytan’ın oğlu olmasına rağmen, insanlığı ve koruma içgüdüsü ağır basar. Dürtüsel, sıcakkanlı ve biraz da saf bir yapısı vardır. Mavi alevleri kontrol etme mücadelesi, onun hem fiziksel hem de psikolojik gelişiminin temelini oluşturur. Rin, sürekli olarak dışlanma korkusuyla yüzleşir ve şeytani mirasını bir lanet yerine bir güç olarak kabul etmeye çalışır. Fujimoto’nun ölümünden sonra exorcist olmaya karar vermesi, onun fedakarlık ve adalet duygusunun en büyük göstergesidir. Rin’in hikayesi, aidiyet arayışı ve kendi kaderini çizme çabasıyla doludur.

Okumura Yukio: Dahi Kardeş ve Yüklerin Altındaki Exorcist

Rin’in ikiz kardeşi Yukio, onun tam zıttıdır. Sakin, mantıklı, çalışkan ve genç yaşına rağmen True Cross Academy’de profesör rütbesine yükselmiş dahi bir exorcisttir. Rin’den farklı olarak, Şeytan’ın güçlerini doğrudan miras almamış olsa da, doğuştan beri iblisleri görebilme yeteneğine sahiptir ve bu durum ona büyük bir yük bindirmiştir. Yukio, Rin’i koruma sorumluluğunu üstlenmiş ve bu ağır sorumluluk altında zaman zaman kendi iç çatışmalarını yaşar. Onun karakteri, dışarıdan güçlü ve kontrollü görünse de, içinde taşıdığı korkular ve Rin’e karşı duyduğu karmaşık hislerle oldukça derindir.

Shiro Fujimoto: Baba Figürü ve Koruyucu

Serinin en sevilen yan karakterlerinden biri olan Shiro Fujimoto, Rin ve Yukio’ya babalık yapan, Paladin rütbeli bir Baş Exorcist’tir. Sırtında tonlarca yük olsa da hep güler yüzlü, cesur ve sorunlarını kimseye yansıtmayan hayran olunası bir figürdür. Şeytan’ın çocuklarını korumak için kendi hayatını feda etmesi, onun karakterinin ne kadar asil olduğunu gösterir. Fujimoto’nun mirası, Rin’in exorcist olma yolculuğunda sürekli bir motivasyon kaynağıdır. Kendisi, Naruto’dan Kakashi, Tengen Toppa Guren Lagann‘dan Kamina, One Piece’den Zoro, Donten Ni Warau‘dan Tenka, Rainbow – Nisha Rokubou no Shichinin’den Rokurouta Sakuragi, Bakemono no Ko’dan Kumatetsu, Trigun’dan Vash the Stampede, Hajime No Ippo’dan Takamura gibi unutulmaz yan karakterler listesine girmeyi kesinlikle hak ediyor.

Diğer Önemli Karakterler

• Mephisto Pheles: True Cross Academy’nin esrarengiz müdürü ve aynı zamanda Gehenna’nın güçlü iblis krallarından biri. Her zaman oyunbaz ve gizemli tavırlarıyla hikayeye renk katar.
• Shiemi Moriyama: Nazik, utangaç ve doğayı seven bir kız. Rin’in ilk arkadaşlarından biri olur ve exorcist olma yolculuğunda ona destek olur.
• Ryuji Suguro (Bon): Rin’in ilk başta rakibi olan zeki ve disiplinli bir genç. Kyoto Arc’ın önemli bir parçasıdır ve Rin ile karmaşık bir dostluk geliştirir.
• Izumo Kamiki: Gururlu ve sert mizaçlı bir kız. Başlangıçta Rin’e karşı mesafeli olsa da, geçmişi ve kişisel mücadelesi onu daha anlaşılır kılar.

Anime ve Manga Arasındaki Farklar / Sezon Yapısı

Ao no Exorcist animesi, yayınlandığı dönemde manga henüz devam ettiği için ilk sezonun 18. bölümünden sonra mangadan koparak özgün bir hikaye anlatımına geçmiştir. Bu durum, bazı hayranlar tarafından ‘filler’ (doldurma) bölüm olarak algılanmış ve eleştirilere neden olmuştur. Ancak ikinci sezon, yani 2017’de yayınlanan Ao no Exorcist: Kyoto Saga, ilk sezonun 18. bölümden sonrasını tamamen hiçe sayarak mangaya sadık bir şekilde ilerlemiştir. İzlemek isteyen okurlarımız, ilk sezonun 18. bölümünden sonra doğrudan ikinci sezona geçebilir veya filler bölümleri de izleyerek farklı bir deneyim yaşayabilirler.

Manga adaptasyonları ve anime serileri arasındaki bu tür farklılıklar, bazen hayranlar arasında tartışmalara yol açsa da, her iki formatın da kendine özgü keyifleri vardır. Örneğin, HOKKAIDO-HEN Mangası İle “KENSHIN’e Tekrar MERHABA! gibi serilerde de manga ve anime arasındaki uyarlamalar sıkça gündeme gelmektedir. Kyoto Saga, mangadan alınan güçlü olay örgüsü ve karakter gelişimleri sayesinde serinin kalitesini yeniden kanıtlamıştır. Bu durum, mangaka Kazue Katou’nun yarattığı evrenin ne kadar zengin ve sürükleyici olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Temalar ve Felsefi Derinlikler

Ao no Exorcist, sadece aksiyon dolu sahneleriyle değil, aynı zamanda işlediği derin temalarla da dikkat çeker. Serinin temelinde, iyilik ve kötülük arasındaki çatışma, aidiyet arayışı ve aile bağlarının önemi yatar.

• Aidiyet ve Kimlik Arayışı: Rin’in hem insan hem de iblis olması, onun sürekli olarak kendini nereye ait hissettiği sorusuyla yüzleşmesine neden olur. İnsanlar tarafından dışlanma korkusu ve iblis mirasını kabul etme süreci, serinin en güçlü duygusal dinamiklerinden biridir.
• İyilik ve Kötülük Algısı: Seri, iblislerin her zaman kötü olup olmadığına dair geleneksel algıları sorgular. Kimi iblislerin, insanların yaşadığı dünyada kendi yerlerini bulmaya çalıştığını ve hatta bazı durumlarda insanlarla işbirliği yaptığını gösterir. Bu, izleyicilere gri tonlu bir ahlaki evren sunar.
• Aile Bağları ve Fedakarlık: Fujimoto’nun Rin ve Yukio’ya olan koşulsuz sevgisi ve onlar için yaptığı fedakarlık, serinin duygusal omurgasını oluşturur. Rin ve Yukio arasındaki kardeşlik bağı, kıskançlıklar, anlaşmazlıklar ve derin bir sevgi arasında gidip gelir, ancak her zaman birbirlerini koruma içgüdüsüyle hareket ederler.
• Kader ve Özgür İrade: Rin’in Şeytan’ın oğlu olarak doğması, onun kaderini önceden belirlemiş gibi görünse de, Rin kendi yolunu çizmekte ve babasının mirasına karşı gelmekte kararlıdır. Bu, izleyicilere kaderin ne kadar değiştirilebilir olduğu üzerine düşündürür.

Görsel ve İşitsel Şölen: Animasyon, Müzikler ve Stüdyo Kalitesi

Ao no Exorcist, görsel ve işitsel açıdan da oldukça başarılı bir yapımdır. A-1 Pictures’ın imzasını taşıyan animasyon kalitesi, karakter tasarımları ve aksiyon sahneleriyle göz doldurur. Dinamik dövüş koreografileri, özellikle Rin’in mavi alevlerinin kullanımıyla birleşince izleyiciye görsel bir şölen sunar. Serinin renk paleti canlı ve atmosferiktir, Assiah ve Gehenna arasındaki farkı başarılı bir şekilde yansıtır.

Müzikler de serinin atmosferini güçlendiren önemli bir unsurdur. Açılış (opening) ve kapanış (ending) temaları, özellikle UVERworld ve ROOKiEZ is PUNK’D gibi sanatçıların katkılarıyla akılda kalıcı melodiler sunar. Arka plan müzikleri ise gerilimi, dramı ve aksiyonu mükemmel bir şekilde tamamlar. Tüm bu elementler bir araya geldiğinde, Ao no Exorcist‘i sadece izlenesi değil, aynı zamanda dinlenesi bir anime haline getirir. Hellsing gibi animelerden farklı bir tarzı olsa da, Bleach ve Naruto gibi serilerdeki dinamik dövüş sahnelerini anımsatan bir enerjiye sahiptir.

Neden İzlemelisiniz? Kimlere Hitap Ediyor?

Kendini kaybeden ana karakterleri, insanüstü güçleri, destansı savaşları sevenler için Ao no Exorcist serisinde bolca malzeme var. Eğer fantastik öğelerle harmanlanmış, aksiyon dolu bir hikaye arıyorsanız, bu anime tam size göre. Özellikle şu niteliklere sahip izleyiciler Ao no Exorcist‘i kaçırmamalı:

• Supernatural ve Şeytan Temalı Hikayeleri Sevenler: İblisler, exorcistler ve ruhani güçler ilginizi çekiyorsa, bu seri zengin bir evren sunar. Benzer temalara sahip Black Butler gibi yapımları sevenler için de idealdir.
• Güçlü Karakter Gelişimi Arayanlar: Rin’in içsel mücadelesi, Yukio’nun sorumluluk yükü ve diğer karakterlerin derinlikleri, hikayeye duygusal bir boyut katıyor.
• Aksiyon ve Dövüş Sahnelerinden Keyif Alanlar: A-1 Pictures’ın dinamik animasyonu sayesinde, Rin’in mavi alevleriyle yaptığı dövüşler oldukça etkileyicidir.
• Mizah ve Dramın Dengeli Karışımını Beğenenler: Seri, gergin anları komik diyaloglar ve karakter etkileşimleriyle dengeleyerek izleyiciyi sıkmadan hikayeye bağlıyor.

Yaşı 20 altında olan okurlarımız için animeye vereceğim puan kesinlikle 8’in üstünde. Ancak genel olarak her yaştan anime severin keyifle izleyebileceği, çerezlik gözüyle bakılmaması gereken kaliteli bir yapım olduğunu söyleyebiliriz.

Sonuç

Ao no Exorcist, şeytanın oğlu Rin Okumura’nın iblis avcısı olma yolculuğunu, etkileyici bir evren, derin karakterler ve nefes kesici aksiyon sahneleriyle harmanlayan başarılı bir anime serisidir. Mangadan ayrılan ilk sezon bölümleri bazı eleştiriler alsa da, Kyoto Saga ile mangaya sadık bir dönüş yaparak kalitesini kanıtlamıştır. Çizimleri, müzikleri, konusu ve sahneleri ortalama üstü olan bu seriye şans verin, kaliteli bir iş sizi bekliyor. İyi seyirler.

Ao no Exorcist

Sezon Sayısı: 2
Tür: Aksiyon, Fantastik
Mangaka: Kazue Katou
Anime Yönetmeni: Okamura Tensai
Gösterim Tarihi: 1. Sezon 17 Nisan 2011 – 2. sezon 7 Ocak 2017
Editör Puanı: 7.0/10