John Wick 2’nin Set Fotoğrafları Paylaşıldı

John Wick‘ten yeni görüntüler gelmeye devam ediyor.

Keanu Reeves’in ikonik kiralık katil rolüne geri döndüğü John Wick 2, aksiyon sinemasının çıtasını bir kez daha yükseltmeye hazırlanıyor. İlk filmin gişe başarısı ve eleştirel beğenisinin ardından, bu devam filmi John Wick’in yeraltı dünyasındaki mücadelesini daha da derinleştiriyor. Paylaşılan set fotoğrafları, hayranların merakını körüklerken, filmin nefes kesici aksiyon sahnelerine ve genişleyen evrenine dair ilk ipuçlarını sunuyor.

Lionsgate yapımı John Wick 2‘nin yönetmenliğini ilk filmde olduğu gibi Chad Stahelski ve David Leitch üstlenecek. Ruby Rose , Riccardo Scamarcio , Common ve Peter Stormare de filme adını yazdıran diğer oyuncular.

John Wick Evreninin Genişlemesi: İlk Filmin Mirası ve Beklentiler

2014 yılında vizyona giren ilk John Wick filmi, basit bir intikam hikayesini, kendine has kuralları olan zengin bir yeraltı dünyasıyla harmanlayarak izleyicileri büyülemişti. Keanu Reeves’in karizmatik performansıyla birleşen stilize aksiyon sahneleri ve “Gun-fu” olarak adlandırılan dövüş koreografileri, filmi kısa sürede bir kült klasiği haline getirdi. Continental Otel’in tarafsız bölge statüsü, altın paraların evrensel para birimi olması ve “excommunicado” gibi kavramlar, bu evreni eşsiz kılıyordu. John Wick 2, bu temeller üzerine inşa edilerek, Wick’in geçmişiyle yüzleştiği ve uluslararası bir suikastçı ağının derinliklerine daldığı bir hikaye vaat ediyor. Yönetmen koltuğunda yine ilk filmin başarısında büyük pay sahibi olan dublör kökenli Chad Stahelski’nin bulunması, aksiyon kalitesinin garantisi niteliğinde. David Leitch’in ilk filmde ortak yönetmenlik yapmasının ardından bu filmde yapımcı olarak yer alması, serinin görsel dilinin ve aksiyon dinamiklerinin korunacağının bir işareti.

John Wick 2’nin Konusu ve Roma Macerası

John Wick 2, ilk filmin hemen ardından başlıyor. John, Ford Mustang’ini geri aldıktan sonra nihayet emekliliğin tadını çıkarmayı umarken, eski bir kan yemini onu tekrar aksiyonun içine çekiyor. Geçmişinden gelen Santino D’Antonio (Riccardo Scamarcio) adında bir mafya babası, John’dan bir iyilik istiyor ve bu, John’u Roma’ya götüren bir dizi olayı tetikliyor. Roma’nın tarihi sokakları, John’un yeni düşmanlarla ve eski dostlarla karşılaşacağı bir arenaya dönüşüyor. Bu film, Continental Otel ağının küresel boyutunu gözler önüne seriyor ve Wick’in “High Table” (Yüksek Masa) olarak bilinen gizemli suikastçı konseyiyle olan ilişkilerini daha da karmaşık hale getiriyor. Serinin bu bölümü, John’un kendi kurallarına karşı gelerek verdiği kararların sonuçlarını ve bedellerini çarpıcı bir şekilde ele alıyor. Roma’daki çekimler, filmin görsel zenginliğini artırırken, antik kent atmosferiyle modern aksiyonu bir araya getiriyor.

Yıldızlarla Dolu Oyuncu Kadrosu ve Yeni Yüzler

Keanu Reeves, John Wick rolüyle performansının zirvesine çıkarken, kadroya katılan yeni isimler de dikkat çekiyor. Matrix serisinden tanıdığımız Jeffrey Dean Morgan gibi önemli oyuncularla da kariyerleri boyunca iş birliği yapmış olan Reeves’in yanına, bu kez bir başka Matrix efsanesi olan Laurence Fishburne (Bowery King) de katılıyor. Bu yeniden birleşme, hayranlar arasında büyük heyecan yaratmıştı. Yeni katılan isimlerden biri olan Ruby Rose, Ares adında sessiz ama ölümcül bir suikastçıyı canlandırıyor. Onun dövüş sahneleri ve karakterinin gizemi, filme farklı bir dinamik katıyor. Common ise, John’un yeminli düşmanı ve aynı zamanda bir suikastçı olan Cassian karakterine hayat veriyor. Bu iki karakter arasındaki çatışmalar, filmin aksiyon dozunu yükseltiyor. Riccardo Scamarcio, filmin ana antagonisti Santino D’Antonio rolünde, John’u tekrar yeraltı dünyasına sürükleyen kişi olarak öne çıkıyor. Ayrıca, ilk filmden tanıdık yüzler olan Ian McShane (Winston) ve Lance Reddick (Charon) da Continental Otel’deki kilit rollerini sürdürerek, John Wick evreninin tutarlılığını sağlıyorlar. Bu zengin kadro, karakter derinliğini artırarak hikayeyi daha ilgi çekici hale getiriyor.

John Wick Serisinin İmzası: Nefes Kesen Aksiyon Koreografileri

John Wick filmlerinin en belirgin özelliklerinden biri, benzersiz ve akılda kalıcı aksiyon sahneleridir. Yönetmen Chad Stahelski’nin dublörlük ve dövüş koreografisi geçmişi, her sahnenin titizlikle planlanmasını ve kusursuz bir şekilde icra edilmesini sağlıyor. “Gun-fu” olarak bilinen dövüş stili, silahlı çatışmaları yakın dövüş teknikleriyle birleştirerek izleyiciye hem estetik hem de brutal bir deneyim sunuyor. Keanu Reeves’in bu sahneler için yoğun bir eğitimden geçmesi, karakterin inandırıcılığını artırıyor. John Wick 2’de de bu standartların korunduğu, hatta daha da ileriye taşındığı görülüyor. Özellikle Roma’daki kovalamaca sahneleri ve yeraltı mezarlarında geçen çatışmalar, filmin aksiyon kalitesini gözler önüne seriyor. Her mermi, her yumruk ve her bıçak darbesi, özenle koreograflanmış bir dansın parçası gibi. Bu detaycılık, John Wick serisini diğer aksiyon filmlerinden ayırarak, türün hayranları için vazgeçilmez kılıyor. Aksiyonun sadece şiddet değil, aynı zamanda bir sanat formu olabileceğini kanıtlayan bu sahneler, izleyiciyi koltuklarına bağlıyor.

Set Arkası Notlar ve Çekim Süreci

Filmin çekimleri, New York ve Roma gibi ikonik şehirlerde gerçekleşti. Paylaşılan set fotoğrafları, John Wick’in soğuk ve kararlı duruşunu, Roma’nın tarihi atmosferiyle harmanlayarak görsel bir şölen sunuyordu. Keanu Reeves’in çekimler sırasında sergilediği profesyonellik ve fiziksel adanmışlık, setteki herkes tarafından takdir edildi. Özellikle zorlu dövüş sahneleri için aylarca süren yoğun bir eğitim programından geçen Reeves, karakterine olan bağlılığını bir kez daha kanıtladı. Yönetmen Chad Stahelski, çekimlerde pratik efektlere ve minimal CGI kullanımına öncelik vererek, aksiyonun gerçekçiliğini en üst seviyede tutmaya çalıştıklarını belirtti. Bu yaklaşım, John Wick filmlerine özgü o ham ve etkileyici atmosferi yaratmada kritik bir rol oynuyor. Set ekibinin her detaya gösterdiği özen, filmin genel kalitesine doğrudan yansımış durumda. Ayrıca, filmin kostüm tasarımından mekan seçimlerine kadar her unsur, John Wick evreninin kendine özgü estetiğini pekiştirecek şekilde titizlikle seçildi. Bu, Venom 2 gibi diğer büyük yapımların da set süreçlerinde benzer bir özen gösterdiğini düşündürüyor.

Neden John Wick 2 İzlenmeli? En Önemli 5 Neden

1. Keanu Reeves’in İkonik Dönüşü: Reeves, John Wick karakteriyle kariyerinin en iyi performanslarından birini sergiliyor. Onun karizması, aksiyon yeteneği ve karaktere kattığı derinlik, filmi izlemek için başlı başına bir sebep.
2. Benzersiz ve Çarpıcı Aksiyon Koreografileri: “Gun-fu” ve diğer dövüş stilleri, sinema tarihinde nadir görülen bir akıcılık ve estetikle harmanlanıyor. Her aksiyon sahnesi, özenle hazırlanmış bir sanat eseri niteliğinde.
3. Genişleyen ve Derinleşen Evren: İlk filmin yarattığı gizemli suikastçı dünyası, John Wick 2 ile daha da genişliyor. Yüksek Masa, Continental Otel’in uluslararası şubeleri ve yeni kurallar, evreni daha karmaşık ve ilgi çekici hale getiriyor.
4. Yıldızlarla Dolu Oyuncu Kadrosu: Laurence Fishburne, Common, Ruby Rose ve Riccardo Scamarcio gibi yetenekli isimlerin katılımı, filmin karakter dinamiklerini zenginleştiriyor ve hikayeye yeni boyutlar katıyor.
5. Sürükleyici ve Gerilimli Hikaye: John Wick’in geçmişiyle yüzleşmesi, kan yemininin ağırlığı ve uluslararası bir suikastçı ağının hedefi haline gelmesi, izleyiciyi koltuğuna bağlayan gerilim dolu bir macera sunuyor.

Sonuç: Aksiyon Sinemasının Yeni Kralı

John Wick 2, sadece bir aksiyon filmi olmanın ötesinde, sinematik evrenini başarıyla genişleten ve türün sınırlarını zorlayan bir yapım. Keanu Reeves’in adanmış performansı, Chad Stahelski’nin usta yönetmenliği ve nefes kesen aksiyon koreografileriyle, film izleyicilere unutulmaz bir deneyim vadediyor. Yeraltı dünyasının karmaşık kuralları, yeni ve geri dönen karakterlerin derinliği, filmi sadece görsel bir şölen olmaktan çıkarıp, aynı zamanda sürükleyici bir hikaye anlatıcılığına dönüştürüyor. Hawkeye ve Ms. Marvel gibi popüler yapımların da heyecanla beklendiği bir dönemde, John Wick 2 aksiyon severler için kaçırılmaması gereken bir başyapıt olarak öne çıkıyor. 10 Şubat 2017‘de vizyona giren bu film, John Wick efsanesini pekiştirerek, aksiyon sinemasının yeni kralı olduğunu kanıtladı.