Oyun dünyasında taşların yerinden oynadığı, kartların yeniden dağıtıldığı o anlardan birini yaşıyoruz. Hani bazen bir sabah uyanırsınız ve yıllardır bildiğiniz devasa bir markanın artık tamamen farklı bir yönetimin eline geçtiğini duyarsınız ya, işte tam öyle bir gündeyiz. Electronic Arts, nam-ı diğer EA, oyun tarihinin en büyük kurumsal satın alımlarından birine konu oluyor. Hissedarlar, Suudi Arabistan ve özel sermaye şirketlerinin masaya koyduğu 55 milyar dolarlık o devasa teklife “evet” dedi. Artık bu dev anlaşmanın önünde duran tek engel, Amerikan hükümetinin onayı.
[[[GORSEL_PLACEHOLDER_0]]]
EA Kime Satıldı ve Süreç Nasıl İşledi?
Eylül ayında ilk fısıltılarını duyduğumuz bu satın alma süreci, hissedarların onayıyla resmiyet kazanma yolunda dev bir adım attı. Peki, bu anlaşma tamamlandığında tablo nasıl görünecek? EA hisselerinin tam %93,4’ü Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu’nun (PIF) kontrolüne geçecek. Bu fonu sadece bir yatırım aracı olarak görmemek gerek; Suudi Arabistan’ın altyapı projelerini finanse etmekten ülkeye yeni iş kolları çekmeye kadar geniş bir vizyonun parçası olarak kullanılıyor.
Tabii işin içinde sadece PIF yok. Bu devasa operasyonda Silver Lake ve Affinity Partners gibi ortaklar da sahnede. Özellikle Affinity Partners ismi dikkat çekici çünkü şirketin kurucusu ve sahibi, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı Jared Kushner. Hatırlarsanız Kushner’in firması geçtiğimiz haftalarda Warner Bros Discovery’ye yönelik bir devralma girişimiyle de gündeme gelmiş, ancak gelen tepkiler üzerine geri adım atmıştı. Şimdi ise EA operasyonunun tam göbeğindeler.
Oyun Dünyasında “Sportswashing” Tartışmaları
Bu satın alma sadece finansal bir hamle değil, aynı zamanda ciddi etik tartışmaları da beraberinde getiriyor. Türkiye’deki oyuncular olarak biz genellikle oyunun kalitesine ve fiyatına odaklansak da, global arenada işler biraz daha karışık. Eleştirmenler, Suudi Arabistan’ın bu hamlesini bir tür “itibar temizleme” (reputation washing) veya spor dünyasındaki tabiriyle “sportswashing” olarak yorumluyor. İnsan hakları ihlalleriyle sıkça eleştirilen bir yönetimin, oyun ve eğlence sektörü üzerinden imajını düzeltmeye çalıştığı iddiaları, bu anlaşmanın en çok konuşulan yan başlıklarından biri.
[[[GORSEL_PLACEHOLDER_1]]]
Bu durum, oyun sektöründeki sendikaların ve insan hakları örgütlerinin de radarına girmiş durumda. Hissedarlar paranın kokusunu alıp onayı vermiş olsa da, sendikalar ve aktivistler bu satışa karşı seslerini yükseltmeye devam ediyor. Suudi Arabistan’ın ABD endüstrisindeki artan etkisi, beklenen tepkileri de beraberinde getiriyor.
Suudi Arabistan’ın Oyun Yatırımları Devam Edecek mi?
Akıllara gelen en önemli sorulardan biri de şu: Suudi Arabistan bu agresif büyüme stratejisine devam edecek mi? Görünen o ki, eğer bu anlaşma nihai imzaya ulaşırsa, Kamu Yatırım Fonu’nun nakit rezervlerinde ciddi bir azalma olacak. Bu da son birkaç yıldır şahit olduğumuz o çılgın harcama furyasının, en azından bir süreliğine, sonuna geldiğimiz anlamına gelebilir. EA gibi bir devi yutmak, en derin cepler için bile maliyetli bir hamle.
Satış Kesinleşti mi? Sırada Ne Var?
Hissedarların onayı büyük bir eşik olsa da, “bölüm sonu canavarı” henüz geçilmiş değil. Amerikan hükümeti, bu çapta bir yabancı satın alımını rekabet ve ulusal güvenlik çerçevesinde inceleyecektir. Her ne kadar genel kanı, satın almanın çok büyük bir yasal engelle karşılaşmayacağı yönünde olsa da, politik dengeler ve artan kamuoyu baskısı süreci uzatabilir.
Bizler, FIFA (yeni adıyla FC), Battlefield ve The Sims gibi serilerin geleceğinin nasıl şekilleneceğini merakla bekliyoruz. Yönetim koltuğundaki bu radikal değişim, sevdiğimiz oyunlara nasıl yansıyacak? Bunu zaman gösterecek.
[[[GORSEL_PLACEHOLDER_2]]]
Yorum (0)