Marvel evreninde Peter Parker olmanın ne kadar zorlu bir mesai olduğunu hepimiz biliyoruz. “Parker Şansı” dediğimiz o lanet, adamın yüzünü güldürmemeye yeminli gibi. Ancak bu sefer okuduğumuz hikaye, Peter’ın başına gelen talihsizliklerin çok ötesinde, okuyucuyu derinden sarsan bir trajediye ev sahipliği yapıyor. Marvel, Örümcek Adam ile yaşıt olan(oluşturulma tarihi olarak), onun en büyük dayanağı May Hala’yı hikayeden çıkardı. Hem de olabilecek en şok edici ve karanlık yöntemle.
Spider-Man ve May Hala’nın Vedası: Tetiği Kim Çekti?
Joe Kelly ve ekibinin imzasını taşıyan Radioactive Spider-Man #3 sayısı, çizgi roman dünyasında uzun süre konuşulacak bir finale sahne oldu. Lafı dolandırmadan söyleyelim: May Hala öldü. Ancak bu ölümün arkasındaki asıl dram, bu sonu getiren kişinin bizzat Peter Parker olması.
Peki, Spider-Man May Halayı neden öldürdü? Bu sorunun cevabı, hikayenin geçtiği karanlık gelecekte saklı. Seri, günümüzden on yıl sonrasında, ölümcül “X-Virüsü”nün Amerika’yı kasıp kavurduğu bir zaman diliminde geçiyor. Bu virüs insanları öldürmezse, X-Genlerini aktif ederek onlara mutant güçleri veriyor. Peter’ın annesi yerine koyduğu tonton May Hala ise bu dönüşümden nasibini en kötü şekilde alıyor. O bildiğimiz sevecen kadın gidiyor, yerine etrafa dehşet saçan devasa bir Kaiju (canavar) geliyor.
Peter, imkansız bir tercihle baş başa kalıyor. Kendi mutasyonlarını dizginlemek için kullandığı radyoaktif cihazı alıyor ve şehri tehdit eden o devasa canavarın, yani halasının ağzına fırlatıyor. Bu hamle, May Hala’nın hayatına son veriyor.
Ölüm anında tekrar insan formuna dönen May, yeğenine veda ederken sarf ettiği sözlerle aslında Peter’ı özgür bırakıyor:
“Bir gün çocuğun Mars’a gitmek istediğinde ya da Oxford’da bilim okuyacağını söylediğinde, aklından iki düşünce geçecek. İlki ve en gürültülü olanı ‘Beni bırakma’ olacak. İkincisi, o güçlü sessizlik ise şöyle diyecek: ‘Hayatını benimle paylaştığın için teşekkürler. Şimdi git ve onu dünyayla paylaş.’ Hayatımı muhteşem kıldığın ve gitmeme izin verdiğin için teşekkürler Peter. Bir anne, daha iyi bir evlat isteyemezdi.”
Büyük Güç, Büyük Sorumluluk ve Büyük Pişmanlık
Çizgi roman okurları haklı olarak soracaktır: Radioactive Spider-Man konusu nedir ve bu olay ana evreni etkiler mi? Muhtemelen Age of Revelation (Vahiy Çağı) etkinliği sona erdiğinde bu hikaye bir “alternatif zaman çizelgesi” olarak rafa kalkacak. Ancak bu durum, hikayenin Peter Parker’ın karakterine attığı derin çiziği değiştirmiyor.
Peter, halasını iyileştirme umuduyla on yıl boyunca bir laboratuvara hapsetmişti. Bu süreçte kendi ilişkilerini zedeledi, hatta başkalarının hayatını riske attı. Seri, Peter’ın May Hala’yı bırakmama inadını aslında bir tür bencillik olarak çerçeveliyor. Sonunda Peter, kendi duygusal ihtiyaçlarını bir kenara bırakıp, “büyük sorumluluk” ilkesinin en acımasız versiyonuyla yüzleşmek zorunda kalıyor: Masumları korumak için en sevdiği insanı feda etmek.
May Hala’nın Mirası ve Spider-Man’in Korkusu
1962’deki ilk görünümünden beri Peter Parker’ın en büyük kabusu, gizli kimliğinin ortaya çıkması sonucu May Hala’nın zarar görmesiydi. Yıllarca onu kalp krizinden veya düşmanlarından korumak için çabaladı. Marvel şimdi bu korkuyu alıp tersyüz ediyor. Peter, halasının huzur içinde ölmesine izin vermek yerine, masumların ölmesini engellemek için celladı olmak zorunda kalıyor.
Sadece üç sayıda, Radioactive Spider-Man serisi bize, May Hala nasıl öldü sorusunun cevabından çok daha fazlasını, karakterin özüne dair karanlık ama etkileyici bir bakış açısı sundu. Bu hikaye, Age of Revelation bağlamında kalsa bile, Örümcek Adam külliyatının en sert vedalarından biri olarak hafızalarımıza kazındı.
Yorum (0)