Hugh Jackman denildiğinde aklımıza genellikle ya adamantium pençeleriyle ortalığı birbirine katan Wolverine ya da sahne ışıkları altında parlayan o karizmatik şovmen gelir. Ancak aktör, kariyeri boyunca fiziksel dönüşümler konusunda sınır tanımadığını defalarca kanıtladı. Şimdi ise karşımıza bambaşka, çok daha karanlık ve yıpranmış bir portreyle çıkıyor. The Death of Robin Hood filminden gelen ilk görseller, bildiğimiz o neşeli, ormanların koruyucusu imajını yerle bir etmeye hazırlanıyor.
Çekimleri tamamlanalı neredeyse bir yıl olan filmden ilk kareler nihayet gün yüzüne çıktı. Entertainment Weekly tarafından paylaşılan bu görsellerde Jackman, Sherwood Ormanı’nın efsanevi haydutunun yaşlanmış, yorgun ve hayatının muhasebesini yapan bir versiyonu olarak karşımızda duruyor. Beyazlamış saçları, gür sakalı, yüzündeki derin yara izleri ve sırtındaki kalın kürk mantosuyla adeta Game of Thrones evreninden fırlamış bir Kuzeyliyi andırıyor.
Hugh Jackman’ın Yeni İmajı ve The Death of Robin Hood Hakkında Bilinenler
Peki, bu filmde bizi tam olarak ne bekliyor? Türkiye’deki sinemaseverlerin de yakından takip ettiği “Hugh Jackman’ın yeni filmi ne zaman çıkacak?” veya “The Death of Robin Hood konusu ne?” gibi sorular, bu görsellerle birlikte daha da alevlendi. Film, klasik Robin Hood hikayelerinden oldukça farklı bir yerde duruyor. Jackman, gizemli bir kadınla karşılaştıktan sonra ağır yaralanan ve geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalan yaşlı bir Robin Hood’u canlandırıyor.
Görsellerde sadece Jackman’ı değil, aynı zamanda Bill Skarsgård’ın canlandırdığı “Little John” karakterini de görüyoruz. Ancak bu Little John, çocukluğumuzun masallarındaki o neşeli devden çok uzak; çok daha ciddi ve karanlık bir havası var. Yönetmen koltuğunda ise Nicolas Cage’in başrolünde olduğu ve büyük beğeni toplayan Pig filminin yönetmeni Michael Sarnoski oturuyor. Sarnoski’nin “kırılmış adamların hikayesini” anlatmadaki başarısını düşündüğümüzde, bu projenin neden heyecan verici olduğunu anlamak zor değil.
Jodie Comer Hangi Rolde?
Filmin en büyük gizemlerinden biri ise Jodie Comer’ın karakteri. İki Emmy ödüllü başarılı oyuncunun filmdeki varlığı biliniyordu ancak rolü hala büyük bir soru işareti. Yönetmen Sarnoski, Comer’ın ikonik “Maid Marian” karakterini oynamadığını net bir dille ifade ediyor. Orijinal hikayeye ve baladlara baktığımızda, Comer’ın Robin Hood’un nihai kaderinde kilit rol oynayan, belki de onun hayata bakış açısını değiştiren yepyeni veya yeniden yorumlanmış bir karakteri canlandırması muhtemel görünüyor.
Sinema tarihi boyunca Robin Hood’u defalarca izledik. Errol Flynn’in taytlı kahramanından, Russell Crowe’un daha ciddi denemesine, hatta Taron Egerton’ın aksiyon odaklı (ve ne yazık ki gişede çakılan) versiyonuna kadar pek çok uyarlama gördük. Ancak Michael Sarnoski ve Hugh Jackman ikilisi, bu kez bize kılıç şakırtılarından ziyade, karakterin ruhsal dünyasına inen, pişmanlıklarla dolu ve görsel olarak çok daha “kirli” bir hikaye vadediyor. Jackman’ın Les Misérables‘daki Jean Valjean veya Logan‘daki performansı düşünüldüğünde, bu rolün altından da başarıyla kalkacağına şüphemiz yok.
Yorum (0)