
Kırmızı balonlarınızı sıkı tutun, çünkü Derry kasabasına yaptığımız bu tekinsiz yolculuğun son durağına geldik. Stephen King’in o meşhur, kâbuslarımıza giren palyaçosunu beyaz perdede son görüşümüzün üzerinden yıllar geçti. Açıkçası, 2025 yılında bizi ekran başına kilitleyen en heyecan verici işlerden birinin, “O” (It) filmlerinin öncesini anlatan bir dizi olacağını kim tahmin edebilirdi? HBO, bu riskli hamlesiyle hepimizi şaşırtmayı başardı. Pennywise efsanesinin sadece filmlerle sınırlı kalmayacağını, bu evrende anlatılacak daha çok hikâye olduğunu kanıtladılar. Üstelik Bill Skarsgård’ın o ikonik performansını sezonun büyük bölümünde fiziksel olarak görmememize rağmen, onun yokluğu gerilimi daha da tırmandırdı ve bizi finale ilmek ilmek hazırladı.
Ve ne finaldi ama! Biraz güldük, biraz korkudan nefesimizi tuttuk, yer yer de hüzünlendik. Ancak kabul edelim, bazı anlarda gözlerimizi devirmekten de kendimizi alamadık. Andy Muschietti’nin yönettiği filmlerde de (özellikle o dağınık ikinci filmde) benzer iniş çıkışlar yaşamıştık. Görünüşe göre bu gelenek bozulmadı; “Welcome to Derry” finali, dizinin hem zirve noktalarını hem de en dip anlarını aynı potada eritti.
Duygusal Yük: Rich ve Çocukların Mücadelesi

Önce bardağın dolu tarafından başlayalım, çünkü senaryo ekibi bu finalde duygularımızla oynamayı gerçekten iyi bildi. Jeremy Mathai’nin de vurguladığı gibi, bu sezonun en büyük başarısı şüphesiz karakter derinliğiydi. Özellikle Rich (Arian S. Cartaya) ve Marge (Matilda Lawler) arasındaki o masum, ürkek ve tek taraflı romantizm, dizinin kalbi oldu. Rich, o korkunç tiyatro katliamından sonra grubun belkemiği haline gelmişti. Sondan bir önceki bölümde, sevdiği kızı kurtarmak için kendini feda ettiği o an, hepimizin boğazında bir düğüm bırakmıştı.
Final bölümü ise bu fedakarlığı bir adım öteye taşıdı. Rich’in hayaletinin Dick Hallorann’a (Chris Chalk) görünmesi ve arkadaşları Pennywise ile mücadele ederken onlara öteki taraftan destek olması, “tüyleri diken diken eden” anlardandı. Çocukların gücünün tükendiği o kritik noktada Rich’in varlığı, ekibi yeniden ayağa kaldırdı. Cenaze sahnesinde onun hayaletinin arkadaşlarını ve ailesini teselli edercesine sarılması ise mendilleri ıslatmamıza yetti de arttı bile. Bu çocukların yaşadığı travmatik olaylara rağmen buldukları bu kapanış hissi, dizinin en güçlü yanıydı.
Mantık Hataları ve Zorlama Fan Servisleri

Ne yazık ki her güzel şeyin bir kusuru oluyor. Final bölümü, duygusal yoğunluğunun yanında bazı senaryo garipliklerini de beraberinde getirdi. Öncelikle Pennywise gibi, istediği her yerde belirebilen doğaüstü bir varlığın, nehirdeki keyfi bir sınırı geçmekte zorlanması biraz düşündürücüydü. Buna bir de “kendi iradesi varmış gibi davranan” büyülü hançer eklenince, işler biraz Yüzüklerin Efendisi vari bir havaya büründü ama bu evrenin tonuna pek uymadı.
Ancak asıl problem, orijinal yazarın “Glup Shitto etkisi” olarak tanımladığı, bizlerin ise “aşırı ve gereksiz fan servisi” diyebileceğimiz anlardı. Pennywise’ın buz üzerindeki sahnede, filmlerden tanıdığımız Finn Wolfhard’ın canlandırdığı Richie Tozier karakterini içeren bir broşürü sallaması gerçekten gerekli miydi? Ya da Sophia Lillis’in Beverly Marsh rolüyle yaptığı o kısa cameo? Bu anlar, hikâyeye hizmet etmekten çok “Bakın, biz filmleri de biliyoruz!” diye bağıran zorlama eklemeler gibi hissettirdi.
Hele ki Dick Hallorann meselesi… Karakterin adeta kameraya dönüp “Ben şimdi The Shining (Cinnet) filmindeki o otele gidiyorum, umarım başıma bir iş gelmez” demediği kaldı. Stephen King evrenini birbirine bağlamak güzeldir ama bu kadar göze parmak sokulduğunda izleyiciye biraz hakaret gibi algılanabiliyor.
İnsanlar Bunları da Sordu: Welcome to Derry Hakkında Merak Edilenler
Dizi final yaparken Türkiye’deki izleyicilerin aklında da pek çok soru işareti kaldı. İşte gündemdeki o sorular:
- Welcome to Derry 2. sezon olacak mı?HBO henüz resmi bir onay vermese de, dizinin popülaritesi ve finalin ucu açık yapısı, Pennywise’ın hikayesinin burada bitmeyebileceğini gösteriyor. Ancak şu an için dizi bir “mini seri” formatında tasarlandı.
- Dizi, IT filmleriyle nasıl bağlanıyor?Dizi, filmlerdeki olayların yıllar öncesini anlatıyor. Finaldeki cameolar ve Dick Hallorann’ın hikayesi, hem “O” filmlerine hem de Stephen King’in “The Shining” gibi diğer eserlerine doğrudan köprü kuruyor.
- Pennywise’ın kökeni açıklandı mı?Dizi, Pennywise’ın sadece korkunç bir palyaço olmadığını, kasabanın tarihiyle ve kozmik kökenleriyle olan bağını derinleştirdi, ancak gizemini tamamen çözmeyerek korku unsurunu korudu.
Sonuç olarak, “Welcome to Derry” ağzımızda buruk bir tat bıraktı. En iyi anlarında bizi derinden etkileyen, en kötü anlarında ise mantık sınırlarını zorlayan bir finaldi. Yine de Derry kasabasına dönmek, tüm kusurlarına rağmen heyecan vericiydi.


Yorum (0)