Frank Castle denince aklımıza ne gelir? Göğsündeki ikonik kurukafa logosu, bitmek bilmeyen bir mühimmat stoğu ve elbette suçlulara karşı duyduğu sıfır tolerans. Ancak Marvel dünyasının en sert anti-kahramanlarından biri olan Punisher için işler bu sefer sadece kötü adamları cezalandırmaktan biraz daha karmaşık bir hal alıyor. Elimize geçen son ön izlemeler, Marvel Knights: Punisher #3 sayısının Frank’in ruhunun derinliklerine, belki de geri dönüşü olmayan o karanlık noktaya odaklandığını gösteriyor.
Biz çizgi roman severler olarak Frank’in travmalarıyla yüzleşmesine alışkınız, fakat bu sayı, onun insanlığını tamamen kaybedip kaybetmediği sorusunu masaya yatırıyor. Acaba Frank Castle hala bir insan mı, yoksa sadece etten ve kemikten oluşan bir “cezalandırma makinesi”ne mi dönüştü?


Frank Castle’ın Varoluşsal Krizi: İnsanlık mı, Görev mi?
Jimmy Palmiotti ve Dan Panosian ikilisinin elinden çıkan bu seride, Frank’in düşmanları onun artık insanlıktan çıktığına inanıyor. İşin korkutucu yanı, Frank’in buna itiraz etmiyor oluşu. Hatta belki de içten içe onlara hak veriyor. Bir adalet dağıtıcısı olarak verimliliği arttıkça, insani duygularından arınması mı gerekiyor? Bu, Batman’in “asla öldürme” kuralının tam tersi bir spektrumda, Punisher’ın “asla hissetme” noktasına gelip gelmediğini sorgulatıyor.


Hikayenin en ilgi çekici dinamiklerinden biri ise Everett K. Ross’un varlığı. Marvel Sinematik Evreni’nden de aşina olduğumuz, genelde takım elbiseli bürokratik işlerin adamı olarak bildiğimiz Ross, burada Frank’in karşısına dikilen nadir figürlerden biri. Ross, Frank’e hala bir insan olduğunu hatırlatmaya mı çalışıyor, yoksa o da bu gidişatın kaçınılmaz sonunu mu görüyor? Frank uçurumun kenarından aşağı bakarken, onu tutacak kimse kalmış gibi görünmüyor.


Okurlar Bunları da Merak Ediyor: Marvel Knights ve Punisher
Bu yeni sayı vesilesiyle, özellikle Türkiye’deki okurlarımızın aklına takılan bazı sorulara ve Marvel Knights etiketiyle ilgili detaylara değinmek istiyoruz. Bu karanlık atmosferi daha iyi anlamak için şu noktalar önemli:
Marvel Knights serisi nedir?
Marvel Knights, genellikle daha yetişkinlere yönelik, karanlık ve sokak seviyesindeki hikayelerin anlatıldığı bir etikettir. Daredevil, Punisher ve Black Panther gibi karakterlerin en ikonik ve sert hikayeleri genellikle bu seri altında yayımlanır. Ana akım Marvel evreninden daha cesur bir anlatım dili vardır.
Punisher insanlığını neden kaybediyor?
Frank Castle’ın hikayesi her zaman trajediyle doludur. Ancak son dönem hikayelerinde, “Punisher” kimliğinin Frank Castle kimliğini tamamen yutmaya başladığını görüyoruz. Ailesinin kaybıyla başlayan bu süreç, suçlulara karşı yürüttüğü sonsuz savaşta onu duygusuz bir silaha dönüştürüyor.


Görsel Bir Şölen: Palmiotti ve Panosian İmzası
Bir çizgi romanı sadece hikayesiyle değil, atmosferiyle de yaşarız. Dan Panosian’ın çizimleri, Punisher’ın o kirli, karanlık ve umutsuz dünyasını mükemmel yansıtıyor. Paylaşılan ön izleme sayfalarında gölgelerin kullanımı ve Frank’in yüzündeki o donuk ifade, metnin anlatmak istediği “makineleşme” temasını görsel olarak tamamlıyor. Aksiyon sahnelerindeki dinamizm ile karakterin içsel durgunluğu arasında müthiş bir tezat var.


Serinin bu sayısı, 10 Aralık Çarşamba günü raflardaki yerini alacak. Eğer Frank Castle’ın sadece mermilerle değil, kendi vicdanı ve varoluşuyla olan savaşına da tanıklık etmek istiyorsanız, bu sayıyı kaçırmamanızı öneririz. Everett K. Ross’un Frank ile olan diyaloğu, belki de Punisher’ın gelecekteki rolünü belirleyecek kilit nokta olacak.
Kapak tasarımları da en az iç sayfalar kadar iddialı. Koleksiyonerler için Yasmine Putri ve Rod Reis’in varyant kapakları da seçenekler arasında.


Sonuç olarak, Marvel Knights: Punisher #3, sadece bir aksiyon çizgi romanı değil, aynı zamanda bir karakter analizi vaat ediyor. Frank Castle’ın “Cezalandırıcı”ya tam dönüşümünü izlemek, hem büyüleyici hem de ürkütücü olacak. Biz Fanzade ekibi olarak bu karanlık yolculuğu yakından takip etmeye devam edeceğiz.




Kaynak: Bleeding Cool


Yorum (0)