Bir neslin gece yatak odası kapısına korkuyla bakmasına neden olan o meşhur güvenlik kamerası görüntülerini hatırlıyor musunuz? Hani o yavaşça aralanan kapılar, kendi kendine hareket eden eşyalar ve tüyler ürperten fısıltılar… Evet, Paranormal Activity‘den bahsediyoruz. Yıllarca süren sessizliğin ardından, evlerimize musallat olan o görünmez varlık geri dönüyor ve bu kez yanında korku sinemasının en büyük isimlerinden birini getiriyor.
Korku ve gerilim türünün son yirmi yılına damga vuran iki dev stüdyo, Blumhouse ve Atomic Monster, birleşmelerinin ilk büyük meyvelerinden birini vermek için kolları sıvadı. Bu da demek oluyor ki, Testere (Saw), Ruhlar Bölgesi (Insidious) ve Korku Seansı (The Conjuring) gibi serilerle aklımızı alan James Wan, artık Paranormal Activity evreninin dümenindeki isimlerden biri. Bu haber, buluntu film (found footage) türünü adeta tek başına popülerleştiren bu serinin küllerinden doğuşu anlamına gelebilir.

Korku Sinemasının İki Devi Aynı Projede
Aslında bu iş birliği, korku severler için rüya gibi bir gelişme. Bir yanda, sadece 15.000 dolarlık bütçeyle çektiği ilk filmle sinema tarihinin en kârlı yapımlarından birine imza atarak Blumhouse imparatorluğunu kuran Jason Blum var. Diğer yanda ise modern korku sinemasının görsel dilini ve mitolojisini şekillendiren James Wan. Serinin yaratıcısı Oren Peli’nin de yapımcı koltuğunda oturacak olması, projenin köklerine sadık kalacağının bir işareti gibi.
James Wan, yaptığı açıklamada ilk Paranormal Activity filmine olan hayranlığını gizlemiyor. Filmin yavaş yavaş artan gerilimine ve “görünmeyeni korkunç kılma” yeteneğine vurgu yaparak, bu mirasın üzerine yeni bir şeyler inşa etmek için sabırsızlandığını belirtiyor. Jason Blum ise bu projenin, Atomic Monster ile birleşmelerinin nihai hedefi olduğunu söylüyor. Hatta esprili bir dille, “Neyse ki bu kez 15.000 dolardan biraz daha fazla harcayabileceğiz,” diyor ve ekliyor: “Ama bir kural değişmeyecek: Sakın tek başınıza izlemeyin.”

Peki, Yeni Paranormal Activity Filmi Nasıl Olacak?
Serinin sekizinci filmi olacak bu yeni yapımdan ne beklemeliyiz? Henüz senaryo veya konu hakkında bir detay paylaşılmadı, ancak bazı tahminlerde bulunabiliriz. Serinin son filmi olan 2021 yapımı Paranormal Activity: Next of Kin, serinin ana hikayesinden biraz uzaklaşarak farklı bir kulvara yönelmiş ve hayranları ikiye bölmüştü. James Wan gibi bir ismin projeye dahil olması, serinin mitolojisini daha derinleştirecek ve belki de daha sinematik bir yaklaşımla buluntu film formatını birleştirecek bir yöne işaret ediyor olabilir.
Unutmayalım ki ilk filmin gücü, o zamanlar hiç tanınmayan oyuncular Katie Featherston inanılmaz doğal performanslarından ve her şeyin “gerçek” olabileceği hissiyatından geliyordu. Evlerine yeni taşınan bir çiftin, geceleri yaşanan tuhaf olayları kameraya kaydetme çabasını anlatan bu basit ama etkili hikâye, hepimizin aklına o meşhur soruyu getirmişti: Paranormal Activity gerçek mi? Elbette değildi, ama yarattığı etki o kadar güçlüydü ki milyonlarca izleyiciyi buna inandırdı. Medyum karakterini canlandıran Mark Fredrichs da katkısıyla bu gerçeklik hissi perçinlenmişti.
Wan’ın dokunuşuyla, serinin o minimalist korku anlayışının mı devam edeceği, yoksa The Conjuring evrenindeki gibi daha belirgin ve şeytani varlıklarla mı karşılaşacağımız şimdilik belirsiz. Ancak kesin olan bir şey var: Korku sinemasının iki ustası, buluntu film türünü yeniden popüler yapmak ve bizi bir kez daha gece karanlığından korkutmak için bir araya geldi. Görünen o ki, evdeki kameraların tozunu almanın vakti yaklaşıyor.


Yorum (0)