24 Yıllık Hasret: Tim Burton’ın O Efsanesi Hala Arafta!

Sinema dünyasının en gotik, en yaratıcı ve şüphesiz en “karanlık” zihinlerinden biri olan Tim Burton denildiğinde aklımıza hemen o ikonik çizgiler gelir. Ancak yıllardır süregelen büyük bir yanlış anlaşılmayı düzelterek başlayalım: The Nightmare Before Christmas (Noel Gecesi Kabusu), Tim Burton’ın hikayesi ve tasarımı olsa da, yönetmen koltuğunda aslında Coraline ve James and the Giant Peach gibi stop-motion şaheserlerinin arkasındaki dahi isim Henry Selick oturuyordu. Yine de ekrana yansıyan o çarpık ve büyüleyici dünya, Burton’ın yıllar süren eskizlerinin ve kavramsal deneylerinin bir ürünüydü.

Jack Skellington’ın hikayesi, sadece bir film değil, aynı zamanda her yıl Cadılar Bayramı ile Yılbaşı arasında tozlu raflardan indirilip tekrar tekrar izlenen bir ritüel haline geldi. “Bu bir Noel filmi mi yoksa Cadılar Bayramı filmi mi?” tartışması arkadaş ortamlarında bitmek bilmese de, herkesin hemfikir olduğu bir konu var: Bu evren, içine daldıkça derinleşen muazzam bir zenginliğe sahip. Peki, Disney gibi bir devin dağıtımını üstlendiği, böylesine kült bir yapım neden asla gerçek bir devam filmine kavuşmadı? Gelin, Jack’in iskelet dolabındaki bu gizemli dosyayı birlikte aralayalım.

Noel Gecesi Kabusu Aslında Devam Filmine Hazırdı

1993 yılında film vizyona girdiğinde iki şeyi kanıtlamıştı. Birincisi, stop-motion tekniği hem finansal hem de yaratıcı açıdan hala taş gibi ayaktaydı. Film, o dönemin geleneksel animasyonlarından çok daha ilginç ve görsel olarak doyurucu bir estetiğe sahipti. Her karede hissedilen emek, izleyiciye o “elle dokunulabilir” gerçeklik hissini veriyordu. Ekranda gördüğünüz her hareketin arkasında gerçek bir modelin olduğunu bilmek, o fantastik dünyayı garip bir şekilde inandırıcı kılıyordu.

İkincisi ise izleyicilerin yeni ve orijinal dünyalara aç olduğu gerçeğiydi. Cadılar Bayramı Kasabası’ndan Noel Kasabası’na kadar her mekan yaşayan, nefes alan birer karakter gibiydi. Belediye başkanının iki yüzlü olması gibi basit detaylar bile bu evrenin mitolojisini güçlendiriyordu. Tim Burton’ın kafasında bu evrenin kurallarına dair muhtemelen ansiklopediler dolusu bilgi vardı.

Jack Skellington, Noel Baba yerine geçmeye çalışan bir iskelet olmasına rağmen, izleyiciyle duygusal bağ kurmayı başardı. Tıpkı Grinch gibi, Jack de tatil ruhuna kendi çarpık bakış açısıyla yaklaşıyordu. Bu karakterler o kadar güçlü ki, aslında rahatlıkla ikinci bir filmi, hatta koca bir seriyi sırtlayabilirlerdi. Ve inanın ya da inanmayın, bir dönem devam filmi için yeşil ışık yakılmıştı.

2001 Yılında İptal Edilen CGI Felaketi

Disney, elindeki cevheri fark ettiğinde takvimler 2000’lerin başını gösteriyordu. Plan basitti: Jack Skellington’ın dünyasını genişletmek ve ilk filmde gördüğümüz o diğer kapıların ardındaki kasabaları keşfetmek. Ancak burada Disney’in o dönemki vizyonu, filmin ruhuna tamamen ters düşen bir yola sapmak üzereydi.

Stüdyo, devam filminin orijinalindeki o büyüleyici stop-motion tekniğiyle değil, tamamen CGI (Bilgisayar Üretimli İmgeleme) ile yapılmasını istedi. PIXAR’ın Toy Story ile açtığı yoldan gitmek isteyen Disney, stop-motion’ı “eski moda” olarak görüp, Jack’i bilgisayar ortamına aktarmayı planladı. Düşünebiliyor musunuz? O kil ve kukla dokusunun verdiği sıcaklık yerine, 2000’lerin başındaki o ruhsuz CGI plastiği…

Neyse ki bu proje, Tim Burton’ın sert muhalefeti sayesinde gün yüzü görmeden iptal edildi. Burton, filmin saflığının ve özel dokusunun bilgisayar ortamında asla yakalanamayacağını savunarak Disney’i bu fikirden vazgeçirdi. O dönemden kalan ne bir konsept çizimi ne de bir test görüntüsü sızdı; proje daha emekleme aşamasındayken tarihe gömüldü.

Tim Burton: “Markalaşsın Ama Bozulmasın”

Tim Burton, yarattığı eserlere karşı oldukça korumacı bir tavır sergiliyor. Jack Skellington’ın yüzünü tişörtlerde, beslenme çantalarında veya çoraplarda görmeye itirazı yok; ancak hikayenin özünün ticari kaygılarla sulandırılmasına kesinlikle karşı. Yıllar boyunca çıkan her “devam filmi” dedikodusunda Burton, projeyle ilgilenmediğini açıkça belirtti.

Burton’ın kariyerine baktığımızda, Batman ve yakın zamandaki Beetlejuice dönüşü haricinde devam filmlerine pek sıcak bakmadığını görüyoruz. O, bir hikayeyi anlatıp bir sonraki büyük fikre geçmeyi sevenlerden. Ancak ilginç bir şekilde, sinemada izin vermediği hikaye genişlemesine kitap dünyasında göz yumdu. 2022’de yayınlanan Long Live the Pumpkin Queen romanı, hikayeyi Sally’nin gözünden anlatarak evrene “Rüya Kasabası” gibi yeni mekanlar ekledi. Bu da gösteriyor ki, doğru mecrada anlatılacak hikayelere kapılar tamamen kapalı değil.

Türkiye’de En Çok Merak Edilenler (SSS)

Bu kült yapımla ilgili Türkiye’deki izleyicilerin de kafasında pek çok soru işareti var. İşte Google’da en çok aratılan o soruların cevapları:

Noel Gecesi Kabusu 2 ne zaman çıkacak?

Şu an için resmi olarak onaylanmış bir devam filmi projesi yok. Tim Burton, orijinal filmin büyüsünü bozacağı endişesiyle devam filmine sıcak bakmıyor.

The Nightmare Before Christmas yönetmeni kim?

Filmin hikayesi ve karakter tasarımları Tim Burton’a ait olsa da, filmin yönetmeni Henry Selick’tir. Burton o dönemde Batman Returns filmiyle meşgul olduğu için yönetmenlik koltuğuna oturmamıştır.

Jack Skellington hikayesi devam ediyor mu?

Sinemada devam etmese de, Long Live the Pumpkin Queen gibi romanlar ve çeşitli çizgi romanlarla evren genişlemeye devam ediyor. Ayrıca Oogie’s Revenge gibi video oyunlarında da hikayenin devamına dair senaryolar işlendi.

Henry Selick Hala Umutlu: Bir Prequel Olabilir mi?

Tim Burton kapıları kapatsa da, yönetmen Henry Selick hala o dünyaya dönme fikrine sıcak bakıyor. Yakın zamanda Netflix için Wendell & Wild‘ı yöneten stop-motion ustası, eğer Burton ikna olursa bir devam filminden ziyade bir “prequel” (öncesini anlatan film) fikrinin harika olabileceğini düşünüyor. Jack Skellington’ın nasıl Balkabağı Kralı olduğunu anlatan bir köken hikayesi…

Selick, stop-motion sanatının hala en büyük savunucularından biri ve bu tekniğin Burton’ın estetiğiyle birleştiğinde neler yapabileceğini en iyi o biliyor. Belki de bu ikili, Jack’in hikayesini değil ama tematik olarak benzer, yepyeni bir stop-motion macerayı birlikte hayata geçirirler. Kim bilir?

Sonuç olarak, 2001’deki o CGI felaketinden kurtulduğumuz için şanslıyız. Disney’in kasasında bekleyen fikirler ne olursa olsun, Tim Burton’ın onayı ve Danny Elfman’ın efsanevi müzikleri olmadan yapılacak bir devam filmi, hayranlar tarafından muhtemelen büyük bir tepkiyle karşılanacaktır. Catherine O’Hara gibi isimlerin sesleriyle hayat verdiği o karakterler, şimdilik oldukları yerde, o kusursuz tek filmde kalmaya devam edecek gibi görünüyor.