Televizyon tarihinin altın çağını başlatan, hepimizin en az bir kez (bazılarımızın ise abartıp beş kez) bitirdiği o efsane yapım: Breaking Bad. Walter White ve Jesse Pinkman’ın Albuquerque çöllerindeki o kaotik dansını izlerken, sadece ana karakterlere değil, o dünyayı yaşayan ve nefes alan bir evrene dönüştüren yan karakterlere de hayran kaldık. Vince Gilligan’ın yarattığı bu kusursuz mozaikte, tek bir repliği olan karakterin bile hikayeye kattığı derinlik tartışılmaz.
Ancak zaman acımasız akıyor ve “Heisenberg” efsanesini yaratan o muazzam kadrodan bazı isimleri ne yazık ki kaybettik. Kimi sessizliğiyle, kimi tek bir bakışıyla, kimi de profesyonelliğiyle hafızalarımıza kazındı. Bugün Fanzade olarak, Breaking Bad evreninden göçüp giden o değerli oyuncuları ve arkalarında bıraktıkları mirası saygıyla anıyoruz. Mendilleri hazırlayın, biraz hüzünlü ama bolca nostaljik bir yolculuğa çıkıyoruz.
Mark Margolis (Hector “Tio” Salamanca)
Listeye, dizinin en ikonik, en korkutucu ve tek kelime etmeden sadece bir zil sesiyle hepimizi gerim gerim geren ismiyle başlıyoruz. Mark Margolis, nam-ı diğer Hector Salamanca, Breaking Bad ve Better Call Saul evreninin en unutulmaz kötülerinden biriydi.
Gus Fring ile olan kan davası, o tekerlekli sandalyedeki çaresiz ama bir o kadar da tehlikeli duruşu… Margolis, felçli bir karakteri canlandırırken mimiklerin gücünü ders niteliğinde önümüze serdi. Sadece bir zil ve öfke dolu gözlerle devleşmek her oyuncunun harcı değildir. Scarface filmindeki “The Shadow” rolüyle de tanıdığımız efsane aktör, 83 yaşında aramızdan ayrıldığında geriye, televizyon tarihinin en tatmin edici intikam sahnelerinden birini bıraktı. Ding, ding, ding! Huzur içinde uyu Tio.
Robert Forster (Ed Galbraith – Yok Edici)
Başınız beladaysa ve toz olmanız gerekiyorsa arayacağınız tek bir numara vardı: Elektrikli süpürge tamircisi Ed. Robert Forster, o kadar cool, o kadar profesyonel bir performans sergiledi ki, “Keşke benim de hayatımı sıfırlasa” dedirtti.
Forster’ın hikayesi ise oldukça hüzünlü ve şiirsel. Breaking Bad evreninin devam filmi olan El Camino‘nun yayınlandığı gün, 11 Ekim 2019’da hayata gözlerini yumdu. Sanki son görevini tamamlamayı beklemiş gibiydi. Quentin Tarantino’nun Jackie Brown filmindeki performansıyla da gönlümüzde taht kuran Forster, Jesse Pinkman’a yeni bir hayat verirken, kendi hayatına veda etti.
James Ning (Duane Chow)
Gus Fring’in imparatorluğunda işler her zaman tıkırında gitmiyordu ve bunun bedelini ödeyenlerden biri de Duane Chow karakteriydi. Golden Moth Chemical’ın sahibi olarak, Fring’in operasyonlarına kimyasal sağlıyordu.
James Ning tarafından canlandırılan Chow, belki çok fazla sahnede yer almadı ama Mike Ehrmantraut ile olan o gergin sahnesi, dizinin “hata kabul etmeyen” yapısını anlamamız için kilit noktalardan biriydi. Şanghay doğumlu oyuncu, Albuquerque’de, yani dizinin kalbinin attığı yerde 86 yaşında vefat etti.
Mike Batayeh (Dennis Markowski)
Gus’ın o meşhur çamaşırhanesini hatırlarsınız; hani şu alt katında milyon dolarlık meth laboratuvarı olan yer. İşte oranın müdürü Dennis Markowski’yi canlandıran Mike Batayeh, ne yazık ki genç yaşta kaybettiğimiz isimlerden.
Dizide Walter White’ın, hapishanedeki tanıkları susturma operasyonunda trajik bir şekilde yanarak can veren Dennis karakteri, Batayeh’in kariyerindeki en bilinen işlerden biriydi. Komedyen kimliğiyle de tanınan Batayeh, 52 yaşında aramızdan ayrıldı. Ailesi önce kalp krizi dese de, daha sonra raporlar trajik bir intihara işaret etti. Bu vesileyle, mental sağlığın şakaya gelmediğini bir kez daha hatırlatalım.
David House (Dr. Delacolvi)
Aslında her şey onunla başladı desek yanlış olmaz. Walter White’a o meşum kanser teşhisini koyan onkolog Dr. Delacolvi…
David House’un canlandırdığı doktor karakteri, Walter’ın yüzüne o soğuk gerçekleri çarpmasaydı, Heisenberg asla doğmayacaktı. İlk iki sezonda Walter’ın tedavi sürecinde sıkça gördüğümüz House, aynı zamanda Albuquerque’de sevilen bir radyo programcısıydı. Beyin tümörü nedeniyle 57 yaşında hayata veda eden oyuncu, dizinin en kritik dönüm noktasının mimarlarındandı.
Wolf Muser (Herr Herzog)
Breaking Bad evreni sadece Amerika ile sınırlı değildi. Madrigal Electromotive şirketi ve o meşhur Alman bağlantıları… Wolf Muser, Los Pollos Hermanos’un da sahibi olan bu dev şirketin yöneticisi Herr Herzog rolündeydi.
Dizinin 5. sezonunda, Lydia ile olan gergin toplantıları ve DEA baskısı altındaki halleriyle hatırladığımız Muser, The Man in the High Castle dizisinde de Adolf Hitler’i canlandırmıştı. Karakter oyuncusu olarak girdiği her role ağırlığını koyan Muser, 2022 yılında 71 yaşında aramızdan ayrıldı.
Michael Showers, Isaac Kappy ve Diğer Kayıplarımız
Bazen figüran sandığımız bir oyuncu, sahnenin tüm enerjisini değiştirir. Michael Showers, 3. sezonda isimsiz bir sendika temsilcisi olarak karşımıza çıkmıştı.
Ne yazık ki Showers’ın ölümü de bir dizi senaryosunu aratmayacak kadar trajikti; cansız bedeni Mississippi Nehri’nde bulundu. Benzer şekilde, dizinin başlarında Jesse Pinkman ile aynı nezarethaneyi paylaşan “huysuz mahkum” Isaac Kappy de 42 yaşında hayatına son vererek sevenlerini yasa boğdu.
Ve tabii ki “Ozymandias”… Televizyon tarihinin en iyi bölümü olarak kabul edilen o şaheserde, Walter’ın çölün ortasında arabasını satın aldığı yerli Amerikalı adamı hatırladınız mı? O isim Saginaw Grant’ti.
Sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda Sac ve Fox ulusunun kalıtsal şefi olan Grant, The Lone Ranger gibi yapımlarda da boy göstermişti. 85 yaşında huzur içinde uykusunda vefat etti.
Son olarak, kamera önünde olmasa da dizinin ruhunu oluşturan bir isme, Shari Rhodes’a değinmeden geçmeyelim. Kendisi efsanevi bir casting direktörüydü (Jaws filmini düşünün!) ama Breaking Bad’de “Bingo Lady” olarak küçük bir cameo yapmıştı.
Dizinin o eşsiz yüzlerini bulan, o atmosferi yaratan gizli kahramanlardan biriydi. Bölüm jeneriğinde “Arkadaşımız Shari Rhodes’a ithafen” yazısını gördüğünüzde içinizin cız etmesi bundandır.
Breaking Bad Hakkında Sıkça Sorulanlar ve Merak Edilenler
Bu hüzünlü anmanın ardından, Türk izleyicisinin Google’da en çok arattığı ve bu efsane kadroyla ilgili merak ettiği detaylara da kısa bir Fanzade yorumu getirelim.
Hector Salamanca gerçekten felçli miydi?
Hayır, Mark Margolis turp gibiydi! O kadar iyi bir oyuncuydu ki, hepimizi felçli olduğuna inandırdı. Sadece yüz kaslarını kullanarak oynadığı o sahneler, oyunculuk okullarında ders diye okutulmalı.
El Camino filmindeki süpürgeci adam kimdi?
O kişi, yukarıda andığımız Robert Forster’dı (Ed Galbraith). Jesse’nin kaçış biletini o kesti. Forster’ın filmin çıktığı gün vefat etmesi ise Breaking Bad evreninin en acı tesadüflerinden biridir.
Breaking Bad oyuncuları şu an ne yapıyor?
Bryan Cranston ve Aaron Paul, “Dos Hombres” mezcal markalarıyla ticarete atıldılar (bu sefer yasal!). Bob Odenkirk (Saul Goodman) ise kalp krizi atlattıktan sonra setlere bomba gibi döndü. Ancak maalesef bu yazıda andığımız isimler artık aramızda değil.
Breaking Bad sadece bir dizi değil, içindeki her parçasıyla, her oyuncusuyla bir bütündü. Kaybettiğimiz bu yetenekler, Albuquerque çöllerinde yankılanan o efsanenin birer parçası olarak sonsuza dek yaşayacaklar. Saygıyla…
📰 Kaynak: Kaynak
Yorum (0)