Netflix’in 10 Temmuz’da yayımladığı Alman bilim kurgu filmi Tuğla (Brock) FlixPatrol’un verilerine göre Netflix‘te 18,2 milyon izlenme sayısına ulaşarak dünya çapında en çok seyredilen film olmayı başardı. Böyle bir izlenme karşısında kayıtsız kalmak mümkün değildi ve ben de izleyenler kafilesine katıldım. Ancak başlamadan önce bir sözüm var: İZLEMEZ OLAYDIM!
Tuğla Film Konusu

Tuğla, bebeklerini kaybetmelerinin ardından ilişkileri bozulmak üzere olan Tim ve Olivia’nın gergin bir günün ardından gece dairelerinde uyanmasıyla başlıyor. Ancak sorun bu kez yalnızca aralarındaki gerilim değil: Gece boyunca kimliği belirsiz biri tarafından tüm apartman, siyah tuğlalarla örülerek dış dünyadan izole edilmiş. Artık ne pencereden çıkmak ne de kapıyı açmak mümkün. Ama böyle bir duvar nasıl ve ne zaman örülmüş olabilir bulmak da çözmek de karmaşık ve neredeyse imkansız hale gelir.
Tuğla Film İncelemesi

Öncelikle Tuğla bir tek mekan filmi. Bana göre tek mekanda geçen filmler senaryo anlamında çok iddialı ve iyi olmalıdır. Çünkü korku değilse bir de tema aksiyon sınırlıdır, oyunculuk ve hikaye ön plandadır. Oyunculuk konusunda kötü eleştiri yapamayacağım ama Netflix yine senaryo konusunda fena batırmış. O yüzden bu filmi bilim kurgudan alıp korku kategorisine bile koyabiliriz.
Konusundan bir önceki başlıkta bahsettim zaten, bol bol Netflix tarifleri kullanılmış filmde. Eğer bu platformdan izlemiyor olsaydım bile bu platforma ait olduğunu anlardım filmin. Klişeler, akmayan hikaye, sığ diyaloglar, amacı olmayan bir konu ve biraz kült film sosu…
10 Cloverfield Lane filminin daha iyi bir teknoloji, daha kalabalık bir kadro ve bütçeyle çekildiğini düşünün, evet bu film tam olarak bunlara rağmen sağlam bir kültü kendine başlangıç noktası almış olmasına rağmen kötü bir film. Bazı sahnelerde filmi x1.5 şeklinde izlemek zorunda kaldım. Resmen hayata karşı hıncımı bile bu filmden çıkartmak istiyorum.
Peki hiç mi iyi bir şey yoktu? Aslında en azından yönetmeni birazcık övebilirim sanırım. Özellikle açılış sekansında kullandığı kamera hileleri ile bir 15 dakika kadar beni iyi bir film izleyeceğime inandırdı. Başlangıçta yakın ve uzak çekimlerin yerinde kullanılması, özellikle titreyen kamera ve Flashback sahneleri ile oldukça rahatsız edici ve geren bir film olacak gibi hissettirmişti. Ancak Netflix gerçeğini yine unutmuş bulunmuştum.
Tuğla Filmi Son Söz
Uzun zamandır platformların yapımlarını pek izlemiyordum ve bu kararımın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anlamış oldum. Özgün senaryoları kaybedeli çok oldu ama artık hep aynı formüller ile film ya da dizi çekmeleri bayat bir hale gelmeye başladı. Tuğla da bu filmlerden biri, zaman geçirmek için elbet izlenebilir ancak tek mekan bir filme göre oldukça yavaş akan temposu ve görece uzun süresi sizi yorabilir.


Yorum (0)