“Hey! Kendi Boyuna Göre Biriyle Uğraşsana”; Animelerde Zorbalık

İzlediğiniz birçok animede, bir kızın okulun en yakışıklı çocuğuyla konuştuğu için zorbalığa maruz kaldığına şahit olmuşsunuzdur. Sıradan bir oğlanın ise birkaç tane farklı kızla konuştuğu için erkek sınıf arkadaşları tarafından linç edildiğine daha çok şahit olmuşsunuzdur. Her ne kadar bunlar, Japonya’daki gerçek hayata kıyasla ekstrem senaryolar olsa da doğruluk payı yok değildir.

Zorbalığa geçmeden önce Japonlardaki gelenekselleşmiş ilan-ı aşk seremonisine değinmekte fayda var. Batı toplumlarında yetişkinlerin “bir yemeğe çıkalım mı?” veya “birer kahve içmeye gidelim mi?” şeklinde başlayıp ilişkiye dönüşebilen rahat teklifleri veya liselilerin  “ya kanka biz çıksak nasıl olur gibi?(!)” ciddiyetten uzak tekliflerine kıyasla, Japonlarda kokuhaku denilen, hoşlanılan kişinin tenhaya çağrılıp hislerin itirafını dinlediği, büyük ihtimalle de cevap vermesinin beklenildiği gereksiz ciddi bir durum söz konusudur. Bu durum başlı başına bir gerilim ve sinir harbine yol açmasının yanında, böyle bir cesareti toplayamayanlar için toplayanları kıskanma sebebidir. Hatta ergen mantığıyla hislerinin muhattabını tanrılaştıranlar için o tanrıya saygı duymak yerine el uzatanlar, gazabın en yücesini hak etmektedirler.

Zorbalığa gelecek olursak, Japonlara has bir şey olmadığının hepimiz farkındayız. Fakat animelerde sıklıkla geçmesinin aslında eğitici bir amacı olduğunu ya da en azından konunun Japon toplumu tarafından oldukça ciddiye alındığını söyleyebiliriz. 2015 yılında sadece okullarda zorbalık vakalarından sadece polisin müdahil olduklarının sayısı 200. Bu rakamı ne ile kıyaslamamız gerektiğinden emin değilim. Sonuçta hepimizin okul kavgasına okul hayatı boyunca en az bir kez polis gelmiştir. Fakat zorbalığa indirgeyecek olursak ve bu vakaların yaralanma teşkil edenlerin en fazla yarısı olduğunu var sayarsak rakam oldukça vahim.

Daha iyi bir fikir verecek başka bir veri ise Japonya’daki intihar oranının dünya ortalamasından %60 daha fazla olması ve her yıl öğrencilerin yaz tatillerinin bittiği ve zorbalarının kollarına dönmek zorunda oldukları 1 Eylül tarihinde pik yapması. Pekala Japonların sami dinlere mensup olanların aksine intihar etmeyi sorumluluk alma olarak gördüklerini biliyoruz. Fakat seppuku adı verilen bu intiharın okul çağındaki çocukları kapsadığını düşünmek saçmalık olur.

Zorbalık her yerde!

Bu zorbalıklar sadece okullara has değil. İş dünyasında da iş arkadaşlarının zorbalıklarına ve dışlamalarına maruz kalanların veya yöneticileri tarafından mobbinge uğrayanların sayısı hiç de az değil. Daha önce yazdığımız otakuluk ile ilgili yazımızda Japonların toplum düzenine ve topluma hizmete verdikleri öneme değinmiştik. Re:Life animesinde olduğu gibi insanları hikikomori olmaya kadar iten bu baskı ortamı Japonların hayatında her yaşta kendini gösteren bir gerçek.

Animelerde Zorbalık
Animelerde zorbalık çeşitli şekillerde karşımıza çıkmakta

Zorbalık hepimizin hayatında belli bir yerde maruz kaldığı bir olay olduğu için herkesin geçmişini düşünmesinin faydası olacaktır. Zorbalığı tetikleyen şeylerden en başta geleni eğer zorbalığı yapan olmazsan zorbalık yapılan olacağının bilincidir. Esas zorba bir kişiyse bile o kişinin diğer arkadaşları üzerinde oluşturduğu baskı sistematik bir zorbalığa dönüşür. Bu sistematik zorbalık, mağdurun parasını ve eşyalarını gasp etme, uyuşturucu ve diğer kötü alışkanlıklara alıştırma, o kişiyi eğlence malzemesi haline getirme, basit işleri ve ödevleri yaptırma hatta eğlence veya kazanç amaçlı zorla suç işletmeye kadar varabilir.

Zorbalığın çözümü yok mu?

Ne yazık ki zorbalığa karşı genel geçer bir çözüm hiçbir yerde yoktur. Öğretmenlerin yanlış bir yaklaşımla müdahil olması genellikle öğretmenin olmadığı yerlerde daha vahim sonuçlara yol açar. Velinin müdahil olması daha büyük bir alay konusu doğurabilir. Gençlerin kontrolsüz özgürlüğe sahip olmasının olumsuz tarafları arasında zorbalık başta geliyor olabilir. Tek söylenebilecek farklı kanallardan herkesin konu hakkında bilincinin arttırılması olabilir.

Zorbalık dünyanın her yerinde çok büyük bir problemdir, Japonya’ya has olduğunu düşünmek en hafif tabirle saflık olur. Yine de her ne kadar animelerde gördüğümüz bir çocuğun fazla popüler olmasından ötürü arkadaşları tarafından linç edilmesi komik görünse de Japonlarda, kültürel yapılarından dolayı eve kapanmaya ve hatta intihara kadar giden olumsuz sonuçlara neden olabildiği için zorbalığın Japonlarda, dünyanın geri kalanına kıyasla daha büyük bir sorun olduğunu söyleyebiliriz.

Dışında çıtır çıtır sosyallik çikolatası, içi yumuşacık geek kreması.