Hikayemizin Alberto Vázquez adında 30’lu yaşlarında genç bir adamın Psiconautas Los Niños Olvidados yani daha bilinen ismiyle Birdboy: The Forgotten Children çizgi romanını yazması başlıyor.
Birdboy Hakkında Biraz Bilgi
Ülke çapında çok sevilen ve kendisinin de bir tutku işi olan bu çizgi romanı animasyon olarak çıkarmak istidi. Daha önce The Carnivorous Crisis ismiyle başarılı bir animasyon yönetip yaratmış Pedro Rivero’dan yardım aldı. (Küçük bir notla Pedro Rivero’nun ilerleyen yıllarda Platform isimli başarılı bir filmde yazarlık koltuğuna oturduğunu söylemek isterim.)
Alberto, Pedro ile beraber ortaklaşa bir çalışmanın sonucunda 13 dakikalık bir kısa film çıkartıyorlar. Bu kısa film Birdboy çizgi romanının geçtiği evrenin öncesini anlatıyordu. Kısa film çizgi romanın altında değer görse de bir sürü ödüle aday gösteriliyor. Alberto’nun içindeki tutku bir türlü sönmüyor, eserini daha iyi ve detaylı bir şekilde anlatmak, herkes görsün, herkes bilsin istiyor. Dört yıl sonra tamamen aynı kadroyla çalışarak Birdboy: The Forgotten Children’ı sinemalara sunuyor.
Dünyanın En Karanlık Yerinde Bile Işık ve Güzellik Vardır
Birdboy’un konusuna geçmeden önce evreninden bahsetmek gerekiyor. Bir adada yaşayan minik hayvan karakterlerin hayatı huzur içindedir ama bir gün adanın yarısını kapsayan devasa bir fabrika patlayana kadar. Bu patlamayla adada yaşayanların çoğu ölür ya da sakat kalır, hayatta kalanlar ise çeşitli zihinsel problemler çeker. Adada olan çoğu kuş, böcek, balıklar ise tek tek ölmekte, ağaçlar ise yapraklarını geri çıkmayacak şekilde dökmektedir.
Böyle bir gotik evrende geçen bir hikayenin asıl karakteri ise bu evrenden bile daha karanlık olan filme ve kitaba da ismini veren Birdboy. Birdboy babasını kaybetmiş ve tek başına bir deniz fenerinde yaşayan bir gençtir. Patlamadan sonra kafasına çeşitli sesler yerleşmiş ona nasıl acınası bir varlık olduğunu hatırlatmaktadırlar. Bu patlamayla beraber ailelerini yitirmiş insanlarda vardır, minik fare Dinky ise bunlardan biridir. Babasını bu patlamayla kaybetmiş üvey babası ve kardeşiyle beraber yaşamak zorunda kalmıştır.
Baş karakterlerin yanında filmin içinde bize gösterilen çeşit çeşit hayvan ve bunların sıkıntıları gözümüze çarpar. Bu hayvanların ortak bir amacı vardır. Adadan kaçmak.
Filmimizin konusuna nokta koyduğumuza göre beni en çok etkileyen ve filmin aklıma kazınmış olma sebebi animasyonlarından bahsetmek istiyorum.
Sonuç
Karakterler dediğim gibi zihinsel olarak sağlıklı değiller bunun en güzel örneği ise Birdboy çeşitli girdiği translar sonucu kendini devasa olarak hayal ediyor ve her şeyi yıkıp dökmeye başlıyor. Bu seanslardaki minik detaylar ve animasyonun akıcılığı beni benden aldı doğrusu. Kısa filmi izledikten sonra asıl filme geçtiğinizde animasyonun akıcılığının gelişmiş olduğunu fark edeceksiniz. Maalesef çoğu bilinmeyen animasyon gibi aynı sondan nasibini alan Birdboy’da sessiz sedasız bir şekilde aramızdan ayrılıyor.
Başka bir animasyon yapım olan The House’un incelemesini de sitemizden okumak isteyebilirsiniz. Bağımlı Olduklarımız | THE HOUSE
Yorum yap