Bu sene, Emmy adayları açıklandıktan sonra kaleme almış olduğum aşağıdaki yazıyı hafif bir elden geçirmenin ardından, tartışmaya açmak için sizlere sunmaya karar vermiş bulunmaktayım. Değerlendirmelerinizi bekliyorum.
Gençlik yıllarımda her sene tekrarladığım, ama uzun süre kaleme almadığım bu “en iyiler” listesi, yıllar sonra dönüp baktığımda kendim için mini bir 2015 hatırası, bu yazıyı okuyanlar için ise tavsiye niteliğinde bir “mini rehber” olarak kalacak. O halde başlayalım…
En İyi “Uzun Metraj(40 Dakika ve üstü)” Dizi:
1 – Person of Interest
2 – Da Vinci’s Demons
3 – Daredevil
4 – Penny Dreadful
5 – The Blacklist
6 – Sherlock
7 – Scorpion
8 – Elementary
9 – Game of Thrones
10 – Flash
Senenin listesine baktığımda, polisiye ve fantastik olan arasında hemen hemen eşit bir dağılım görüyorum. Beni esas şaşırtan ise, ilk 10 listemde olmadığını düşündüğüm Game of Thrones’un bu sezon listeye girmiş olması… Hannibal ve The Big Bang Theory’nin listeden düşmüş olması, GoT’yi 9 numaraya kadar yükseltmiş görünüyor. Bir diğer ilgi çekici nokta ise, ilk 10 içinde bulunan 6 dizinin henüz ya ilk ya da ikinci sezonlarını tamamlamış yeni diziler olduğu gerçeği (yani ne yapıp edin, bu 6 diziyi bir ucundan yakalayın)…
En İyi “Kısa Metraj (30 dakika ve altı)” Dizi:
1 – Galavant
2 – South Park
3 – The Big Bang Theory
4 – The Simpsons
5 – The Looney Tunes Show
How I Met Your Mother tamamlandığından beri, bu kategoriye girmiş olan bir isim yok benim için. Arkadaşlarımdan Shameless’ın tavsiyelerini sürekli duyuyor olsam da, dizi bir türlü radarıma yakalanamadı. Galavant’ı kış ayları içerisinde sürekli tavsiye etmiştim, ilk sezonu 8 bölüm süren ve toplam 160 dakika olan diziyi özellikle müzikal ve komedi sevenlerin izlemesini şiddetle tavsiye ediyorum, ben olsam 2.5 saatlik keyifli bir komedi filmi gibi tek gecede izlerdim, gerçekten o derece eğlenceli.
En İyi Açılış/Jenerik:
1 – Daredevil
2 – Game of Thrones
3 – The Musketeers
4 – Person of Interest
5- The Simpsons
6 – Scorpion
7- The Big Bang Theory
8 – Penny Dreadful
9 – The Walking Dead
10 – Sleepy Hollow
Şu yazıyı bu noktaya kadar okuyan birileri varsa, Game of Thrones’un jeneriği hakkında da bilgi sahibidirler mutlaka, onu geçiyorum. The Simpsons jenerikleri üzerine ise uzun uzadıya konuşulabilir. Benim videolarının izlenmesini tavsiye edeceğim ve dikkat çekmek istediğim nokta Daredevil ve Penny Dreadful’un gerek müziği, gerek görüntüleri ile defalarca izlemek isteyeceğiniz jenerikleri… Person of Interest ile Scorpion ise, Leverage dizisinden bu yana “mevzuyu en iyi özetleyen” jenerikler arasındalar. The Musketeers ise (bazı çok iyi oyunculuklara rağmen) dizi olarak vasatı geçemese de, müziğini bulduğum anda cep telefonumda halihazırda bulunan ve kavuğu Fringe melodisinden devralmış Sherlock temasını değiştirecek nitelikte. Tabi eğer sadece tek bir bölüme ödül verilecek olsaydı, Supernatural 200. Bölüm özel jeneriği ile bu listenin uzak ara bir numarası olurdu.
En İyi Müzik/Şarkı Kullanımı:
1 – Galavant
2 – The Blacklist
3- Person of Interest
4- Elementary
5 – Daredevil
6 – The Simpsons
7 – Game of Thrones
8 – Sherlock
9 – Supernatural
10 – Flash
Galavant’ın esas güçlü noktası müzikleri… Neler kaçırdığınızı görmeniz için, en azından ilk bölümü seyretmeniz lazım. Game of Thrones ile Sherlock ise en çarpıcı sahnelerini daha da büyüleyici hale getiren müzisyenler ile çalışıyorlar. Listenin geri kalanındaki isimler ise, hem bu senenin, hem tüm zamanların en iyi “dizi şarkıları” arasında yer alabilecek parçalara tüm sezon boyunca, ekran zamanı verdiler. Özellikle The Blacklist ile Person of Interest’in bölüm final şarkılarından tek başına en az iki ya da üç albüm çıkartılabilir. Tabi “old-school rock” sevenleri Supernatural’a yönlendirmek lazım…
En İyi Kadın Oyuncu:
1 – Eva Green (Vanessa Ives – Penny Dreadful)
2 – Amy Acker (Root – Person of Interest)
3 – Ruth Wilson (Alison Bailey – The Affair)
4 – Emilia Clarke (Daenerys Targaryen – Game of Thrones)
5 – Sarah Shahi (Sameen Shaw – Person of Interest)
6 – Katharine McPhee (Paige Dineen – Scorpion)
7 – Mallory Jansen (Queen Madalena – Galavant)
8 – Maisie Williams (Arya Stark – Game of Thrones)
9 – Lucy Liu (Dr.Joan Watson – Elementary)
10 – Candice Patton(Iris West – Flash)
Eva Green, şuan büyük olasılıkla televizyon dünyasının en iyi aktrislerinden biri. Bundan önceki projelerinde de büyüleyici olan aktris, Vanessa Ives karakteri ile performansının (şimdilik) zirvesine çıkmış görünüyor. Amy Acker ise, ANGEL dizisinden bu yana kendisini özlemiş olan hayranlarına keyifli saatler sunan yeni bir karakter yaratmış durumda. Ruth Wilson, başarısını kazandığı ödüllerle de kanıtlamış olduğu için hakkında fazla söz söylemeye gerek yok. İlk 3 dışında kalmış olan isimlerden Lucy Liu için de bir yorum yapmak gerekirse, aktrisin “kadın oyuncudan Dr. Watson mı olur?” diye eleştirenlere, her bir bölümde tokat gibi cevaplar vermekte olduğunu hatırlatmakta fayda var. Henüz 18 yaşında olan Maisie Williams’ın performansı ise, yaşı ve kariyeri ilerledikçe nerelere varacağını merakla beklememize sebep oluyor…
En İyi Erkek Oyuncu:
1 – Michael Emerson (Harold Finch – Person of Interest)
2 – James Spader (Raymond Reddington – The Blacklist)
3 – Jim Caviezel (John Reese – Person of Interest)
4 – Jonny Lee Miller (Sherlock Holmes – Elementary)
5 – Elyes Gabel(Walter O’Brien – Scorpion)
6 – Tom Mison (Cpt. Ichabod Crane – Sleepy Hollow)
7 – Jim Parsons (Sheldon Cooper – The Big Bang Theory)
8 – Tom Riley (Leonardo Da Vinci – Da Vinci’s Demons)
9 – Benedict Cumberbatch (Sherlock Holmes – Sherlock)
10 – Josh Hartnett (Ethan Chandler – Penny Dreadful)
Hangi biri hakkında yorum yapılabilir ki? Bir gün Expandables gibi yeni (ve umarım daha “izlenebilir”) bir proje çekilse, herhalde bu on aktörün, onunu da söz konusu yapımın içinde görmek isterdim. İlk üçün iki ismi olan Person of Interest dizisinin iki başrol oyuncusu bu kadar iyi olmasalardı, dizi bu kadar iyi olur muydu diye düşününce, cevap ister istemez “hayır” oluyor. Aynı şekilde, James Spader’ın varlığı da The Blacklist’i birkaç gömlek yukarıya taşıyor. Listede J.Lee Miller, B.Cumberbatch’den yukarıda olsa, kesinlikle her iki aktör de Jeremy Brett’den bu yana Sherlock Holmes karakterine en iyi hayat veren aktörler arasındalar (Robert, kesinlikle bu üç ismin gerisinde kalır). Elyes Gabel, Tom Mison, Tom Riley ve Josh Hartnett ise “hakettikleri popülerliğe henüz ulaşamamış olan bir kare as” gibi duruyorlar – ki başrolünü üstlendikleri yapımlar yayıldıkça, kariyerleri üzerinde de bu durumun etkisi hissedilecektir. Listedeki tek komedi oyuncusunun Jim Parsons olması ise, bol ödüllü ve televizyon dünyasının en çok para kazanan aktörün alamet-i farikası olsa gerek…
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu:
1 – Lana Parrilla(Evil Queen – Once upon a Time)
2 – Emily Bett Rickards (Felicity Smoak – Arrow)
3- Danielle Panabaker(Dr.Caitlin Snow – Flash)
4 – Lena Headey (Cersei Lannister – Game of Thrones)
5 – Jadyn Wong (Happy Quinn – Scorpion)
6 – Melissa Rauch (Bernadette Wolowitz – The Big Bang Theory)
7 – Carice van Houten (Melisandre – Game of Thrones)
8 – Maimie McCoy (Milady de Winter – The Musketeers)
9 – Billie Piper (Lily Frankenstein – Penny Dreadful)
10 – Jada Pinkett Smith (Fish Mooney – Gotham)
Bu listeye baktığımız zaman, adı geçen on karakterin de, dominant, güçlü ve baskın karakterler olmaları ilgi çekici… Muhtemelen farklarını ortaya koyan da tam olarak, etrafında birleşmiş oldukları bu ortak noktaları. Lana Parrilla’nın OuaT kadrosundaki önemi, bu sene Emmy aday adayları arasında da isminin anılması sebebiyle herkesçe kabul edilmiş durumda. Yine Game of Thrones dizisinden iki ismin bulunduğu listenin tek komedi oyuncusu yine The Big Bang Theory dizisinden geliyor ve dizi bir komedi dizisi olmasına rağmen, az önce söz ettiğimiz ortak özelliği Melissa Raunch’un karakterinde de net bir şekilde görüyoruz.
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu:
1 – Carlos Valdes(Cisco Ramon – Flash)
2 – Eddie Kaye Thomas (Tobias Curtis – Scorpion)
3 – David Bradley (Prof. Abraham Setrakian – The Strain)
4 – Sean Pertwee (Alfred Pennyworth – Gotham)
5 – Timothy Dalton (Sir Malcolm Murray – Penny Dreadful)
6 – Kevin Chapman (Detective Lionel Fusco – Person of Interest)
7 – Ari Stidham (Sylvester Dodd – Scorpion)
8 – Misha Collins (Castiel – Supernatural)
9 – Norman Reedus (Darly Dixon – The Walking Dead)
10 – Elden Henson (Foggy Nelson – Daredevil)
Carlos Valdes ve Eddie Kaye Thomas’ın ne kadar yüksek enerjili ve gelecekleri parlak iki aktör oldukları, David Bradley, Sean Pertwee ve özellikle Timothy Dalton gibi yıllanmış şarap misali zaman ilerledikçe izlemesi daha da keyif veren üç önemli aktörün önünde yer almalarından belli. Misha Collins’in Supernatural ve Norman Reedus’un The Walking Dead evrenlerindeki önemleri ise, bulundukları projelerin başrol oyuncularından çok daha fazla hayran kazanmış oldukları gerçeği ile kendini gösteriyor (Winchester kardeşleri sevenler, bunu okudukları anda üzerime kutsal su dökmek suretiyle beni yakmak isteyebilirler).
En İyi “Kötü(Villain)”:
1 – Vincent D’Onofrio (Wilson Fisk – Daredevil)
2 – Blake Ritson (Count Riario – Da Vinci’s Demons)
3- Robin Lord Taylor (Oswald “Penguin” Cobblepot – Gotham)
4 – Rory Kinnear (John Clare – Penny Dreadful)
5 – Timothy Omundson (King Richard – Galavant)
6 – Tom Cavanagh (Dr.Harrison Wells – Flash)
7 – Mark Sheppard (Crowley – Supernatural)
8 – Robert Carlyle (Mr.Gold – Once upon a Time)
9 – John Noble(Horseman of War – Sleepy Hollow)
10 – Kyle MacLachlan (Calvin Johnson – Agents of SHIELD)
Kötü adamı oynamanın zorluğundan bahsedilir hep. Bundan dolayı olsa gerek ki, bu listeye girmeyi başarmış olan her bir aktör, hem izleyici hem eleştirmenler gözünde, ciddi anlamda övgü ve takdir toplamış durumda. Gerçekten de, şu listede tek bir karakter ve aktör yok ki, seyircinin en az 1 kez olsun kendi karakteri ile empati kurmalarını sağlamayı başaramamış olsun. Riario ile Da Vinci yerlilere karşı beraber mücadele ettiklerinde bu yüzden mutlu olmadık mı? Penguen’in Gotham suç dünyasını ele geçirmesini istemiyor muyuz? Bay Clare’in ya da Bay Gold’un aradıkları aşkı bularak, kendi mutlu sonlarını yazmaları değil mi dizilerinin hikayelerini gerçek mutlu sona ulaştıracak olan? Daha önce Richard kadar güzel şarkılar söyleyen bir kötü kral kaç kez gördük? Crowley ya da Dr. Wells’in final bölümlerindeki fedakarlıklarına, Calvin’in sadece kızı Skye ile birkaç mutlu gün geçirmek istiyor oluşuna ya da Horseman’ın ailesine olan özlemine değinmeyeceğim dahi… Yine de, tüm bunlara rağmen, Daredevil’ın finalini seyredip de sezon boyu yaptığı onca kötülüğe ve taş kalpliliğe rağmen “Ya aslında, Fisk de kazansaydı olurdu bu savaşı” diyebiliyorsak, bunda senarist ve yönetmen kadar, televizyon tarihinin en büyüleyici kötü adamlarından biri olmayı başarmış Vincent D’onofrio’nun katkısı yadsınamaz elbette…
Şimdilik benden bu kadar, önümüzdeki haftanın ikinci yarısında paylaşacağım yeni yazımda, ya şuan televizyonlardaki en iyi korku dizilerini, ya bilimkurgu-polisiye alanını ya da çizgi roman uyarlamalarını ele almak istiyorum. Bu noktada, yazılarımı takip ettiğini bildiğim tek bir okuyucumun dahi geri bildirimde bulunması benim için çok ama çok değerli olacak. Hepinize ayırdığınız vakit için şimdiden teşekkür ediyor, Cosplay Türkiye ailesine yeniden “merhaba, ben geldim” diyorum…
